Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın İngiltere’de konuşma yapmak için gittiği bir okulda protesto edilmesine ilişkin açıklamada bulundu.
Herhangi bir kişinin yapacağı bir konuşmayı, hangi ülke vatandaşı olduğuna bakmaksızın herkesin, demokratik sınırlar içerisinde kalmak kaydıyla protesto etme hakkı vardır. Ancak kamuoyunun da her protestoyu analiz etmek, yorumlamak, değerlendirmek hakkı vardır.
Aksine orada Özersay değil, Kıbrıslı Türkleri temsil etme iddiasındaki herhangi biri de olsaydı, aynı muameleyi göreceğini düşünüyorum. Geçmişte Talat’ın da başına daha ciddi şeylerin geldiğini biliyoruz, hatırlıyoruz. Bu da söz konusu eylemin, Kıbrıslı Türkleri eşit özne olarak görmeyi kabullenemeyen, şöven bir eylem olduğunu gösterir.
Geçen gün yaşanan olayı ve Kıbrıslı Türkleri bir özne olarak kabul etmeyen Elen milliyetçilerini kınarım.
Açıklama şöyle:
Kudret Özersay’ın veya herhangi bir kişinin yapacağı bir konuşmayı, hangi ülke vatandaşı olduğuna bakmaksızın herkesin, demokratik sınırlar içerisinde kalmak kaydıyla protesto etme hakkı vardır. Ancak kamuoyunun da her protestoyu analiz etmek, yorumlamak, değerlendirmek hakkı vardır.
Ben bu protestoyu Kudret Özersay’a veya onun anti-federalist düşüncesine yönelik bir eylem olarak görmedim. Aksine orada Özersay değil, Kıbrıslı Türkleri temsil etme iddiasındaki herhangi biri de olsaydı, aynı muameleyi göreceğini düşünüyorum. Geçmişte Talat’ın da başına daha ciddi şeylerin geldiğini biliyoruz, hatırlıyoruz. Bu da söz konusu eylemin, Kıbrıslı Türkleri eşit özne olarak görmeyi kabullenemeyen, şöven bir eylem olduğunu gösterir.
Şövenizm, kimden gelirse gelsin, kime yönelirse yönelsin kınanması gereken bir siyasal tutumdur. Bu yüzden de yaşanan olayı kesinlikle benimsemediğimi ifade etmek isterim.
Diğer yandan bu olayın, Kıbrıslı Elen halkına mal edilemeyeceğini, bizim içimizde faşist/şöven çevreler olduğu gibi onların içerisinde de bu tür yapıların bulunduğunu bilmeliyiz. Faşistle faşist olunmaz. Barıştan, demokrasiden, adamızın birleşmesinden yana insanlar olarak, biz dahil her halkın içinde her görüşten insanların bulunabileceğini ve önemli olanın barış idealini yukarda tutup, bunun mücadelesinin verilmesi olduğunu unutmamalıyız.
Geçen gün yaşanan olayı ve Kıbrıslı Türkleri bir özne olarak kabul etmeyen Elen milliyetçilerini kınarım. Ve bu durumu fırsata çevirmeye çalışan Türk milliyetçilerine de şunu hatırlatmak isterim: Dünyadaki hiçbir halk, sizden ibaret değil. Kıbrıslı Türkler de, Kıbrıslı Elenler de değil! Bu ülkenin devrimcileri, sizin şövenizminizden dolayı barış mücadelesinden vazgeçecek de değil.
Kıbrıslı Elen şövenistler, Kıbrıslı Türkleri eşit bir özne kabul etmeyi öğrenecekler; Kıbrıslı Türk şövenistler de barışın yüce bir değer olduğunu öğrenecekler. Öğreteceğiz!