Son aylarda yaşananlara bakarak sendikasız çalıştırılmak yasaklansın talebinin ne kadar doğru ve ne kadar haklı bir talep olduğunu göreceğiz.
Göreceğiz diyorum çünkü patronlar ne yapıyorsalar açık açık yapıyorlar, her şey gözümüzün göreceği netlikte.
Bu netlikte yaşanan emek sömürüsü ve hak gasplarının açık bir şekilde yapıldığı ülkemiz üniversitelerinden Girne Amerikan Üniversitesi’nde yaşananlara bakalım.
Emekçilerin maaşlarını alamaması, sosyal sigorta yatırımlarının yıllardır yapılmaması dışında kim bilir daha ne haksızlıklar yaşıyorlar ama seslerini çıkartamıyorlar. Çünkü biliyorlar. Seslerini çıkardıkları, haklarını aradıkları an işlerinden olacaklarını. Bunu göze alamıyorlar. Çünkü biliyorlar sömürünün tüm özel sektör alanında yaşandığını. Yani işinden ayrılıp başka bir iş bulsa da ayni olumsuz şartlarla karşılaşacaklarının farkındalar. Sistem onları haline şükretmeye çalışan bireyler olmaya zorluyor.
Yaşanan sömürünün yanında bir de patronlar emekçileri baskıyla, tehditle kendi çıkarları doğrultusunda toplumsal olaylarda da kullanıyorlar. Cuma akşamı gerçekleşen ‘Demokrasi’ye destek’ mitingi adı altında ‘Akp’ye yalakalık mitinginde emekçilerin baskıyla mitinge katılmaya zorlandığını görüyoruz. Her şey gözümüzün göreceği netlikte.
Daha önce söylediğimiz gibi emekçilerin sömürülmesini önleyecek, patronların baskı ve tehditlerine boyun eğmemelerini sağlayacak olan sendikadır. Ne tesadüftür ki, Gençliğin geleceğini yobazlara teslim etmek demek olan Koordinasyon ofisini onaylayan ‘27 milletvekili’ ,aynı zamanda emek sömürüsünü durdurmak demek olan ‘Sendikasız Çalıştırılmak yasaklansın’ yasasını onaylamayan ‘27 milletvekili’. Buradan çıkardığımız sonuç meclisin hem gençlik hem emekçi düşmanı 27 milletvekili barındırdığıdır.
Koordinasyon ofisine karşı nasıl hep beraber ’Gel Sende Haykır, Bu Ofise Hayır! ’ diye haykırmışsak, emekçiler üzerindeki sömürüyü ve baskıyı kaldırmak için ‘özel sektöre sendika’ mücadelesini yine hep birlikte vermeliyiz.
Gel Sende Haykır,
Özel Sektöre Sendika!
Ahmet Karakaşlı
Bağımsızlık Yolu