Her yıl olduğu gibi bu yıl da sevgililer günü yaklaşınca gene kapitalizm yerinde duramadı ve bizi bunaltmaya başladı. Cebimize gelen mesajlar, billboardlar, abuk sabuk televizyon reklamları, sosyal medyada dönen kampanya görselleri hepimizi bunalttı değil mi? Bir da her seferinde olduğu gibi gene tüketim kültürünün biz kadınları hedef alması apayrı bir konu.
Bizim adımıza yapılan bu saçma sapan ithamlardan artık usandık. Yok “evlendiysak da sevgili değilik zannetme bana o pırlantayı al” demeler, “ona hoş süprizler yapın gelin burdabaşbaşa yemek yeyin” ler, “onu sevindirin o istediği ayakkabıyı alın” lar. Kim dedi size bizim derdimizin bunlarolduğunu? Geçin bu ayakları, bizim üstümüzden cebinizi doldurma çabalarını. Uyanın da sabah oldu, gerçeklerin farkındayık biz, adımıza konuşmaktan vazgeçin artık.
Bizim derdimiz yemek, gıyafet, ayakkabı, pırlanta değil. Onlar sermayedarların derdi. Bizim derdimiz açlık seviyesinde galanasgari ücretten dolayı geçinememek, fakirleşen toplumumuz. Bizim derdimiz erkeklerin sevgisinin öldürdüğü kız kardeşlerimiz, dayak, mobbing, taciz, tecavüz. Bizim derdimiz paralı, niteliksiz eğitim, çocuklarımızın başına yıkılan devlet okulları. Bizim derdimiz ülkemizdeki kadın sığınmaevi yerine bin dane cami yapılması, devletin bütçesi gereksiz harcayarak kadın cinayetlerini önlemeyişi.
Biz 14 şubat günü süslenip püslenip yemekler yeyip hediyeler almak istemeyik. Biz 25 kasımlarda, 8 martlarda haykırdığımız haklarımızın, mücadelemizin peşindeyik. Biz birlik olmanın, örgütlenmenin, gün be gün büyüyen örgütlü kötülüğün karşısında durmanın derdindeyik. Sizin olmamızı istediğiniz senaryolardaki kadınlar değilik. Dedik ya, geçin bu ayakları.
Biz kadınlar, işçinin emekçinin sömürülmediği, açlıkla sınanmadığı, kız kardeşlerimizin öldürülmediği, tacize, tecavüze uğramadığı, çocuklarımızın ücretsiz nitelikli okullarda eğitim gördüğü, sağlık haklarımızın bizlere ücretsiz sunulduğu, birilerinin cebi dolsun diye zehirli gıdalar yeyip da kanserden ölmediği, yapılmayan yollar yüzünden trafiğin can almadığı bir ülke isterik.
Pırlantanız size galsın, yere batsın kırmızı gülleriniz ve kalpli balonlarınız. Biz güzel günlerin geleceği başka bir dünya var etmenin mücadelesindeyik!
Zekiye Şentürkler
Baraka Aktivisti