Anlatacağım olay günümüzdeki futbol mücadele hikayelerine benzemiyor. Anlatacağım olayda kazanma hırsının spora verdiği zararlar yok. Bu olayda sporun kapitalizmin eseri olması ile sadece bir eğlence aracına dönmesi yok. Anlatacağım olay dik yürüyenlerin hikayesi. Anlatacağım olay inandığı doğrular için ölümü göze alabilenlerin hikayesi.
Yıl 1942. 2. Dünya savaşının sürdüğü sıralarda Sovyetler Birliği’ne bağlı olan Ukrayna Alman Nazi ordusunun işgali altında kalmıştır. İşgalin getirdiği koşullar gereği ülkedeki herşey durmuş durumdadır. Buna o sıralarda sürmekte olan futbol ligi de dahildir. Yarıda kesilen ligin takımlarından olan Dinamo Kiev ve Dinamo Lokomotiv oyuncularından bazıları birleşerek tekrardan on bir kişilik bir takım kurarlar. Kurdukları bu takım ile en iyi yaptıkları şeyi yaparak işgale karşı direneceklerdir: Yani futbolla.
Ve yeni takım kurulmuştur. Takıma da Start adı verilir. Adı gibi belkide işgal içinde işgale karşı mücadelenin başlamasını sağlayacaktı bu Start. Ve Start takımı ülkede bulunan işgal orduları ile maçlar yapmaya başlar. Bütün maçlarını farklı farklı skorlarla kazanmayı başarır. Sıra da yenilmezler lakaplı Nazi ordusundan oluşan Flakelf takımı vardır. Tarih 6 Ağustos 1942.
Ve Start-Flakelf maçı başlar. Yine Start takımı diğer maçlarda olduğu gibi Nazilerin takımı Flakelf’i de yenerek. Yenilmezliğini sürdürür. Ancak bu sefer işler değişmiştir. Yenilginin ordunun moralini bozacağını bilen Nazi Subayları rövanş maçı isterler. Ve bu sefer Naziler maça önceden tedbirli çıkacaktırlar.
Nazı Subayları Start oyuncularını ikinci maç öncesi tehdit ederler. Maçı kazanmaları halinde sonlarının meçhul olacağı konusunda tehdit ederler. Ancak Sovyet oyuncularının durumu nettir. Düşmana karşı boyun eğmektense dik durmayı tercih edeceklerdir. Takımın kaptanı maç öncesi arkadaşlarına “bazı şeyler ölmeye değer” der ve maça çıkarlar. Ve maç başlamak üzeredir. Sahaya hiçbir Start taraftarı alınmamıştır. Bütün seyircileri işgal kuvvetleri doldurmuştur. Maç öncesi futbolculardan Nazi Selamı vermeleri istenir. Ancak futbolcular bütün baskılara rağmen Nazi Selamı vermeyi reddederler. Hakem bile SS Subayıdır. Buna rağmen Start 1-0 geriye düştüğü maçta 2-1 öne geçmeyi başarır ve ilk yarı bu skorla biter.
Devre arasında Nazi subaylarının tehditleri artar. Ve ikinci yarı başlar. Artık hakem maçın sertleşmesine izin vermektedir. Alman oyuncuların yaptığı abartılı sertliğe müsaade etmektedir. İşgal kuvvetlerinin yaptığı hiçbir sert hareketi faul diye çalmamaktadır. Ve maçın sonlarına gelmek üzeredir ki skor 5-3 Start lehinedir. Ve Startlı futbolcu Klimenko bütün Alman defansını çalımlayıp kaleci ile karşı karşıya kalır. Herkes golü atmasını beklemektedir. Ancak Klimenko durur ve topu kaleye vurmak yerine tam ters yöne orta sahaya doğru vurur. Bu Almanlar için maçı kaybetmekten bile daha ağır bir hakarettir. Alman hakem maçın bitmesine daha olmasına rağmen maçı orada bitirir.
Ve o maçtan sonra hiçbir Start futbolcusundan haber alınamamıştır. Bir kısmı toplama kamplarına götürülmüş. Bir kısmı da kurşuna dizilmiştir. Ancak futbol tarihine ölüm maçı olarak geçen bu maç bize unuttuğumuz bir değeri hep hatırlatarak kalmıştır. Sporun ticaretleştiği, bir duruşu olan taraftar gruplarının dağıtılmaya çalışıldığı, sporun sadece bir eğlence sektörü haline getirildiği, yozlaştırıldığı bir düzende bu olayları hatırlamak önemini artırıyor. Bizlere ölmeye değer bazı şeylerin olduğunu gösteriyor. Ve ölmeye değer şeylerin aslında bizi yaşattığını da anlamamızı sağlıyor. Çünkü uğruna mücadele edebileceği bir şeyler olmalı insanın. Uğruna ölebileceği. Bunun içinde onurlu duruşu olmalı. Belkide yaratılan sistemde en çok eksiğini yaşadığımız durum da budur. Startlı futbolcular ülkeleri işgal altındayken bir yerlere saklanıp durabilirlerdi. Ya da durumu kabullenip susabilir, başka işlerle de ilgilenebilirlerdi. Ancak onlar en iyi bildikleri işi yaptılar. Futbol oynadılar. Çünkü onlar işgal kuvvetlerine karşı attıkları her golün her galibiyetin ülkelerinin işgal altından çıkması için halkına bir umut olacağına inandılar. Attıkları her gol belkide onlara kurşun olarak geri döndü. Ancak geride birçok Start gibi mücadeleye tekrardan başlayacak umutlar bıraktılar.
Start futbolcuları gibi mücadeleleri uğruna ölen tüm yoldaşlara selam olsun.
Onur Bütüner
Baraka Aktivisti