ADL Özel
Kıbrıs’ın iki tarafında da faşistler çeşitli eylemlerle şoven politikaları yükseltme çabalarına devam ediyor. Kıbrıs’ın iki yakasında da faşistler birbirlerinin karşıtı gibi görünse de eylemleriyle birbirlerini karşılıklı bir şekilde besliyorlar. Yaratılmak istenen halklar arası düşmanlık algısı ile faşizm iki tarafta da büyümeye çalışıyor. Faşizm bu kez de güney Lefkoşa’da sahnedeydi.
Kıbrıslı Elen faşistlerin örgütü ELAM 15 Kasım’ı protesto etmek bahanesiyle güney Lefkoşa’nın çeşitli noktalarında ırkçı eylemler düzenledi ve Kıbrıslı Türklere ve araçlarına saldırdı.
ANASTASİADİS ELAM İÇİN “AKILSIZLAR” İFADESİNİ KULLANDI
Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis, resmi Twitter hesabından ELAM saldırıları ile ilgili açıklamalarda bulunarak, “akılsızlar” ifadesini kullandı.
Anastasiadis açıklamasında, “Kıbrıslı Türk dostlarına yapılan bu ‘akılsızca’ hareketleri kabul edilemez olarak niteleyerek, Kıbrıs Sorunu’na çözüm bulma çabalarına çok kötü bir şekilde hizmet ettiklerini belirtti.”
KİPRİANU: “FAŞİZMİ HEP BİRLİKTE TECRİT EDELİM”
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’da saldırı sonrası Türkçe bir mesaj yayınlayarak; “Neo-faşizm demokraside başka bir görüş değildir. Demokrasiye karşı olan ve ona saldıran neo-faşizmi hep birlikte tecrit edelim” faşizme karşı durma vurgusu yaptı.
Saldırının ardında cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da bir açıklama yayınladı. Akıncı açıklamasında; “Sn. Anastasiadis’in bu olayları kınamış olmasını memnuniyetle not etmekteyim. Ancak bu suçu işleyenlerin derhal yakalanarak yargı önüne çıkarıldıklarını görmek isteriz” ifadelerini kullandı.
Bilindiği gibi adanın her iki yakasında da Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Elen faşist örgütler dönem dönem çeşitli gerekçelerle sokağı terörize ederek korku siyasetini egemen kılmaya, iki halkın barış zihniyetini sindirmeye çalışıyorlar. Kıbrıs’ın kuzeyinde Ülkü Ocakları, Genç Mücahitler ve ESKAD gibi faşist ve gerici örgütler faşizm ve gericiliği yükseltmek için çabalarken, Kıbrıs’ın güneyinde de ELAM ve benzeri örgütleri bu işlevi yerine getiriyor. Geçmiş yıllarda başta Ülkü Ocakları olmak üzere faşist örgütler üniversitelerde ve sokaklarda faşist eylemlere girişmişler ve hatta Arasta’da bir vatandaşın arabasına saldırmışlardı. ELAM da geçtiğimiz yıllarda, gerek Kıbrıslı Elen solculara gerekse de Kıbrıslı Türklere karşı gerçekleştirdiği saldırılarla gündeme gelmişti. Kıbrıs’ın iki yakasında da faşistler birbirlerinin karşıtı gibi görünse de eylemleriyle birbirlerini karşılıklı bir şekilde besliyorlar. Yaratılmak istenen halklar arası düşmanlık algısı ile faşizm iki tarafta da büyümeye çalışıyor.
ERHÜRMAN SÖZÜNÜN ARKASINDA DURMALI
Bugün yaşanan faşist saldırının CTP-BG Genel Sekreteri ve milletvekili Tufan Erhürman sosyal medya hesabından yayınladığı bir mesaj’da; “bugün güneyde işlenen sıradan bir suç değil, bir nefret suçudur. Adanın neresinde olursa olsun bu tür suçları işleyenler ağır biçimde cezalandırılması Kıbrıs’ta barışı tesis etmek için atılabilecek en önemli adımlardan biridir” ifadelerini kullandı.
Erhürman yayınladığı bu mesajda samimi ise sözünün arkasında durmalıdır ve sözünü eylemleriyle desteklemelidir. Hükümetin büyük ortağı CTP-BG’nin genel sekreteri olarak konuşan Erhürman faşizme karşı icraat içine girmeli, faşist örgütlerin yasaklanması ve faşist eylemlere girişenlerin cezalandırılması için eyleme geçmelidir.
CTP-BG’nin hükümet olduğu pek çok dönemde faşist örgütler eylem ve saldırılar gerçekleştirmiş fakat buna karşın CTP-BG faşizme karşı tavır almaktan kaçınmıştır. Hatta halen Meclis Başkanlığı görevini sürdüren CTP-BG milletvekili Sibel Siber Ülkü Ocakları’na mensup faşistlerden çiçek dahi almıştı.
