Yazının başlığındaki eyvah ibaresinin sıcaklarla olan bağlantısı bir kenara dursun esas amacı yanlış okumadınız tamamen tatilin gelmesiyle bağlantılıdır. Tatili sevmeyen mi olur diyorsunuz eminim ama gelin bakalım neden bazılarımız sevemiyor.
Eğer çalışan bir ebeveynseniz ve 3 aylık yaz tatili boyunca çocuğunuzun bakımında size destek olacak (destek mi olacak diyelim yoksa mecburen çocuk bakımına mahkûm ettiğimiz mi diyelim bilemedim) bir aileniz yoksa çıkarın hesap makinelerini, bütçe çalışacağız.
Asgari ücretin yoksulluk seviyesinin de altlarında seyrettiği bu yıllarda (maalesef günler diyemiyorum zira yıllardır böyle) yaz aylarında çocukların bakımı için ödenmesi gerek yaz okuluparaları maalesef ödenecek durumda değil. O yüzden kaldırın hesap makinelerini, hesabıniçinden çıkamayacağız.
Pek tabii bu hesabın içerisinden çıkamamaktahmin edersiniz ki ilk önce biz kadınları mağduredecek. Çalışan anneden, evde çocuk bakımınında üzerine yığılacağı “vefakâr” anne kategorisineterfi edeceğiz ve bunu elbette ki seve seve kabuletmemiz beklenecek bizden (ya da sorulmadanbuna itilecek bazılarımız). Sanki biz kadınlarınemeği emek, kazandığı para da ev ekonomisinekatkı değilmiş gibi ilk önce biz gözden çıkarılıpevlere hapsedileceğiz. (tabii ki ekonomikkatkımızın hakir görülmesinin eşit işe eşit ücretalamamadan kaynaklı olduğu da apaçık bir gerçekama bu konuya şimdilik girmeyelim)
Oysaki hükümet ücretsiz nitelikli kamusal kreşleraçarsa bu sorunu ortadan kaldırıverir. Kreş birhaktır. Devlet açmalıdır, denetlemelidir, niteliğiniartırmalıdır. Ama bir düşünelim, mevcut hükümetingelmiş geçmiş icraatlarına, hatta tüm hükümetleringelmiş geçmiş icraatlarına bir bakalım ve bunuyapar mı diye bir sorgulayalım. Ülkemizde kadınsığınma evi yıllardır yok, kadın cinayetleri, taciz, tecavüz ne kadar artarsa artsın, kapılara ne kadardayanırsak dayanalım, maalesef halen yok, ilerikiyılların planlarında bütçelerinde de yok. Sonrayaşlı bakım evi, o var evet ancak kapasitesi yeterlideğil ve ne çalışanlar ne de orada kalmakdurumunda olan insanlar mutlu. Ücretsiz niteliklikamusal kreş zaten yok demiştik. Devlethastanelerinde bağış adı altında zorla para toplanıyor. Yani kamusal haklarımız gelmiş geçmiştüm hükümetlerce gasp edilmiş. E o zaman edilmeye devam da edeceğini anlamamız çok da zor değil. Yani özet olarak ücretsiz kamusal niteliklikreş açılmasının ihtimali pek yok. Onun yerinebütçelerin bireysel çıkarlar için yandaşlara vesaireharcanma durumu yine, yeniden söz konusudurmuhtemelen. O zaman biz ne yapacağız? Çocuklarla işe gitmek kesinlikle imkânsız. (ya da kesin çözüm! Bir özel sektör çalışanı her günçocuğunu işe götürüp onu orada idare etmeyeçalışırsa 3. Gün işten atılır böylece bu sorun da ortadan kalkar)
Uğradığımız haksızlık ve bizleri ortada bıraktıklarıtrajedi ne kadar can sıkıcı değil mi? O zaman biz yerimizde oturup gelmiş geçmiş hükümetleresaydırmaya devam mı edeceğiz? Bu saydırmalarhiç işe yaradı mı? Artık saydırıyor olmamız onlarınumurunda mı? Sanırım cevabı hepimiz biliyoruz.
O zaman artık ne yapmamız gerektiğini de bilelim. Kamusal haklarımızın peşine düşelim. Rahatkoltuklarının rahatsızlığı olalım. Mücadelemizi hepbirlikte sürdürelim ve kamusal haklarımızı bir birsöke söke alalım.
Zekiye Şentürkler
Baraka Aktivisti