Dün “Ayşe”nin tatile çıkışının yıl dönümüydü.
2010 yılından beridir süren bir şekilde, her 14 Ağustos’da sokakta olarak “Ayşe”nin evine dönmesi için mücadele ediyoruz.
Elbette ki; 14 Ağustos günü sokakta olmak yılın 365 günü boyunca süren “Bağımsız Kıbrıs” mücadelemizin sadece bir parçasıdır.
Fakat bütünlüklü bir mücadelenin içinde önemli bir momenttir.
“Tatil Bitti Ayşe Evine!” sloganı bu eylemlilikler içinden çıkmış ve halk içinde meşruluk kazanmıştır.
“Ayşe”nin evine dönmesi, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi ve halklar arası kardeşliğin yeniden kurulması için varılması gereken tek nokta olmasa da önemli bir eşiktir.
Tek hedef “Ayşe”nin evine dönmesi değildir, çünkü adanın bölünmesi ve halkları arası düşmanlığı yaratan ve sürdüren tek unsur TC Devleti’nin Kıbrıs’ın kuzeyindeki varlığı değildir.
Türkiye’ye kıyasla çok daha düşük boyutlarda da olsa Yunanistan’ın adanın güneyindeki varlığı, Dikelya ve Ağrotur’daki İngiliz üsleri, ABD’nin emperyalizmin taşeronları olarak Türkiye ve Yunanistan üzerinden Kıbrıs’ın bütünü üzerinde elde ettiği güç, Kıbrıslı Elen ve Kıbrıslı Türk faşistlerin yarattığı düşmanlık siyaseti vb.
Bunlar Kıbrıs’ta iki halk arasında gerçek anlamıyla bir barış yaratılmasının önündeki engellerdir.
Bu yüzden Kıbrıs’ın bağımsızlığını isteyenlerin tek hedefi “Ayşe”nin evine dönmesi olamaz.
Ancak bu yazıda egemenler tarafından sürekli çarpıtılan bir başka nokta üstünde durmak istiyorum.
UBP Başkanı Hüseyin Özgürgün, Diyalog ve Volkan gazeteleri vb. gibilerin yıllardır Türkiye kökenli insanları kirli siyasetlerine alet etmek istedikleri için çarpıttıkları bir mesele bu.
Evine dönmesini istediğimiz “Ayşe” kimdir?
Egemenler yıllardır Kıbrıs’ta barış ve birleşme mücadelesini Türkiye’den gelen göçmenlerin geri gönderilmesi olarak göstermek için çabalıyor ve büyük oranda da başarılı oluyorlar.
Gerek Kıbrıslı Türk toplumu içindeki işbirlikçiler gerekse de Türkiye’den yetkililer bu amaç için beraber uğraşıyorlar.
Bunu yaparken de amaçları, 1974 sonrası adaya gelmiş/getirilmiş ve Kıbrıslı Türk halkının büyük oranda bileşeni olmuş Türkiye kökenli kesimlerin barış mücadelesinden uzak durmaları ve bu mücadeleyi engelleyici bir unsur olarak fiilen karşı durmalarıdır.
Bu anlamıyla evine dönmesini istediğimiz “Ayşe”yi, 1974 sonrası adaya gelmiş göçmenlerle aynıymış gibi göstermeye çabalıyorlar.
Gerek Kıbrıslı Türk Solu içinde yanlış bir anlayışla Türkiye kökenli kesimlere yönelik yer yer ırkçılaşan tepkiler veren kesimler gerekse de Kıbrıslı Elen şöven siyaseti bu amaçları konusunda egemenlere katkı sağlamaktadır.
Bizim için “Ayşe” göçmenler değil, TC Devleti’nin adamızdaki politik varlığıdır.
Evet, 1974 sonrası adaya Türkiye’den getirilen göçmenler de TC’nin politik amaçları doğrultusunda getirilmiştir fakat getirilen insanların amacı daha iyi bir hayata sahip olmaktan öte değildir.
Kıbrıs’a geliş biçimlerinin daha farklı bir göçmenlik olgusu üzerinden yaşanması(gayrı yasallık, bir devlet politikası olarak göç vs.) göçmenlerin kendi amaçlarını değiştirmiyor.
Öte yandan 41 yıldır bu adanın bir parçası haline gelen Türkiye kökenli insanlar doğal olarak Kıbrıslı Türk halkına eklemlenmiş vaziyettedirler.
Bundan ötürü Kıbrıs’ta verilecek bir barış mücadelesinden bu insanları dışlamak yada engel olarak görmek gerçekliğe uymamaktadır.
Tarihsel seyir bu durumu ortaya çıkarmıştır ve bunu reddetme şansı yoktur.
Türkiye kökenli insanlarımız Kıbrıslı Türk halkının bir parçası olarak varolmasını istediğimiz bağımsız, birleşik Kıbrıs’ın da bir parçası olacaklardır.
Evine dönmesini istediklerimiz Türk’ü ile Yunan’ı ile İngiliz ve Amerikalısıyla yabancı ordular, gerici kurumlar, dayatmacı ekonomik kuruluşlar, yabancı dinleme istasyonlarıdır.
Ve “Ayşe” bunları ifade etmenin sembolik bir şeklidir.
Kısacası evinde dönmesi istenen “Ayşe”nin Türkiyeli kökenli kesimlerle veya Türkiye halklarıyla herhangi bir ilgisi yoktur!
Nasıl ki; “Go Home Yankee” dendiği zaman Amerikan halkıyla ilgili bir şey ifade edilmiyor ve Amerikan emperyalizmi kastediliyorsa, “Evine Dön Ayşe” sloganı da aynı manayı taşımaktadır.
Bir anlamıyla “Go Home Yankee” sloganının Kıbrıslı Türk halkı içindeki karşılığı “Evine Dön Ayşe”dir.
Ali Şahin