Kadınım ben, kadın. Gerçekten kadın. Billahi kadın. Bak yeminle yahu. Kadınım. Çok ünlem. Kadınım ben. Kadın. Yine pek ve çok ünlem. Parantez içi, kadınım ben. Zannederim ki ve korkarım ki parti içinde de bilinç dışı akış ile tezahür eden ve artık yalnızca bir iç ses edebilen ve soluk alıp verilince dahi gürültü edemeyen o sözcükle gök gürültülü bir şekilde çakışmasıdır; solcuyum ben, solcuyum, solcu, valla lan, solcuyum ben, solcuyum çok ünlem. Parantez kapanmasa da olur, solcuyuz biz. Bir akıl hastanesi koridoru gibi memleket. Herhalde şaka yapıyorlar birazdan da bunları pardon kuzenim yazmış diyecekler diye bekliyorsun, ne yazık, hayır öyle değil dediğin için sen deli ilan ediliyorsun. Bence bu koridorun daha fazla uzamaması gerek. Parti’nin solculukta ısrar etmesi kadar saçma bişeye dönüştü çünkü Sibel Siber’in seçim afişlerinin dili. Kimse size kadın değilsiniz demiyor. Kadın olduğunuzu görecek kadar gözlerimiz nizami. Ama sırf parti tabanınıza ayakkabı numaralarınızı göstermemek için kısık ateşte yaktığınız emeği kusura bakmayın ama her gün taziye ilanı verdiğiniz gazetelerinizden daha fazla sömürü malzemesi yapmayın.
Ama yok illa erkekçe diklenen kadın olacağım dersen, birkaç önerim olacak. Baştan diyeyim reklâmların pek berbat fakat filmi biliyoruz. Daha evvel izlediğimiz için bizi çok sarmadı. Benden sana tavsiye. Sen yine de baktın olmadı bir de ben sizin ananızım, ben sizin bacınızım demeyi dene. Sonra de ki, benim Ak sütlü analarıma, benim bacılarıma, kardeşlerime, bu sözde kadın savunucuları, bunların hepsi kıskançtır, ben bunları bilirim, bunlar bir gün bile kadınların derdi nedir diye düşünmezler, bunlar sırça köşklerde oturup içmeyi bilirler ancak, kadın olmayı, diklenmeyi sizden öğrenecek değiliz, de. Tutar. Yirmi küsur senedir tuttu. Bak veriyorum kuponu. Sistemli oyna. Ana, bacı, vatan, bayrak, barış. Beş kelime at. Kesin tutar.
Erkekçe diklenen kadın bir de dikine oynayacaksın mademki. Güzel oyna, yerinde oyna, kaybetme, aman kaybetme diye söyleyeceklerim olacak. On beş kasım ki en dikine en şahane gündür, Denktaş-Eroğlu dediğin zaten hep diki dikine, erkekçe diklendikten sonra aldık biz toprakları, şehit verdik, can verdik, küvette resim verdik! Şimdi de Beşparmaklardan te Mesarya’ya kadar hep erkekçe diklenmeler burası, daha da dikine oynat tamam mı? Gezi’ye yapılan bir diklenmedir, dikinedir, mahkemeleri, kararları, katilleri korumaları, hepsi birer dikine hukukun diklenmesidir, daha geçenlerde bir minibüsün içinde yapılan diklenmedir, iç güvenlik yasası, biber gazı, göç yasası, kthy, Cizre, Kobané, Karadeniz sahili, Akkuyu, Hesler, Nükleerler, hepsi diklenmedir, dikinedir, o zaman diklen ey arşa kadar sen de kadın!
Ben sizin ananızım, ben sizin bacınızım diyen kadının, senden güler yüzlü, barışsever, çocuk sever, resim gördüğünde yanakları esner olmasın, o erkekçe diklenmek ve dikine oynamak ile neler bıraktığını dönüp okursanız, e ne var canım siz de sanki, reklamcıları biraz kötüdür işte, yoksa kadın öyle değildir demenize neden bu kadar yüksek tonda karşı çıktığımızı anlarsınız. Ha bir de, arada kaynamasın, yarın bir gün oturup Kıbrıs müzakerelerinin bilmem kaçıncı devam filmini çekeceğinizde, masaya vurdun mu te Baf’tan duyulsun tamam mı? Bir de Efkan Ala’dan işler yapmanı bekliyoruz, tamam mı? Baktın bir de hiçbiri tutmadı, ben öyle söylemek istedim, dik duracağız diklenmeyeceğiz demek istedim, de. Hatta yanlış anladınız, biz duruş olarak söyledik onu diye ekle. Asıl ırkçı, kadın düşmanı, faşist sizsiniz de. O kesin tutar bak. Belki kalabalık, kadın düşmanlarını bile yuhalayabilir. Kim bilir.
Kupon tutmazsa bana gel… Cumhurbaşkanı olursun işşalah da buralar erkek görür.. Adamın dibisin.. Sevgiyle…
Ali Doğanbay
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.