Bu Memleket Bizim Platformu çatısı alında toplanan sendikalar, örgütler ve bazı siyasi partiler, Türkiye ile imzalanan protokolü protesto etmek amacıyla Meclis önünde eylem yaptı.
Eylemciler, Kuğulu Park’ta toplanarak “Entegrasyona Hayır”, “İrade Halktadır, Sarayda Değil”, “Bu Memleket Bizim” pankartlarıyla Meclis önüne yürüdüler, ardından alkış tutarak sloganlarla protesto ettiler.
Eyleme, Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Cemal Özyiğit, bazı siyası parti yetkilileri ve bazı milletvekilleri de destek verdi.
Eylem açılış konuşmasını gerçekleştiren Kıbrıs Orta Öğretim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Genel Sekreteri Selma Eylem, “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı alanların ülkenin eğitiminden, kültüründen, eşitlik, özgürlük ve bağımsızlığından derhal elini çekmesi” çağrısında bulunarak, “Ekonomik paket altındaki siyasi dayatmalara, kültürel işbirliği protokolüne ve atanmış işbirlikçilerine karşı tepkimizi koymak için bugün buradayız” dedi.
Ardından, Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (DEV-İŞ) Genel Sekreteri Ömer Naşit, Platform adına basın açıklamasını okuyarak, Kıbrıs Türk Toplumu’nun ilk ekonomik paketle 1986 yılında Özal Hükümeti döneminde tanıştığını, “o günden itibaren Kıbrıs Türklerin iradesine ve özgüvenine ipotek konulmasının sağlandığını” ileri sürdü.
Naşit, o dönemde Türkiye Cumhuriyeti muhalefetinde olan Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit’in söz konusu protokole ilişkin eleştirilerini paylaşarak, Demirel’in “uzun vadede KKTC-TC ilişkilerini zedeleyecek çok tehlikeli bir yaklaşım” ve Ecevit’in “Özal’ın baskısı yüzünden, KKTC’nin bağımsızlığına gölge düşebileceği gibi, demokrasisi de zedelenebilir” ifadelerini hatırlattı.
Naşit, “aradan uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen, ‘buyuran, emir alan’ ilişki biçimi giderek derinleştiğini, her gelen paketle bağımlılığın daha da arttığını, bugün hükümetin artık halkı, sivil toplum örgütlerini, sendikaları, meclisi dahi bilgilendirme gereği duymadığını” iddia etti.
“Geçen haftalarda, TC ile KKTC arasında işbirliği adı altında imzalanan 4 anlaşma, 1 mali protokol ve önceden imzalanan kültürel işbirliği protokolünün siyasi eşitler arasında yapılan işbirliği olarak nitelemenin mümkün olmadığını” savunan Naşit, “bu protokolle direniş gösteren tüm kesimleri susturmak için antidemokratik yasa yapma görevi verildiğini” de ileri sürdü.
Bu Memleket Bizim Platformu çatısı olarak, kurulan bu düzeni reddettiklerini söyleyen Naşit, açıklamanın devamında şunları söyledi:
“Üretime olan inancımızla, kendi öz güvenimiz ve kapasitemizle kendi kendini yönetme yeteneğine ve aklına sahip bir halk olarak direneceğiz. Biliyoruz ki, geleceğimiz, üreterek adil paylaşımdadır, barıştadır. Kıbrıs konusunu uluslararası hukuk temelinde çözerek dünyanın bir parçası olmak ve kendi kendimizi yönetmek hedefimizdir.
Bilinmesini isteriz ki, bugün pandemi tedbirleri çerçevesinde 300 kişi olarak burada yer alıyoruz ancak halktan bağımsız planlananların ilerletilmesi halinde daha öncede defalarca yaptığımız gibi binlerle, 10 binlerle alanlardaki yerimizi alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Ülkemizin bütünlüğüne, siyasi irademize sahip çıkacağız. Kendi kendimizi yönetecek bilgi, beceri ve potansiyelimiz vardır.”