Hayat pahalığının can yaktığı kktc’de; bankalar, büyük inşaat şirketleri, oteller, eğitim baronları; %200’e varan yatırım indirimlerinden , gümrük vergisi ve fon muafiyetinden , %25’lere dayanan amortisman indirimlerinden yararlanır; devlete ait arazi, arsa ve binaları komik bedellere kiralar ve en ucuz elektriği kumarhaneler satın alırken, net asgari ücret 2,279 TL gibi açlık sınırının biraz üzerinde trajikomik bir düzeyde ve kamu emekçileri ile emeklilerin hayat pahalılığı ödeneği 3 ay süreyle durduruldu.
Meclis Genel Kurulu kamu çalışanlarının hayat pahalılığı ödeneği hakkını düzenleyen uygulamanın 3 ay süreyle durdurulması için hükümetçe hazırlanan yasa gücünde kararnameleri görüşerek oy çokluğuyla onayladı. Buna göre hükümet Ekim, Kasım ve Aralık’ta hayat pahalılığını dondurdu. Kamu çalışanlarına ve emeklilere hayat pahalılığı ödeneği verilmeyecek.
Asgari Ücret Önerisi Bakanın Masasında Duruyor
Bağımsızlık Yolu’nun Asgari Ücret Komisyonu’nda emekçilerin temsil edilmemesi sebebiyle yapmış olduğu, komisyonun lağvedilip asgari ücretin en düşük kamu çalışanı maaşına eşitlenmesi önerisi ise hala Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler’in masasında bekliyor.
Erhürman, Sermaye’ye Dokunmayı Mucizevi Diye Niteledi
CTP Başkanı ve Başbakan Tufan Erhürman konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Mucizevi öngörüleri olanlar varsa onların görüşleriyle hareket etmeye hazırız” diyerek, emekçilere değil sermayeye bedel ödetmenin kendilerine göre mucize olduğunun altını çizerek partisi ve hükümetinin politik tercihini sermayeden yana kullandığını bir kez daha kanıtlamış oldu.
“Ultra Zenginler İçin Acı Reçete”den Faydalanılmadı
Bağımsızlık Yolu yaşanan ekonomik krizin faturasını emekçilerin değil sermayenin ödemesi gerektiğini vurgulayan 20 maddelik “Ultra Zenginler İçin Acı Reçete” önlemler paketini birkaç ay önce kamuoyuna sunmuştu. Bu önerilerin uygulanması halinde ise krizin bedeli halka değil bunca yıldır tüm imtiyazlardan faydalanan sermayeye ödetilmiş olacak ve halk biraz da olsa nefes almış olacaktı.