Seçimler için son düzlüğe girildi. Bugün itibari ile bir haftamız kaldı geriye.
Garip bir memleketin, garip bir seçim dönemini yaşıyoruz.
Belediye emekçilerinin maaşları hala ödenmez ve halka her hangi bir hizmet götürülemezken, bazı partiler milyonlarca liralık seçim bütçeleri ile seçim kampanyalarını sürdürmekte.
Birileri “kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez” hesabı ile milyonlar harcamakta, başka birileri ise onlar için ekmek parası hesabına bayrak sallamakta ve bildiri dağıtmakta.
Matbaa çalışanlarının her seçim dönemi gibi, bu dönemin en yorgunu olduğu kesin.
Anlayacağınız seçim sektöründe işler tıkırında.
Seçim şirketlerini bir kenara bırakırsak, umudunu ve heyecanını güzel bir gelecek için emekle yoğuranlar da var bu seçimde.
Bunlardan biri de Baraka ve bağımsız belediye meclis üyesi adayı Merter Refikoğlu.
Baraka bu seçimlere en basit ifadesi ile sağa karşı sola güç ver, soldaki bölünmeye karşı ise mührünü kır ve belediye meclisinde on beşde bir tercihini Merter Refikoğlu’ndan, Ankara için en kötüsünden yana kullan şiarı ile girdi.
Halktan gelen tepkiler ise iyi de ettiğini gösteriyor.
Bazı çevreler ise bu iyi tepkilerden rahatsız olmuşa benziyor ve Baraka’ya karşı kara propaganda; yani seçim efsaneleri giriyor devreye hemen. Bu yazıda bu efsanelerden ikisine ve gerçekliğe yer vereceğim.
Mührünü Kırma, Oyunu Yakma
Bunlardan en bilineni mühür kırmak, oy yakmaktır üzerine olanıdır. Bu efsaneneye göre mühür vurduğunda partinin tüm adaylarına birer oy, ardındansa yaptığın sekiz tercihle, tercih yaptığın kişilere (tercih yapmazsan ilk sekiz adaya) birer oy daha gitmekte o partide. Yani mührünü kırdığında oyunun yarı yarıya düştüğü efsanesi yayılıyor çevrelerde.
Bu efsane tamamı ile asılsızdır. Mühür vurduğunda, yaptığın tercihler sadece tercih ettiğin adayın parti içi sıralamasını etkiler. Yani son sıradaki adaya yapılan yoğun tercih onu daha önde bir sıraya getirebilir ve o adayın seçilme şansını arttırır. Fakat bu durum onun diğer partilerle olan rekabetini etkilemez. Kaldı ki, aynı durum mühür vurmadığında da geçerlidir.
Mührünü Kırma, Bağımsız Aday Seçilemez
Diğer bir efsane ise bağımsız bir adayın seçilmesinin imkansızlığı üzerine. Aslında bu efsaneyi destekleyecek kanıt da var. Bugünedek hiç bir bağımsız aday seçilmedi belediye meclisinde.
Bu durumun sebebi, oy sayımı esnasında parti adaylarının tercihlerinde kat sayı sistemi uygulanması, bağımsız adayların oylarında ise bunun yapılmamasıdır. Yani bağımsız adaylar oldukça dezavantajlıdır.
Fakat, imkansız da değildir bağımsız seçilmek. Halktan alınacak sağlam bir destekle, güçlü bir şekilde seçilebilir bir bağımsız aday.
Ondan da öte, Baraka için mesele salt seçilip seçilmeme meselesi de değil.
Ankara’ya ve işbirlikçilerine karşı halkın tepkisini örgütleyebilmek, bölünmüş ve kopuş içindeki sola bir mesaj verebilmektir derdimiz. Umutsuzların içinde bir umut kıvılcımı yakmaktır niyetimiz.
Halktan alınacak güçlü bir desteğe rağmen Refikoğlu seçilmese de Ankara’ya ve işbirlikçilerine inen sağlam bir tokatla kazanılmış olacak halk adına bu seçim.
Bu yazı 31 Mart 2013 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır.
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.