Bu gün 4 ülkeden 12 şehir aynı anda “dünyamızda nükleere yer yok” dedik. İstanbul, Sinop, Mersin, İğneada, Ankara, Samsun, Diyarbakır, Batman, Atina, Tiflis ve Lefkoşa’da saat 12:30’da ortak basın açıklaması okunarak nükleere hayır denildi. Lefkoşa’da ara bölgede gerçekleşen basın açıklamasının İngilizce metnini Faika Deniz Paşa, Türkçe metnini Murat Kanatlı ve Rumca metnini de Yorgos Perdikis yaptı. Perdikis, konuşmasından önce ortak vatan için ve güvenliğimiz için ortak mücadele yapmamız gerektiğini vurguladı.
Basın açıklamasının tamamı şöyle:
Türkiye 40 yıldan fazladır nükleer belasıyla karşı karşıya. Bütün baskı, karalama ve sansür uygulamalarına rağmen yaşam savunanlar nükleer karşıtı mücadeleyi elden ele bugünlere kadar getirdiler.
Bugün de bir kez daha nükleere karşı birçok yerde eş zamanlı olarak ses çıkarıyoruz. İstanbul, Ankara, Mersin, Sinop, İğneada, Samsun, Batman, Diyarbakır, Kıbrıs, Yunanistan ve Gürcistan’da “Dünyada nükleere yer yok” demek için bir aradayız.
Bu birlikteliği bir eylem birlikteliğinden öte, yerel ve uluslararası boyutta nükleer karşıtı mücadele için bir adım olarak görüyoruz.
Bugün niçin birçok yerde sokaktayız ve neden “dünyada nükleere yer yok” diyoruz?
Yapılması planlanan nükleer santrallerin; Karadeniz, Akdeniz ve Trakya’nın eşsiz doğasının yok olmasına sebep olacağı gibi başta tüm Türkiye topraklarını, Karadeniz ve Akdeniz ülkelerini radyasyon ve nükleer atıklarla zehirleyeceği ve tüm dünyayı tehdit edeceği bilinciyle eş zamanlı olarak sokaklardayız.
Mersin, Sinop ve İğneada’da planlanan nükleer santraller sadece bu alanları değil; Samsun’dan Kıbrıs’a, Batman’dan Yunanistan’a, Diyarbakır’dan Gürcistan’a kadar hepimizin yaşamlarını tehdit ediyor.
Halkarın, bilim ve hukuk insanlarının tüm itirazlarına rağmen tamamen anti-demokratik, şeffaf ve katılımcı olmayan; tamamen sahte ve halktan gizlenen rapor ve süreçlerle dayatılmaya çalışılan nükleer santral projeleri; seçime giden Türkiye’de Akp iktidarı tarafından bir propaganda malzemesi olarak kullanılıyor, dünyadaki nükleer santrallerin kaza ve olumsuz etkileri halktan gizlenerek nükleer felaket insanlara şirin gösterilmek isteniyor.
Yine (Türkiye) Enerji Bakanı Taner Yıldız, Ermenistan Metsamor nükleer santraline karşı insanları eyleme çağırarak, nükleer karşıtlarıyla adeta dalga geçiyor. Bizler ne Metsamor’un ne dünyadaki başka nükleer santrallerin çalıştırılmasını ya da yeniden inşa edilmesini istemiyoruz. Bütün nükleer santrallerin saatli bomba olduğunu biliyoruz.
(Türkiye)İktidarın, Aras Nehri’ni yok eden Metsamor Nükleer santralinin kapatılmasını istemesi yetmez. Kıbrıs ve Yunanistan başta olmak üzere tüm Akdeniz’i yok edecek Mersin Akkuyu nükleer santralinden bir an önce vazgeçmelidir. Karadeniz ve Trakya’yı bütünüyle radyoaktif atık çöplüğüne döndürecek olan Sinop ve İğneada nükleer santrallerinin hayalini bile kurmamalıdır.
Bugün İstanbul, Ankara, Mersin, Sinop, İğneada, Samsun, Batman, Diyarbakır, Kıbrıs, Yunanistan ve Gürcistan’dan bir kez daha söylüyoruz: Dünyada Nükleere Yer Yok!
Ve bir kez daha hatırlatıyoruz: yeni bir Çernobil ve Fukushima’nın olmasına, Akdeniz, Karadeniz ve Trakya’nın nükleer atık çöplüğüne döndürülmesine, dünyaya bir saatli bomba daha yerleştirilmesine izin vermeyeceğiz.
Bu vesileyle bugün bu eylemi bir başlangıç sayıyor ve dünyadaki nükleer karşıtı hareketten dostlarımızı bizlerle dayanışmaya çağırıyoruz.
Kurtuluş yok tek başına!
Bu daha başlangıç mücadeleye devam!