KAYAD Başkanı sıfatıyla First Lady Meral Akıncı’nın çağrısı üzerine 25 Kasım kadına yönelik şiddete karşı ‘Bu Yolda Ben de Varım’ sloganıyla Telsim sponsorluğunda gerçekleşen yürüyüş bakanlar, milletvekilleri ve Cumhurbaşkanının da katılımıyla gerçekleşti. Kadına yönelik şiddetle ilgili icratta bulunmayan hükümet ve saray mensuplarının 25 Kasım yürüyüşünde boy göstermesi, kamuyounda çeşitli tepkilere neden oldu. Sosyal medyaya yansıyan eleştirilerin bazıları şöyle:
Eylem Deliceırmak Erbilen:
Evet bugünü de bitirdik, milletvekilleri, bakanlar ve halk sığınma evi talebinde bulundu ve kadına siddete hayır dedi… bir ülkede icraat makami olmayınca hep birlikte elele yürünür… icraat mı baska bahara yürüdüler yetmez mi!!!
Leyla Kıralp:
KAYAD , öncülüğünde Kadına Şiddet Yürüyüşü yapılıyormuş Lefkoşada. Yapılsın ! Hiçbir itirazım yok ! Fakat şu şikayetimi de katılanlara billahsa Psikolog olan ve KAYAD başkanı olan Meral Akıncıya, duyurmak istiyorum .Kadına şiddetin en acımasızını ,en anlatılması ve en tedavi edilmesi zor olanını 74 de yüzlerce kadın yaşadı. Kimi eşini, kimi evladını, kimi evini kaybetti ve kayıp olanların çoğu hala bulunamadı kimi de tecavüze uğradı. Bu kadınlarla maaş vermenin dışında hiç kimse ilgilenmedi, seçim zamanı hariç kimse kapılarını çalmadı.Bu insanların hayatta olanları 74 de yaşadıkları psikolojik şiddetin etkilerinde yaşamlarını sürdürmektedirler .Bir PSİKOLOG ve KAYAD başkanı olarak SİZ veya bugün birlikte yürüdüğünüz diğer KADINLAR 74 den beri bir kez bile bu kadınların psikolojileri nedir diye düşünmediğiniz kadınlar için de bugün yürüyecekmisiniz ? yoksa onları şiddet gören kadınlar katagorisine koymayı bile uygun görmemekte ısrar etmeye devam mı edeceksiniz ?
Faize Özdemirciler:
22 Ocak 2018’de “Afrika”ya yapılan saldırıyı sessizce izleyenler, bu vandallığa karşı çıkmayanlar, “Afrika da yazmasaydı” diyenler, hatta “taraf olmak zorunda değilim” diyebilenler ve 22 Ocak günü KKTC meclisinde yeminlerini yaptıktan sonra dillerini yutarak kirli bir sessizliğe gömülenler ve kısa bir süre sonra da mahkemenin hapse gönderdiği faşistleri şartlı tahliye kurulu kararıyla serbest bırakanlar, kadına şiddete karşı yürüyeceklermiş… Bir kadın olarak sizinle birlikte yürümeyi reddediyorum… “Kadına şiddet” sizin konforlu ve güvenli makamlarınızda yan gelip boş zamanlarınızda ilgileneceğiniz bir hobi değildir. Kötü bir şaka bile değilsiniz… Çünkü sahtesiniz… sahte…
İsmail Işılsoy:
Kadına yönelik şiddet,
devletin ve pezevenkliğinin “bekâ”sı için
memur edilenlerle
kol kola yürüyerek mi protesto edilir kardeş?
Kuzey Kıbrıs
Vicdan Onurer:
İki yıl kadar önce Kadın Sığınma Evleri’nin yapılması için imza kampanyası düzenlenmişti. Ben de bu kampanyaya destek vererek, imza toplayarak katkıda bulundum. Ama gördüğümüz kadarıyle bu konuda herhangi bir adım atılmamıştır. Bu kampanya da sadece şov amaçlı olarak kalmıştır. Böyle günlerde tüm yetkili makamlar sadece kadına şiddete karşı olduklarını belirtip kuru kınama mesajlarıyla ve yürüyüşlere katılarak geçiştiriyorlar. Şiddete maruz kalanların ihtiyacı gösteriler değil, KORUNMA ve GÜVEN’ dir. Bunu sağlayabiliyorsanız konuşunuz..
Güngör Acar:
Keşke CTP ve TDP hükümet olsaydı. O zaman kadına yönelik şiddete karşı önlemler alınır. Sığınma evleri açılırdı.
Seniha Kutalmış:
” Kadına şiddete hayır ” sloganı altında yapılan pazar yürüyüşü sona ermiştir .
Şu andan itibaren tv veya gazetelerde gireni çıkanı belli olmayan ülkemizde kadına uygulunan şiddet haberlerini izlemeye devam edebiliriz .
Yürüdük ya kendimizce bişey yapmış olduk ve kendimizi rahatlattık hepsi bu .
Gerçek icraatları yapması gerekenlerle ve bunun önlemini almak için ellerinde yetki olanlarla yürüyüp kadına siddete hayır mesajı kime verdildi acaba gerçekten merak ediyorum .