“2014 yılında denize damsız girişimiz engellendiğinden dolayı, Çağın Ltd. yani Acapulco aleyhine başlatmış olduğumuz hukuk mücadelesi Anayasa madde 38(4)’teki mülkiyet hakkı kavramının yorumlanması için Anayasa Mahkemesi’ne havale edilmişti. Bugün Anayasa Mahkemesi’nde ilgili dönemdeki, Savcılık tarafından hazır edilmesi gereken raporların ve tutanakların Anayasa Mahkemesi’ne ibraz edilmesi için Savcılık tarafından hazır edilmediğinden, dava 16 Haziran’a tehir edilmiştir. Davacılar olarak halka çağrımızdır; denize giriş ve plajlardan yararlanma, Anayasamıza göre hiçbir surette engellenemez ve ücrete tabi tutulamaz. Özel mülkiyete konu olmadığı sürece; hiçbir vatandaşın 100 metrelik kıyı şeridi içerisindeki arazilerden denize ulaşımı engellenemez. Ne yazık ki, Anayasa’dan kaynaklanan temel hak ve özgürlüklerimiz devlet tarafindan korun(a)mamaktadır. Bireysel çıkarlar kamu yararının önüne geçmekte olduğundan hukuk devleti kavramı ortadan kalkmaktadır.” denildi.
“Denizler Halkındır”: Mülkiyet duruşması 16 Haziran’a ertelendi
“Beleşe Deniz: Plajlar Halkındır” Kampanyasını da etkileyecek olan, Anayasa madde 38(4)’teki mülkiyet konusu ile ilgili yorumun yapılacağı duruşma verilen yarım saatlik aranın ardından 16 Haziran 2016 tarihine ertelendi
Hatırlanacağı gibi sermayenin talebi ile, ilgili maddedeki mülkiyet kavramının uzun süreli kira belgelerini kapsayacak şekilde yorumlanması istenmiş, konuya duyarlı örgüt ve aktivist bireyler avukatları aracılığıyla itirazda bulunmuştu. Davanın görüşülmesine verilen aradan sonra, konuyla ilgili olarak 1985 yılına ait kurucu meclis tutanakları emare olarak sunuldu. İlgili dönemdeki, Savcılık tarafından hazır edilmesi gereken ve hazır edilmeyen Kurucu Meclis Komite Raporu’nun Anayasa Mahkemesi’ne ibraz edilmesi için dava 16 Haziran’a tehir edilmiştir.
“Bireysel çıkarlar kamu yararının önüne geçmekte”
Acapulco aleyhine açılan davanın davacıları ve aynı zamanda avukat olan Ahmed Sait Sayın ve Özgü Özkul Özyiğit’in yaptıkları açıklamada;