2011 yılında dönemin rektörülüğünce özel Doğa Okulları’na peşkeş çekilen Doğu Akdeniz İlkokulu ve Koleji’nin tekrar alınma olasılığı gündemdeki yerini korumaya devam ediyor.
Peşkeşçilerin büyük bir halk direnciyle karşılaştığı, DAÜ’de örgütlü sendikaların günlerce eylem yaptığı peşkeş süreci, yüzlerce öğretmenin işinden olmasıyla, sendika üyelerinin yıllarca mahkeme salonlarında hırpalanmasıyla ve tarikat bağlantıları olan bir okulun Mağusa’ya yerleşmesiyle sonuçlanmıştı.
Bunun yanında paralı eğitimin borazanlığını yapan bir sermaye kuruluşu da devlet üniversitesi olan DAÜ’nün dibine yerleştirilmişti. O dönem DAÜ rektörlüğü ve Doğa Okulları arasında imzalanan protokole göre sözleşme 2017 yılında bitmiş ancak karşı irade gösterilmediği için uzatılmıştı.
Şu anda yasal olarak DAİ ve DAK ile ilgili işlerden sorumlu DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu (VYK) ise, geçen hafta aldığı bir kararla Doğa Okulları’na protokolde yer alan yükümlülüklerini yerine getirmedikleri için yazılı bir ihtar göndermiş ve bu ihtar eğitim bakanınca “DAİ-DAK’ın geri alınma sürecinin başlangıcı” olarak tanımlanmıştı. Bu arada VYK’nun CTP’li üyesinin bu karara red oyu kullandığı da öğrenilmişti.
Öte yandan, yasal olarak ortadan kalkan DAİ ve DAK’ın uzatılan sözleşmeye rağmen nasıl geri alınacağı, bunun için hangi tür hazırlıkların yapılacağı henüz netleşmemişken, Doğa Okulları’na taşınması için başka bir arazi verileceği de iddialar arasında.