Bağımsızlık Yolu Girne Örgütlenme Sorumlusu Yahya Çukurovalı ülkedeki tarihi eserlere ilişkin bir açıklama yaptı.
Açıklama şöyle:
Tarihi Eserlerin Önemi ve Ülkemizdeki Durumu:
Tarihi eserler insan elinden çıkmış her türlü maddi kültür varlıklarına verilen addır. Tarihi eserler insanlığın geçmişten günümüze köprü kurmasını ve kendini anlamasını sağlayacak bir öneme sahiptir. Tarihi eser dendiğinde bu eserler sadece o coğrafyada yaşayanların değil bütün insanlığın sorumluluğunda olması gereken ortak değerlerdir. Ülkemiz tarihi eserler konusunda çok büyük zenginliklere sahiptir ve bu açıdan burada yaşayanlar olarak kendimizi çok şanslı görmemiz gerekir. Tarih ve coğrafi konumun bize tanıdığı bu şansı malesef ülkeyi yönetenler için söyleyemiyoruz. Ülkemizdeki bu zenginlikleri her yıl dünyanın birçok yerinden yüzlerce kişi ziyaret etmektedir ve bu ekonomik olarak ülkeye çok ciddi kazanımlar sağlamaktadır; sırf bu bile değerlerimizin korunup sonraki nesillere aktarılması için ciddi bir sebeptir. Girne Limanı ve Girne Kalesi bu konuda ün salmış değerlerimizin önde gelenleridir. Liman ile kaleyi birbirinden ayırmadan değerlendirmek gerekir. Girne Limanı’ndaki özüne ters yapılaşma ucube kameralar ve pis çevrenin yanında kale ve içindeki sergilenen ve sergilenmeyip depoda tutulan eserlerin durumu da içler acısıdır. Yüz yıllara meydan okuyan bu değerler bugün büyük bir tehdit altındadır. Kale kesin olmamakla birlikte 7.yy’da Bizanslılar tarafından Arap akınlarına karşı yapılmıştır. Farklı dönemlerde Lüzinyanlar at nalı şeklinde kuleler, zindanlar, ok mazgalları gibi unsurları kaleye eklemişlerdir. 14.yy’da Venedik saldırılarında hasar gören kale günümüzde tarihi esere değer vermeyen idareciler yüzünden daha büyük saldırı ve tahribat altındadır. Bu kale bugünkü şeklini Venedik döneminde kaleye ilave kuleler ve savunma duvarı eklenerek almıştır. Kale Osmanlılar’a savaşmadan teslim edildiği için günümüze sağlam olarak gelebilmiştir. Kale içinde m.ö 13. yy’a ait bir batık sergilenmektedir. Bunun yanında Kırnı ve Akdeniz’deki mezarlardan toplanan bazı buluntular da sergilenir. Bu eserler gerekli bütçe ayrılmadığı için çürümeye terk edilmiş, kale burçları dökülmek üzeredir. Kalenin temelleri basit bir izolasyon yapılmadığı için su almaktadır ve buralarda taşlar dökülmeye başlamıştır. Kumarhanelere, 5 yıldızlı otellere ve nerde olduğu, ne işe yaradığı bilinmeyen dış temsilcilik adı altında açılan ofislere harcanan paraların küçük bir kısmı ile bu sorunlar aşılabilecekken bu tercih edilmemektedir ve belli ki mevcut zihniyetlerle tercih de edilmeyecektir. Her alanda olduğu gibi bu alandaki sorunların da çözümü bellidir o da Bağımsızlık Yolu’nda örgütlenmektir…