Dün (17 Nisan), CTP milletvekili Sıla Usar, ortaya bir iddia atarak, ucuz test kiti kullanma imkanı varken pahalı kitler kullanıldığını ve toplumun kaynaklarının çarçur edilmemesi gerektiğini dile getirmişti.
Sıla Usar’ın kendi Facebook hesabından yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verilmişti:
“Covid ile mücadelede hastalara erken ve doğru tanı konması ve izole edilmeleri ; yapılması gerekenlerin başında gelir. Tanı için kullanılan test sayısı artmalı dendikçe Sn. Sağlık Bakanı mevcut kitlerin sınırlı olduğunu ifade etmek için “elimizde yeterli mermi yok” dedi. Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nden sonra yakın zamanda Mağusa Devlet Hastanesi’nde de PCR cihazı uygulamaya geçti. Bu sevindirici. Elbette test sayısı cihazların yanı sıra kit miktarına da bağlı. Kit miktarı ise mali imkanlara.
Soru şu: Lefkoşa’da kullanılan kitlerin tanesi 600 ₺ civarındayken Mağusa’da kullanılanlarınki 150 ₺, yani dörtte bir fiyata ise Sn. Bakan “mermim yok” diyecek yerde neden daha uygun fiyata kit temin etme yoluna gitmiyor? Mağusa’daki kitler “yeterince” güvenilir değilse neden kullanımına izin veriliyor? Ya da güvenilir ise neden Lefkoşa’da onların yerine 4 kat pahalı olanlar kullanılıyor? Tüm hükümet yetkililerine “mermiler”in halkın parasıyla alındığını bir kez daha hatırlatmak isterim.”
Bu ifadeler, haliyle toplumda “böyle bir dönemde hem de sağlık gibi bir meselede birileri para kazansın diye bilinçli bir iş mi yapılıyor?” sorusunu akıllara getirmişti.
Sıla Usar’ın bu soruları, pek çok CTP’li vekil, ilçe yöneticisi ve yetkili tarafından da paylaşılmıştı.
Dahası, CTP Parti Meclisi üyesi ve Mağusa İlçesi Sekreteri Cemal Mert “Lefkoşa’da yan yana 2 odada 2 PCR cihazı var. Ucuz kit ile çalışan devre dışı tutuluyor bazı hatırlı kişilerin ricası ile” diyerek Sıla Usar’ın dile getirdiği iddialar çerçevesinde çok ciddi bir ithamı gündeme getirmişti.
Cemal Mert’in bu açıklamaları üzerine, kendisine “Böyle ciddi bir iddiayı kesin emin olmadan dile getirmeyin, kimseyi töhmet altında bırakmayın” denmesine ve “Elinizde kanıt var mı?” diye sorulması üzerine, “İddia değil gerçek”, “kesin bilgi” gibi ifadeler kullanmıştı.
CTP’li yetkililerin bu iddiaları yaymaya başlaması üzerine, HP Genel Sekreteri ve milletvekili Jale Refik Rogers, kendi Facebook hesabından bugün (18 Nisan) bir açıklama yayınlayarak bu iddiaların geçersiz olduğunu ifade etti.
Rogers, açıklamasında “Kişisel çıkarları için, bazı kişilerin son zamanlarda bu laboratuvarla ilgili asılsız dedikodular yaydığını gözlemliyorum” ifadelerine yer verdi.
Sağlık Bakanlığı da bugün konuya ilişkin bir açıklama yayınlayarak, şunları ifade etti:
“Mağusa Devlet Hastanesi -Doğu Akdeniz Üniversitesi Moleküler Genetik ve Araştıma Laboratuvarı geçtiğimiz hafta hizmete girmiş ve COVID-19 PCR testlerine başlamıştır. Bu laboratuvarın kuruluşunda Tarım Dairesinin PCR laboratuarında bulunan PCR cihazları, Tarım Bakanlığı’nın onayı ile hastanemize taşınmış ve gerekli bir kabin de Girne Amerikan Üniversitesi’nden temin edilerek, Başbakanımızın talimatı ile özellikle Sağlık Bakanı Ali Pilli, müsteşarımız Ali Çaygür ve müdürlerimizin desteği ile kurulum tamamlanmıştır.
Laboratuarı çalıştıracak hocalaramızı da; Doğu Akdeniz Üniversitesi ve Cumhurbaşkanlığı laboratuarımızda görevlendirmiştir. Güney Koreli Firma olan İntron firmasına ait kitlerimiz de Mağusalı iş insanları, bazı sivil toplum örgütleri ve Mağusa Belediyesi’nin bağışladığı paralar ile temin edilmiştir. Laboratuar 13.04.2020’de çalıştırılmış ve PCR testlerine başlanmıştır. Üstte bahsedilen kurum ve kişiler dışında, laboratuvarımızın kurulumunda başka hiçbir kurum ve şahsın katkısı olmadığını kamuoyuna duyururuz.”
CTP’li vekil Usar, iddialarını ispatlamak ve hükümet kanadından gelen “Kişisel çıkarlar için asılsız iddiaları yaymak” suçlamasına yanıt vemek için henüz ortaya somut bir kanıt koymuş değil.
Özellikle “kesin bilgi”, “iddia değil gerçek” gibi ifadelerle bazı hatırlı kişilerin araya girmesiyle ucuz kit ile çalışan cihazın devre dışı tutulduğuna yönelik çok ciddi bir iddiayı öne süren CTP Mağusa İlçe Sekreteri ve Parti Meclisi üyesi Cemal Mert, bu gelişmelerden sonra kendisine yöneltilen “İddia değil gerçek, kesin bilgi” diyordunuz, hükümet ve yetkililer sizi yalanladı, ya kanıtlarınızı ve iddianızın dayanağını toplumla paylaşın ya da gerçek olmayan bir bilgiyi gerçekmiş gibi topluma sunup kafa karışıklığı, telaş ve infial yarattığınız için toplumdan özür dileyin.” ifadelerini yanıtsız bıraktı.
Bu da akıllara, “CTP sırf hükümeti yıpratmak için, böylesi hassas bir dönemde bile yalan yanlış bilgileri topluma gerçek ve kesinmiş gibi sunacak noktaya mı geldi?” sorusunu getiriyor.
CTP’li yetkililer, henüz bu konu ile ilgili bir açıklama yapmış değil.