CTP GENÇLİK DE FAŞİZME KARŞI SES ÇIKARDI

CTP-UG  Milletvekili Asım Akansoy ve CTP Kadın Örgütü’nden sonra CTP Gençlik Örgütü de Mezopotamya Gençlik ve Kültür Sanat Merkezi ile birlikte  YDÜ’de yaşananlar ve süreçle ilgili olarak açıklama yaptı.

CTP Gençlik Örgütü açıklamasında  ELAM ve Ülkü Ocakları’nı faşist yapılar olarak değerlendirildi. Açıklamada şunlar belirtildi: ” Geçtiğimiz yıllarda da bu gibi milliyetçi, faşist, ayrımcı ve şoven güdüler ile hareket edilmiş ancak Ülkü Ocakları ve ELAM gibi gruplar varlığını devam ettirmiştir. Toplumlarımızın tarihi bu gruplar ve benzeri zihniyetlerin aşıladığı fikirler yüzünden çatışmalarla dolmuş ancak buna bir son vermenin zamanı gelmiştir.”

Gerek Ülkü Ocakları’nın saldırıları ve polisin Kürtler üzerindeki baskısı gerekse de süreç boyunca CTP-BG Milletvekili Doğuş Derya’ya yönelik baskı ve tehditlere yönelik CTP’den ise henüz merkezi bir açıklama gelmedi. Milletvekili Asım Akansoy, CTP Kadın Örgütü ve CTP Gençlik Örgütü’nün açıklamalarının ardından CTP merkezinden de konuyla ilgili açıklama beleniyor…

CTP’den verilen bilgiye göre, Gençler, insanların kimliklerine bakılıp doğum yerine göre gözaltına alındığını savunarak sorumlunun, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun ısrarla Polis Genel Müdürü yapmaya çalıştığı Pervin Gürler’in kolluk
kuvvetleri olduğunu söyledi. Açıklama şöyle:

“7 Nisan 2014’de başlayan ve günümüze kadar süren ve Sn. Derviş Eroğlu’nun ismi üzerinde ısrar ettiği Sn. Pervin Gürler’in kolluk kuvvetleri tarafından adeta bir insan avına dönüştürülen bu olaylar ilk kez olmuyor ancak son olması için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Geçtiğimiz yıllarda da bu gibi milliyetçi, faşist, ayrımcı ve şoven güdüler ile hareket edilmiş ancak Ülkü Ocakları ve ELAM gibi gruplar varlığını devam ettirmiştir. Toplumlarımızın tarihi bu gruplar ve benzeri zihniyetlerin aşıladığı fikirler yüzünden çatışmalarla dolmuş ancak buna bir son vermenin zamanı gelmiştir.

İçinde bulunduğumuz dönemde, insanların yalnızca doğum yerlerine bakılarak tutuklanması, ne demokrasiye ne de insan haklarına sığar. Seçilmiş siyasi iradenin önerdiği isim Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu tarafından onay görmeyip engellenince, Dışişleri eski Bakanı Hüseyin Özgürgün’ün yakın arkadaşı Pervin Gürler’in ‘vekâleten’ Polis Genel Müdürlüğü makamını almasının doğurduğu sonuçlarla yüzleşiyoruz.

Kürt insanların yaşadığı haksızlıklar geçmişten günümüze devam etmektedir. Geçtiğimiz yıllarda, KKTC vatandaşlığını elde etmiş olmalarına rağmen sınır dışı edilen, gözdağı vermek amacıyla baskınlara maruz kalan, mahkeme kararları üreterek evlerinde arama yapılan Kürt kardeşlerimizin yanındayız.

Bugün öğrenci arkadaşlarımıza karşı yapılan saldırılar, 1970’li  yıllarda nefret yüklü fikirlerle dolmuş faşist örgütlerce Kıbrıslı ilerici gençleri katletmiş zihniyetin bir devamdır. Hem Kıbrıs hem de Kürt sorunu, milliyetçi ve şoven düşünceler tarafından abluka altına alınmış ve yine o düşünceleri benimsemiş tarafların eylemleri sonucu çok acılar çekmiştir ve çekmeye de devam etmektedir. Bunlara artık bir son vermek, barışı ve barış kültürünü var edebilmek bizlerin en yüce temennisidir.

Henüz çok kısa bir süre önce Güney’de ELAM örgütünün gerçekleştirdiği saldırıyı kınamış olan bizler, milliyetçiliğe ve faşizme etnisite fark etmeksizin günümüzde yer olmadığını, bugün de Ülkü Ocakları’nı kınayarak bir kez daha duyuruyoruz.
Ne olursa olsun güneyde ve kuzeyde çözüm karşıtı karanlık güçlerin başarılı olamayacağı aşikârdır. Barışın bekçiliğini bu adada yaşayan halklarla birlikte kardeşçe yapmaya devam edeceğiz. Yaşanan saldırıları bir kez daha şiddetle kınıyoruz.”

CTP Gençlik Örgütü – Mezopotamya Gençlik ve Kültür Sanat Merkezi

 

 

Be the first to comment

Leave a Reply