Dün bir grup kendini bilmez gidip Cratos’un onca para harcayıp yaptığı “beach”e girmeye kalktı, hem da beleş. Nasıl bir gaflet ve delalet!
Bu da yetmezmiş gibi aynı şaşkınlar Cratos’umuz izin vermeyince polisi de çağırdı. Bir de denizler anayasal haktır diye tutturup kargaşa yarattı. Tabii polisimiz oraya geldi ve çok şükür ki Cratos’umuzu korudu!
Herkes bilir ki Cratos bizimdir, deniz ise Cratos’un.
Kumunu bile o getirdi oraya, hele bir de dalgakıran yaptı ki en alası. Onun değil de halkın ya da beleşçilerin mi olacaktı deniz!
Yaşadığımız düzen parası olanın düzeni. Sonuçta herkes yatırken çalışmış para kazanmış bu insanlar. Parayı veren düdüğü çalacak elbet!
Cratos’umuz ilham veriyor bana da, ben de düşünüyorum benzeri işleri.
Girne Polis Müdürlüğü’nün bahçesinde küçük bir yeşil alan var, oraya yatırım yapıp bir çardak yapacağım. Kapı girişine de bir otomatik kapı, bu devirde otomatik kapısı olmayan park yeri mi olur yahu! Sonra da girişe iki eleman koyacağım, hakkını aramak isteyen elemanlarıma 25 TL’sini ödeyip girsin içeri. Hem her önüne gelen hanzo da giremesin içeri. Parası ile değil mi?
Sonra mahkemelerin o hali ne? 200 yıllık binalar öylece bitap duruyor. Gidip modernleştireceğim oraları. Mahkeme binaları arası asansör kurup, duvarları da maviye boyayacağım. Maviyi severim. Sonra da her girişe bu sefer 3 eleman koyup, girişleri de 35’ten yapacağım. Malumunuz derler ki adalet herkese lazım, müşterisi de bol olur elbet!
Bir de o meclis var tabii. Neymiş 5 yılda bir seçim oluyor, seçilen mebusu da yasa çıkartıyor. Hep fasa, hep fiso, hep hikaye! Yasa yapıyorlar da uygulanıyor mu ki! Binanın bahçesine bir havuz yapacağım, çevresine ise 5 metrelik duvar öreceğim, koltukları da kuş tüyü kaplayacağım. E bu kadar yatırım yapmışken elli kişiyi sırf fakirler oy verdi diye içeri beleş sokacak değilim ya! Kapıya 10 kişi koyup, girişleri açık arttırmayla yapacak, açık arttırmayı da 1 milyon’dan başlatacağım.
Sonra mı?
Sonra yasama benim, yürütme benim, adalet daha da benim olacak. Yasa çıkartıp fakirlere özgürce dolaşımı da yasaklayacağım. Eşitlikse eşitlik; cebinde 100 bin lirası olmayan hiçbir insan yürüyemeyecek sokağımızda. Bakın o zaman çevre de kirlenmeyecek. Bakmayın siz hep bu fakirler çevreyi kirleten!
Bugüne kadar hayal dahi edemezdim bunları. Cratos’umuz ve denizi sağ olsun açtı gözümü. Devir parası olanın devri. Yasa, anayasa neymiş, parası ile değil mi?!!
Mustafa Keleşzade
