2015 yılında, Cratos Otel’in yasa dışı bir şekilde işgal ettiği plajda denize girmek isteyen ve otel yetkililerince engellenen kişilerin açtığı dava sonuçlandı. Mahkeme, davacıların hiçbir ücret ve/veya giriş ücreti ödemeden plaja girmekte serbest oldukları hususunda emir ve hüküm verdi.
Anayasal haklarını kullanarak, arkadaşları ve aileleri ile denize giden ve Cratos Otel yetkilileri tarafından plaja girişlerine izin verilmeyen Nazen Şansal ve Yusuf Özgü Sertel, aynı gün polise şikayette bulunmuş ve ardından, gönüllü avukatları Ahmet Said Sayın ve Özgü Özkul Özyiğit vasıtasıyla Girne Mahkemesi’nde dava açmıştı.
Davanın açıldığı günlerde tekrardan Cratos Otel’in işgal ettiği plaja giden beleşe deniz aktivistleri, konunun basına da yansıması üzerine bu kez herhangi bir engelleme ile karşılaşmamışlardı ve “Plajlar Halkındır” pankartı ile deniz kenarına giderek basına açıklamalarda da bulunmuşlardı.
Hukuk sistemi gereği, Mahkeme kararı sadece davacılar adına çıksa da Anayasa’nın 38’inci maddesi ve Plajların Kullanımı ve Denetim Yasası uyarınca herkes plajlara ücretsiz girme hakkına sahip. Uzun yıllardır sürdürülen “Plajlar Halkındır – Beleşe Deniz” kampanyası çerçevesinde, yaz ayları yaklaşırken otellerin ve plaj işletmelerinin Anayasa’ya uyması ve devlet ile yerel yönetimlerin de üzerine düşen denetim görevini yapması talep ediliyor.
Beleşe deniz kampanyasına destek veren ve Cratos Otel’den davacı olan Yusuf Özgü Sertel, plajlara girişi engellenen veya giriş için ücret talep edilen kişilerin hemen polisi arayarak şikayetçi olması ve olay yerine çağırması gerektiğini belirtti. “Hukuk yolu önemli olmakla birlikte aslolan halkın kendi haklarını bilmesi ve savunmasıdır” diyen Sertel, “Sahillerimizi işgal eden, çalışanlarının emeğinin hakkını vermeyen, pisliklerini denize döken sermayeye meydanı bırakmamak gerekiyor” şeklinde konuştu. Kampanya aktivistlerinden Cratos davacısı Nazen Şansal ise halkın çeşitli kesimlerince benimsenen beleşe deniz hareketinin bu yaz da hak mücadelesine devam edeceğini belirtti. “Hukuk sistemimiz gereği Mahkemeler sınırlı kararlar verebilmekte, yapanın yaptığı yanına kalmaktadır. Ancak örgütlü ve kararlı bir hak mücadelesinin önünde kimse duramaz” diyen Şansal, sadece beleşe denize girmenin değil sahillerimizi ve denizlerimizi kirlilikten ve ekolojik talandan korumanın da önemli bir görev olarak önümüzde durduğunu söyledi.