8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün -bir yanda sokak eylemleri ve 8 Mart etkinlikleri ile anlamlı bir şekilde yaşansa da- patronlarının kadınlara verdiği çiçekler, ömrü emekçi kadınları sömürerek geçen kadınların “kadınlar günü” mesajları ve resepsiyonlar ile içinin boşaltılmaya çalışıldığına tanık oluyoruz.
Peki 8 Mart “Dünya Kadınlar Günü” mü? Yoksa “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” mü? Gelin tarihine göz atarak birlikte karar verelim…
-ABD’nde dokuma fabrikalarında çalışma koşulları çok ağırdı. İş günleri çok uzun, ücretler ise düşüktü. Şartlar her gün daha kötüye gidiyordu. Kadın işçilerin tahammülü kalmamıştı. Tarih, 8 Mart 1857 idi ve New York’ta tekstil işçisi kadınlar, 16 saatlik çalışma sürelerinin 10 saate indirilmesi, eşit işe eşit ücret ve çalışma koşullarının düzeltilmesi maksadıyla greve giderler.
-O gün Amerika’daki işçi mücadelesinin önemli eylemlerinden biri gerçekleşiyordu. Kadınlar ayaklanıyor ve büyük bir işçi dayanışması doğuyordu.
-ABD’nde sanayi üretiminin başlangıcından itibaren fabrikalarda çok sayıda yangın olsa da, bu yangınlar içerisinde en önemlisi 1911 yılında Triangle Gömlek Fabrikası’nda çıkan yangındır.
-ABD’nde 1908 ekonomik krizi sonrası işçi ücretleri epey düşmüş, kullanılan iğne – iplik, elektrik ve oturulan sandalyelerin ücreti işçilerden kesilmeye başlamıştı. 65 saate varan haftalık çalışma süreleri bazen 75 saate çıkıyordu, haftalık ortalama ücret ise 5 dolardı.
-Triangle Fabrikası sahipleri 1909’da 150 sendikalı işçinin işine son vermesi üzerine 25 sendika genel grev kararı aldı.
-25 Kasım 1909’da 40 bine yakın işçi istihdam eden New York ve civarı, Philadelphia ve Baltimore’dan 600 gömlek fabrikasında çalışan, %80’i kadın olan 20 000 gömlek işçisi greve çıkar. İşçilerin talepleri; taşeronluk uygulamasına son verilmesi, 52 saatlik çalışma haftası, günlük ücretsiz fazla mesainin 2 saati aşmaması, ücretlerde yapılan malzeme ve elektrik bedeli kesintilerine son verilmesiydi.
-ABD’ndeki “En Büyük Kadın Grevi” Şubat 1910’nda sona erer. Taleplerin birçoğunu şirketler kabul eder. Triangle Gömlek Fabrikası ise şartları kabul etmez ve sözleşmeyi imza etmeyi reddeder.
-Triangle Gömlek Firması, Asch binasının en üstteki 3 katında faaliyet gösteriyordu. Tarih 25 Mart 1911’i gösteriyordu. 8’inci katta başlayan yangın kağıt ve kumaş artıklarıyla dolu 9 ve 10′ uncu kata da hızla yayılır. Ne olup bittiğini anlayamadan kaçışmalar başlar, asansörlere, yangın merdivenlerine koşulur. Ancak sadece bir asansör çalışır haldedir ve yangın merdiven-lerine açılan kapılar kilitlidir. Zaman alevlerden yanadır…
-Yangında 129 kadın 17 erkek hayatını kaybeder. Bunların 48’i sendika üyesiydi. Yangındaki kayıpların sebebi, fabrika sahiplerinin iş çıkışı hırsızlığa karşı çantaları daha kolay kontrol edebilmeleri için asansör sayısını bire indirmeleri ve yangın merdivenler-ine açılan kapıların kilitli olmasıydı.
-5 Nisan 1911’de 80 000 kişi ölenlerin cenazesine katılır. Cenaze sonrası matem yürüyüşü protestoya dönüşür.
-Marxist bir aktivist, kadın hakları savunucusu olan Clara Zetkin, 1910’da 2. Enternasyonal’in Kopenhag toplantısında büyük kadın danışması için önemli bir tarih olan 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak kabul edilmesi ve Triangle Fabrikası yangınında ölenlerin bu günde anılması önerisini getirir, sözkonusu öneri kabul edilir.
-Dünya Kadınlar Günü, ilk kez 19 Mart 1911′ de Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre’de anıldı. Gösterilere yüz binlerce kadın katılır. Kadınlar, oy verme, seçme seçilme, meslek edinme ve mesleki eğitim görme hakkı talep ederler.
-Rusya’daki kadın eylemlerinin başlangıcı ise 8 Mart’tır. Bu tarihin saptanması, Moskova’da 1921 yılında düzenlenen 3’üncü Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda oldu.
-Batı devletleri ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nden, ideolojik anlamından ötürü korkmaktadır. Özellikle soğuk savaş döneminde, bu günün anılması kesinlikle engellenmeye çalışılmaktadır.
-Amerika’daki sol kadın hakları hareketinin çabaları ile 60’lı yılların sonunda anılmaya başlanan 8 Mart’a, kapitalist dünya sistemi artık daha fazla direnememektedir.
-“Direnemiyorsak içini boşaltalım, hatta belki bunu bile satarız” denilince, BM, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın “Emekçisi”ni aradan çıkararak, “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etti.
Bu noktadan sonrası ise günümüz… Bir yandan sokak eylemleri, kadının özgürleşmesi mücadelesinin sınıf bilinci barındırmasının elzem olduğunu savunan sosyalist feministler, diğer yanda çiçek verenler, 8 Mart indirimleri, mücadeleyi sınıf bilincinden uzaklaştırıp “her kadından ne kadar destek alırsam” derdine düşen kariyerist “uzmanlar”…
AnkaraDeğilLefkoşa olarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde sokakta buluşmak üzere diyoruz…
İlgili Haberler: