Kıbrıs Çevre Platformu, Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesini yapılaşmaya açmak amacıyla, bölgedeki eski eser alanlarının (sit alanlarının) büyük bir kısmının statüsünü değiştirmek için çalışmalar yapıldığı gerekçesiyle eylem yaptı.
Platformu temsilen bir grup, bugün, Anıtlar Yüksek Kurulu’nun toplanacağı sıralarda Turizm ve Çevre Bakanlığı binasının önüne gitti.
“Bölgedeki kaçak yapılara yasallık kazandırmak ve yapılaşmaya açmak amacıyla Karpaz Özel Koruma Bölgesindeki arkeolojik alanlarının derecelendirilmeye çalışıldığı” gerekçesiyle yapılan pankartlı eylemde, bir de basın açıklaması okundu.
Açıklamada, mutlak koruma alanları, milli parklar ve özel çevre koruma bölgelerinin yatırıma açılmaması çağrısında bulunuldu.
Açıklama şöyle:
Bugün Turizm Çevre ve Kültür Bakanlığı’nda Anıtlar Yüsek Kurulu Toplantısı Yapılırken biz de Çevre Platforumu olarak endişelerimizi dile getirdik.
MUTLAK KORUMA ALANLARI, MİLLİ PARKLAR, ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGELERİ YAPILAŞMAYA AÇILMAMALIDIR!..
Çevre Platformu olarak, gerek daha önceki hükümetler ve şimdiki hükümet döneminde yaptığımız çeşitli temaslarda, gerekse geçen hafta Çevre Bakanımız ile yaptığımız görüşmede, plansız, programsız “Ülkesel Fiziki Plan”a, “Anayasa”ya, Yasalara aykırı yatırımların yaratacağı çevre sorunlarını defalarca paylaştık.
Bu olumsuzlukların yanı sıra, Kumyalı’da ekonomik ve çevresel akla hiç uygun olmayan 565 dönümlük orman arazisinin yatırım adı altında elden çıkarılmasını da Sayın Bakan ile tartışmıştık. Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığımızdan bu yanlıştan dönmelerini talep etmiştik.
Kıbrıs Çevre Platformu olarak bizler, her gün ardı arkasına atılan yanlış adımlarla ülkemizin geleceğini karartacak işler yapmak yerine, yöneticilerimizi; halk ve çevre ile barışık, kendi ülkemize, kendi yasalarımıza, kendi insanımıza saygılı davranmaya davet ediyoruz.
Yüksek Mahkeme, Karpaz ÖÇKB içerisinde yer alan kaçak yapılardan mahkeme süreci sonlanan, iki noktadaki bungalovların yıkım kararını emretmişti. Yasalara saygılı herkes diğer 9 yatırım alanındaki kaçak yapıların de mahkeme sürecinin devam etmesini temenni ediyordu. Bu kaçak yapılara Devlet olarak ÖÇKB ve SIT alanı dışında bir yer ayrılacaktı ve Maliye Bakanlığı tarafından yatırımcılara kiralanıp kaçak bungalovların bu alanlara taşınması için çalışmalar başlatılmıştı.
ÖÇKB içinde çoğu bölge 3. derece sit alanı olarak ilan edilip yapılaşmaya açılmak isteniyor. Eski eserler saygı duyulması gereken yerlerdir. Yıllarca yapılan çalışmalarla değeri belirlenen, dünyaya ve tarihe mal olmuş eski eserler bir anda masa başında hangi ehliyetle değersizleştirilebilir? Ülkesel Fiziki Plana “Mutlak Koruma Alanı” olarak işlenmiş bir bölgenin, Karpaz yarımadasında yapılmış birçok bilimsel çalışmanın aksine, 1 haftalık kısa bir sürede burayı hangi uzman ekip, hangi ekipmanla tarayıp derecelendirebilir? Bir tarihi değerin, hiç yaşanmamış gibi yok edilmesini, bunun ısrarla dayatılmasını anlamakta zorlanıyoruz.
Çevre Bakanlığımız, zaten tahrip edilen SIT alanı ve Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgemizin yapısını, mevcut yasaların gücünü kullanarak hızlı ve sürdürülebilir adımlarla korumaya gayret etmek yerine, Karpaz ÖÇKB içindeki kaçak yapılar sorununun hızla büyütmeye, bölgenin bilimsellikten uzak şekilde 3. Derece sit alanı ilan ederek büyük yatırımlara açmaya çalışmaktadır.
Anıtlar Yüksek Kurulunun 30.03.2010 tarihli toplantısında 10/36 no’lu kararında, konu alanda tespit edilen kaçak yapıların yıktırılması kararı alınmış ve Resmi Gazetede yayınlanmıştı. Anıtlar Yüksek Kurulu’ndan, bilimsellikten yana duyarlılıklarını yine ortaya koymalarını ve bu talana kapı açılmasına izin vermeyeceklerini ümit ederiz.
Ayni zamanda, Karpaz Doğal ve Arkeolojık SIT Alanı’nda yasal kararların uygulanmasını takip etmeyen, işin takibini yapmadığı tespit edilen diğer yetkililere de “İyi İdare Yasası”na, dayanarak cezai işlem başlatılması gerekmektedir.
Bizler, halihazırda yürürlükte bulunan yasaların ve “Yüksek Mahkeme”nin vermiş olduğu kararları itibarsızlaştırmak isteyen, “bilimsellikten uzak”, çevreyi yok edecek böylesi kararların üretilmesine her zaman karşı olacağız. Bu yanlışlarda ısrar edilmesi halinde; Kıbrıs Çevre Platformu olarak, Yüksek Mahkemeye başvuracağımızı halkımıza açıklarız.
Devletin “Sürdürülebilir Çevre Politikaları”, ciddiyeti ve devamlılığı yokmuş gibi, geçmişte yapılan çalışmaları ve alınan Mahkeme kararlarını görmezden gelen davranışlar tarafımızda olduğu kadar kamuoyunda da büyük rahatsızlık uyandırmaktadır. Hükümetimizin ve birçok Bakanlık yetkililerinin, “Karpaz Doğal ve Arkeolojik SIT Alanı”nda ve Özel Çevre Koruma bölgesi üzerinde bir yetki karmaşası yaratarak, karşılıklı paslaşmalar sergileyen davranışlar ortaya koyarak, bu dünya mirasının kaybedilmesine seyirci kalmayacağımızı kamuoyu ile paylaşırız.
KIBRIS ÇEVRE PLATFORMU