Kıbrıs Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (KEMA) başkanı Orhan Aydeniz, Türkiye’nin Akkuyu’da nükleer santral kurmasını savundu, daha da ileriye giderek nükleer enerjinin hem sağlık açısından hem ekonomik açıdan iyi bir şey olduğunu iddia etti.
“Enerji ihtiyacının tümüyle ve sadece yenilenebilir ve zararsız olan güneş, rüzgar ve deniz dalgalarından sağlanması mümkün değil”
“Nükleer enerji hava kirliliğine ve küresel iklim değişikliğine sebep olmuyor”
“kktc olarak bizim Türkiye’de nükleer santral kurulmasında etkimiz ve yetkimiz yoktur. Anavatanımız olsa bile, bizim Türkiye’nin enerji politikasını belirleme gücümüz ve hakkımız da bulunmamaktadır.”
Kıbrıs Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (KEMA), Akkuyu’da kurulacak ve sadece Türkiye’yi değil adamızı da olumsuz yönde etkileyecek bir çok canlı yaşamının yok edilmesine yol açacak olan nükleer santral konusunda kktc’de gösterilen tepkilerin etkisi olmayacağını savunarak, buna zaman harcamak yerine ülkedeki çevre sorunlarının ortadan kaldırılması için hükümete baskı yapılmasının ve bu yönde mücadele edilmesinin daha isabetli olacağına karar verdi. KEMA Vakfı Başkanı Orhan Aydeniz yazılı açıklamasında, nükleer santrallerin insanlar ve doğasal çevre için riskli ve zararlı olduğunu, bir kaza durumunda, insan ve diğer tüm canlılara ne kadar ciddi zararlara sebep olabileceğinin son Çernobil ve Fukuşima felaketlerinde somut olarak görüldüğünü vurguladı. Aydeniz, sakıncalarına rağmen halen dünyanın çeşitli ülkelerinde nükleer santralden enerji üretildiğini, Japonya’daki son kazaya rağmen hiçbir yerde nükleer santrallerin faaliyetine son verilmediğini, üstelik yeni nükleer santrallerin yapıldığını ifade ederek, halen nükleer santral bulunan ve nükleer santral kurma çalışmaları devam eden ülkelerden rakamlarla örnekler verdi.
“BÜTÜN DÜNYA NÜKLEER ENERJİDEN YARARLANIYOR”
Enerji ihtiyacının tümüyle ve sadece yenilenebilir ve zararsız olan güneş, rüzgar ve deniz dalgalarından sağlanmasının mümkün olmadığını ifade eden Aydeniz, bu yüzden sakıncaları olmasına rağmen bütün dünyada nükleer enerjiden yararlanıldığını kaydetti. Nükleer enerjinin hava kirliliğine ve küresel iklim değişikliğine sebep olmadığını, nükleer enerjinin maliyeti düşük olduğu için tarım, sanayi, turizm gibi ekonomik kesimlere ve ısınma için de halka ucuz enerji sağlandığını ifade eden Aydeniz, ayrıca ülkelerin ulusal güvenlikleri ve bağımsızlıklarını koruyabilmeleri bakımından da nükleer teknolojiye sahip olmanın önemli olduğunu, tıp alanında bile insan sağlığı için nükleer teknolojiden yararlanıldığını belirtti. Aydeniz, bu nedenle Türkiye’nin, nükleer enerji olanağından yararlanmamasını istememenin mantıklı bir karar olamayacağını savunarak, şunları kaydetti:
“ULUSAL GÜVENLİK BAKIMINDAN DA TEHLİKELİ VE SAKINCALI”
“Türkiye’nin bu teknolojiden uzak kalması, ulusal güvenliği bakımından da tehlikeli ve sakıncalıdır.
kktc olarak bizim Türkiye’de nükleer santral kurulmasında etkimiz ve yetkimiz yoktur. Anavatanımız olsa bile, bizim Türkiye’nin enerji politikasını belirleme gücümüz ve hakkımız da bulunmamaktadır.
Bu nedenle Akkuyu’da santral kurulmasını tartışmamız, bu konuda eylem planı hazırlamamız, hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Sadece gereksiz yere zaman harcamamıza, Türkiye ile aramıza soğukluk girmesine ve halkımızın çıkarlarına zarar vermemize sebep olacaktır.
Ayrıca halen İsrail ve güneydeki Ağrotur üssünde nükleer silah bulunmakta ve İsrail, Ürdün, Mısır gibi komşu ülkelerde de nükleer santral yapılması için hazırlıklar yapılmaktadır.
Sonuç olarak Akkuyu santrali konusunda zaman harcamak yerine, ülkemizde son 30 yıldan beri tartışılan ve hiçbir de çözümlenmeyen doğasal çevre sorunlarının, hazırlanacak bir takvim çerçevesinde ortadan kaldırılması için, KKTC hükümetlerine baskı yapmamız, enerjimizi bunun için harcamamız ve mücadele etmemiz daha isabetli olacaktır.”
BU NASIL ÇEVRE ÖRGÜTÜ?
Nükleer enerjiyi ve Akkuyu’ya nükleer santral kurulmasını savunan KEMA, dünyada bir çok acı örneği bulunan nükleer kazaların ardından yaşanan ve hem insan da dahil bir çok canlının yaşamında derinz izler bırakan faciaların önüne ekonomiyi ve ulusal güvenliği koyması “Bu nasıl çevre örgütü?” sorusunu akıllara getiriyor. Böyle bir nükleer santralin getireceği vahim sonuçlar sadece Türkiye ve Kıbrıs’ı değil, coğrafi çevrede yakın konumda bulunan ülkeleri de kısa ve uzun vadede olumsuz etkileyecektir. KEMA Vakfı’nın bu talihsiz açıklamasının ardından, ülkemizde böyle çok hassas bir konuda bir çevre örgütünün uzun süre sessiz kalıp ardından böyle bir açıklama yapması gerçekten hazin bir durum.
(TAK)
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.