Yıl 2003… Askerliğimi yeni bitirdim ve işsizim. İş olsun, kendi paramı kendim kazanayım diyerek açılan münhallere başvuruyorum.
Birkaç ay böyle geçtikten sonra büyük marketlerin birinden aranıyorum. Bana yalnızca Mağusa şubesinde ihtiyaçları olduğunu söylüyorlar. Ben de işsiz olmaktansa, ya gidip gelirim ya da orda kalırım düşüncesiyle kabul ediyorum. Böyle başlıyorum işe. Çıkış saatime göre bazen Lefkoşa’dan gidip geliyorum, bazen Mağusa’da kalıyorum.
Çok geçmeden yaklaşık bir buçuk ay sonra o zamanki müdür tüm çalışanları çağırıyor ve akşama Ulusal Birlik Partisi’nin örgüt binası açılışının olduğunu, herkesin bu açılışa katılmasını söylüyor.
Eve geliyorum ve ne yapmalıyım diye kendi kendime düşünüyorum. Bu arada telefonum çalıyor , birlikte çalıştığımız ve benden yaşça büyük olan Mehmet abi telefonda “Açılış başladı, gelmeyecek misin?” diye soruyor. Ona “gelmeyeceğim abi” diyorum. Bunun üzerine titrek bir sesle iki çocuğu olduğunu, kirada oturduğunu ve gitmekten başka şansı olmadığını söylüyor. Ben de “biliyorum, canını sıkma abi” diyorum ve telefonu kapatıyoruz.
Ertesi gün işe gittiğimde uydurma bir mazeretle işime son verdiklerini öğreniyorum. Çıkışta Mehmet abiyle karşılaşıyoruz. Hiç konuşmuyoruz, sadece sarılıyoruz. Az bir zaman önce tanışmamıza rağmen çok iyi anlaşıyorduk..
Ertesi gün Mehmet abiyle buluşuyoruz. Çok üzgün görünüyor. Ben de ona üzülmemesini, benim de bakmam gereken iki çocuğum olsa gidebileceğimi söylüyorum, az da olsa rahatlıyor..
On üç yıl geçti o günlerden. Görüyoruz hiçbirşeyin değişmediğini. Hatta çoğalarak büyüyor emekçiler üzerindeki tehditler ve baskılar.. O zaman solda görünenler de ayak uydurmuş bu çarka. Farkları pek kalmamış. Tehditse tehdit, emek sömürüsüyse emek sömürüsü… Korkmuyorlar, utanmıyorlar, çekinmiyorlar!
Bu arada Mehmet abiyle senelerdir görüşüyoruz, konuşuyoruz.. Hatta şimdilerde daha sık, çok daha sık görüşüyoruz. Özel sektöre sendika talebi meclise sunulup reddedildiğinde “Bitti mi evlat” diye sormuştu.. Bitmedi demiştim. Şimdi özel sektöre sendikayla ilgili mücadeleyi imza kampanyasıyla daha da büyütüyoruz.
Sermaye yanlısı hükümetlere ve patronlara karşı emekçileri yalnız bırakmayacağız. Bir imza da sen ver!
Özel Sektöre sendika
Sendikasız çalıştırılmak yasaklansın!
Bağımsızlık Yolu
Ahmet Karakaşlı