AB’nin en yüksek siyasi kurumu olan Avrupa Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi’nin başkanı olan Charles Michel, dün akşam yayınladığı bir mesaj ile, Yunanistan’ı “Avrupa sınırlarını korumak için ortaya koyduğu çabadan ötürü desteklediklerini” açıklayarak Yunanistan’ı tebrik etti ve yarın (3 Mart Salı) Yunanistan-Türkiye sınırını ziyaret edeceğini duyurdu.
Başı Çeken Ülkeler Suriye Askeri İşgalini Desteklemişti
Bilindiği üzere, AB’nin yönetiminde Almanya ile birlikte en çok söz sahibi olan Fransa, Suriye’ye karşı yıllardı saldırgan bir tutum izliyor. Fransa, Suriye’yi geçtiğimiz yıllar içinde defalarca kez havadan vurmuş, defalarca kez açıkça Suriye’ye askeri işgal harekatı düzenlenmesini savunmuş ve Suriye’deki bazı grupları silahlandırıp desteklemişti.
Fransa Silah Satışından Karını Devasa Bir Biçimde Artırdı
Öte yandan Fransa, dünyada en çok silah ihracatı yapan üçüncü ülke ve Fransız silah ve savaş şirketleri Suriye’deki iç savaş süresince kârlarını devasa bir biçimde artırdılar.
Diğer Bir AB Ülkesi Hollanda Doğrudan Askeri Operasyon Yapmıştı
AB’nin bir diğer önde gelen ülkelerinden Hollanda da, 2014-2019 arası dönemde Suriye topraklarında doğrudan askeri operasyonlar düzenlemiş ve tıpkı Fransa gibi Esad ile savaşan grupları açıktan açığa silahlandırmış ve maddi olarak desteklemişti.
AB “Suriye’nin Dostları Grubu” Üyesi
Yanı sıra bir bütün olarak Avrupa Birliği, Fransa’nın kuruluşunda başını çektiği “Suriye’nin Dostları Grubu” üyesi. Bu oluşum, Suriye’ye karşı NATO-AB çizgisinin ve onların müttefiklerinin kurduğu emperyalist bir örgütlenme.
Bu oluşumun üyeleri ise şunlar: ABD, Almanya, Fransa, İtalya, Türkiye, Suudi Arabistan, Birleşik Krallık, Kanada, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Arnavutluk, Mısır ve Ürdün.
AB’nin İki Yüzlülüğü
İşte AB’nin de katkıları ve saldırganlığı ile bugünlere gelen bu savaştan ve yıkımdan kaçmak isteyen mültecilere AB’nin bu sefer de dönüp “İçeriye giremezsiniz, sınırlarımız size kapalı” mesajını vermesi, mülteci düşmanı Yunanistan hükümetinin uyguladığı saldırgan ve acımasız sınır politikalarını tebrik edip desteklemesi; AB’nin insan hakları, medeniyet ve hukuka ilişkin iki yüzlülüğünü bir kez daha ortaya çıkardı.