Beleşe Deniz aktivistlerinden oluşan bir grup, yaklaşık 1 aydır randevu talep ettikleri ancak kendilerine henüz herhangi bir görüşme tarihi alamadıkları Başbakan Tufan Erhürman’ın kapısına “heralde sermayeyi krizden kurtaracak önlemler bulmakla meşgul” diyerek siyan can simidi bıraktı.
Eylemde konuşan Beleşe Deniz aktivistlerinden Yusuf Özgü Sertel, beleşe deniz mücadelesi 10 yıldır sürerken, yargı konuyla ilgili halkın lehine kararlar verirken, yürütmenin konuyla ilgili yükümlülüklerini yerine getirmeyerek halkın hakkının gasbedilmesinin yolunu açtığına dikkat çekti.
Eylemde “Beleşe Deniz – Plajlar Halkındır Hareketi” adına açıklamayı Emel Karagözlü okudu.
Açıklama şöyle:
Yasama ve Yargı Organları Tamamken, Yürütme Kıyıya Ulaşım Hakkı Konusunda Randevu Dahi Vermiyor Beleşe Deniz mücadelesi 10 yıla yakın bir süredir hem sahada, yani plajlarda hem de yasal haklara dayanılarak mahkemeler aracılığıyla hukuksal alanda verilmektedir.
Bugüne değin bir çok eylem düzenlenmiş ve Anayasada kıyılara ücretsiz erişim hakkını düzenleyen “madde 38”in varlığının halkın bilincine getirilmesinin yanında, bu eylemlerle bu hakkın halk tarafından sahiplenilmesi gibi kazanımlar elde edilmiştir. Sermayedarların işgal ederek kar aracı haline getirdikleri kamuya ait olan plajlarda yapılan eylemlerin yanında Anayasa Madde 38’e aykırı tasarruflarda bulunan bir çok işletme de kaza mahkemelerinde açılan davalarda mahkum edilmiştir. Ayrıca 1 Haziran 2016 tarihinde Anayasa Mahkemesi tarafından halkın kıyıya erişimini engellemenin Anayasa’ya aykırı olduğu kararı alınmıştır.
Ayrıca 2018-2019 Adli Açılış töreninde Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Şefik tüm bunlara karşın bu hakkın kullanılmasına zemin hazırlayacak denetimlerin yapılmamakta olduğunun altını kalın çizgilerle çizmiştir.
Beleşe Deniz Plajlar Halkındır, bunu, yasayla korunan ve yargının da halk lehinde kararlar çıkardığı yaşamsal bir konuda yürütmenin, yani idarenin denetim yapmamasını, gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin sermayedarlarla halk aleyhine kurdukları kirli ilişkilere bağlamaktadır. Yaz aylarının biricik eğlencesi olan denize girmenin, piyasalaştırılarak alım gücü günbegün düşen halk için bir kabusa çevrilmesi kabul edilemezdir.
Nasıl ki yasa koruyor ve yargı da yükümlülüğünü yerine getiriyorsa yürütme de bunu yapmak zorundadır. Yaz aylarının bu yegane eğlencesinin; bin bir türlü tehdide, saldırıya açık halde; halkın sermaye sahipleriyle mücadele ederek hayata dökülmeye çalışması bugüne kadarki tüm hükümetlerin sermayedarlar safında olduğunu göstermektedir.
İşte bu yüzden Beleşe Deniz Plajlar Halkındır, yürütmenin denetim yükümlülüğünü yaparak halkı, kendi malını kullanmak istediği için, Mardinli Restoran’da yaşandığı gibi sandalyeli, tablalı, yumruklu ve bıçkılı saldırılardan koruması gerektiğini hatırlatmak ve bir dizi öneriler sunmak için 27 Ağustos tarihinde Başbakan ve aynı zamanda bir hukukçu olan Tufan Erhürman’dan randevu istemiş ancak olumlu veya olumsuz bir yanıt alamamıştır. Bugün buradan Başbakan Erhürman’a denetim yükümlülüğünü hatırlatmayı bir görev biliriz. Birazdan sıralayacağımız önerileri randevu talebimizin olumlu yanıt alması neticesinde, direkt olarak yüzüne okumayı isterdik ancak yaşanan bu ekonomik kriz ortamında sanırız ki Başbakan sermayenin krizini çözmekle meşgul olduğu için bize vakit ayıramamıştır.
Önerilerimiz ise şöyledir: 1) Kamu malı olan kıyıların olduğu bölgedeki işletmelerin girişine, ilgili bakanlık mührü taşıyacak şekilde “kıyılara erişim ücretsizdir ve engellenemez” yazılı tabelalar asılsın. 2) Kamu malı olan kıyıların olduğu bölgedeki işletmeler, ilgili bakanlıkça bir toplantıya davet edilip uyarılsın. 3) Halkın, kıyılara erişimde sorun yaşadığında hızlıca erişebileceği bir ihbar hattı kurulsun. 4) Plaj işletmelerinin verdiği hizmetler karşılığında talep edebileceği ücretler cüzi bir karşılık bulacak şekilde düzenlensin.
Mevcut tablo Başbakan’ın halkın refahını kaygı etmek yerine sermayedarların/zenginlerin geleceğinin peşine düştüğünü göstermektedir. Bu sebeple onu bu durumdan kurtarabileceği umudumuzla Başbakan’a bir can simidi bırakacağız.
Son olarak, Beleşe Deniz mücadelesinin aynı kararlılıkla süreceğini tüm halkımıza duyurur, onları bu hakka sahip çıkmaya ve konuyla ilgili idare üzerinde de baskı kurmaya davet ederiz.
BELEŞE DENİZ PLAJLAR HALKINDIR Beleşe Deniz Plajlar Halkındır