Basın-Sen’in bugün yayınladığı bildiri, Çalışma Bakanı Zeki Çeler’in uygulamakta ısrar ettiği “Teşvik Sendikacılığının” özel sektör çalışanlarının yaşadığı sorunları çözmekten ne denli uzak olduğunu kanıtlar nitelikte.
Açıklamada, “teşvik sendikacılığı” kapsamında Basın-Sen’in toplu iş sözleşmesi imzaladığı bazı iş yerlerinde Asgari Ücret’in ödenmediğini ve disiplin kurulu kararı olmadan işten durdurmalar yaşandığının altı çizildi.
İtiraf niteliğinde olan bu açıklama, “teşvik sendikacılığı” kapsamında imzalanan TİS’lerin, aslında devletin verdiği teşvikten yararlanmak adına TİS imzalayan, patronların kar kaygılarını karşılamaktan öteye gidemeyeceğini ortaya koyuyor.
Özel sektör çalışanlarının çalışma yaşamındaki temel haklarını dahi alamadığı halde, bu soruna çözüm getirebilmenin, özel sektörde sendikasız çalıştırılmayı yasaklayan yasal düzenlemeleri hayata geçirmekle mümkün olabileceği bir kez daha görülüyor.
Basın-Sen’in açıklaması şöyle:
Çalışma Bakanlığı’nın ortaya çıkardığı tüzüğün etkisi ile basın sektöründe 1 olan Toplu İş Sözleşmesi sayısını 6’ya çıkarmamız hem bizde hem de özel sektör çalışanlarında büyük heyecan yaratmıştı. Bu bir tabunun yıkılmasıydı. Süreç içerisinde sendika olarak sermayenin ortaya attığı “Sendikalaşırsak batarız” imajını tersine çevirmiş, her daim ılımlı ve diyalog yoluyla sorunları çözme yolunu seçtik. Öyle ki, ekonomik krizin yaşandığı bu dönemlerde örgütlü olduğumuz basın kuruluşları ile maaş artışı görüşme dönemleri gelmesine rağmen sendika olarak bu süreci askıya almış, iş yerlerinin içerisinde bulundukları kritik koşulları göz önünde bulundurmuştuk. Ancak ne yazık ki sendika olarak bizim gösterdiğimiz hassasiyeti ve iyi niyeti bazı basın kuruluşları göstermemiş ve altında imzaları bulunan Toplu İş Sözleşmelerini ihlal etmişlerdir.
Öncelikle bu süreçte attıkları imzalara sadık kalan, emekçilerinin haklarını ödeyen ve Toplu İş Sözleşmesi ile Basın İş Yasası’na uygun davranan Kıbrıs Postası, Havadis Gazetesi ve Radyo Mayıs’a teşekkür ederiz. Örgütlü olduğumuz 3 iş yerinde de bu bağlamda hiçbir sıkıntı yaşamamış ve çalışma barışı içerisinde birlikte hareket etmiş bulunmaktayız. Ancak Kıbrıs Medya Grubu ile Birinci Medya Kurumu için ne yazık ki aynı ifadeleri kullanamıyoruz. Bu iki basın kuruluşumuzu aylardır uyarmamıza rağmen son yapılan asgari ücret artışını Toplu İş Sözleşmesi’nde bu yönde madde olmasına rağmen ne yazık ki çalışanlarına uygulamamışlardır. Hatta sürekli bir şekilde “Uygulayacak olursak işçi durdurmasına gitmek zorunda kalırız” gibi tehditkar bahaneler önümüze sürmektedirler. Bildiğiniz üzere bu basın kuruluşları sendikamız ile imzaladıkları Toplu İş Sözleşmesi sayesinde yanlarında çalıştırdıkları KKTC vatandaşı çalışanları için yaptıkları tüm yatırımları 3 ayda bir toplu bir şekilde geri almaktadırlar. Tüm bu iyi niyetimize rağmen Toplu İş Sözleşmesi’ni ihlal eden 2 basın kuruluşumuza Mart ayı başıyla birlikte yine hiçbir sendikanın göstermeyeceği bir iyi niyet ortaya koyarak 11 gün boyunca yaptıkları hatadan geri dönmelerini beklemiş bulunmaktayız. Fakat geçen bu süre zarfında gerek Çalışma Bakanı’nın bizzat devreye girmesi, gerekse de çalışma bakanlığı personelinin konuya müdahil olması sorunu ortadan kaldırmamıştır.
Bu iki basın kuruluşumuz da hem Toplu İş Sözleşmesi’ni, hem Basın İş Yasası’nı, hem de İş Yasası’nı ihlal etmiş durumdadırlar. Sendika olarak doğruyu yapana “Doğru”, yanlışı yapana ise “Yanlış” demeye devam edeceğiz ve tüm yasal yollara başvurup emekçilerimizin haklarını mücadele ederek alacağız.
Son olarak şunu belirtmek isteriz ki, bu süreç içerisinde üzerinde en titizlikle durduğumuz ve her daim bir şekilde yardım eli uzattığımız yer Kıbrıs Medya Grubu olmuştur. Ancak aynı iş yeri ne yazık ki bu süreç içerisinde TİS’i ve yasaları en çok ihlal eden yer olarak bizleri çok zor durumda bırakmıştır. Yukarıda bahsettiğimiz ihlalin dışında TİS’e ve yasalara aykırı bir şekilde işten durdurmalar gerçekleştirmektedir. Son olarak Aylin Özkök adlı üyemizi sözde disiplin suçu yüzünden işten çıkaran yönetim, Toplu İş Sözleşmesi’ni ihlal ederek disiplin kurulunu oluşturmamış, yine Basın İş Yasası ve İş Yasası’nı ihlal ederek emekçi arkadaşımıza tazminatını ödememiştir. Kıbrıs Medya Grubu Yönetimi’ne şunu hatırlatmak isteriz ki, bu ülkede yasalar vardır. En önemlisi de yaptığınız haksızlıklara karşı direnecek bir sendika vardır. Bu bağlamda Aylin Özkök adlı üyemizin konusu avukatımız tarafından yargıya taşınmıştır. Yine yukarıda bahsettiğimiz ihlaller konusunu da yargıya taşıyacağımızı kamuoyu ile paylaşırız.