Baraka Kültür Merkezi’nden bir süre önce TC – kktc arasında imzalanan protokolle ilgili basın bildirisi geldi.
MOBESE’ye NOBESE!
“Bir süre önce TC – kktc arasında imzalanan bir protokolle ülkemizde MOBESE adı verilen kamera sistemlerinin kurulacağı açıklandı. Ve daha konu kamuoyunda tartışılmadan, söz konusu protokol, halkın iradesini yansıttığını iddia ettikleri Meclis’ten bile geçmeden, yani yürürlüğe girmeden kameralar yerleştirilmeye başlandı! Kısacası, işbirlikçi ve hak hukuk tanımaz hükümet, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren, insan hak ve özgürlüklerini etkilemesi bakımından pek çok ülkede tartışmalara sebep olan bir “gözetim toplumu” uygulamasını, yine kendi kafasına (ya da ustasının talimatına) göre başlatmış bulunuyor.
MOBESE kameralarının, suçları önlemede kullanıldığı iddia edilse de yapılan araştırmalar, suçu önlemede hiç bir fonksiyonunun olmadığını; tüm dünyada terör, cinayet, soygun gibi önemli suçların MOBESE’lere rağmen artış gösterdiğini ortaya koymaktadır. Sadece suçun takip edilmesine ve daha önemlisi televizyonlardan medyatik olarak gösterilmesine yönelik bir amaçla MOBESE’nin kullanıldığı görülmektedir.
Öte yandan sokaklarımıza, parklarımıza, meydanlarımıza yerleştirilecek kamera görüntülerinin, kimin tarafından, ne kadar süreyle ve ne amaçla kaydedilip kullanılacağı da büyük bir soru işaretidir. Çünkü imzalanan protokolde, devletin tüm plaka bilgilerimizi TC’ye vereceği açıkça yazmakta ve TC’nin yetkili Bakanı; “ASELSAN bu çalışmaları Türkiye’de yürüttüğü gibi Kıbrıs’ta da yürütecektir. İnanıyorum ki bu protokol bağlarımızı daha da daha da kuvvetlendirecektir” demektedir. Hal böyleyken, başka ülkelerde, kendi devletinin kontrolündeyken dahi insan hak ve özgürlükleri bakımından ihlallere yol açan MOBESE uygulaması, ülkemizde daha da vahim sonuçlara gebedir.
Hiç bir hukuki zemini bulunmayan bu uygulama, ülkemizde yürürlükte bulunan Kişisel Verilerin Korunması Yasası’ndaki “Diğer Ülkelere Veri Transferi” kuralları ile de çelişmektedir. Yasaları uygulamakla ve yasa dışılıkları önlemekle yükümlü Polis Teşkilatının, hangi mevzuata dayanarak bu kameraları yerleştireceği ise merak konusudur.
Teknoloji çağında, internet, akıllı telefonlar, kredi kartları, sokaklardaki özel güvenlik kameraları gibi araçlarla kişilerin veya bilgilerinin özel şirketlerce de takip edildiği bilinmekle birlikte, devlet, elinde bulundurduğu kuvvet kullanma gücü ve baskı aracı olabilme özelliği bakımından diğerlerinden ayrılmaktadır. Devletin bir ödevi huzuru sağlamak, suçları önlemek veya kovuşturmak ise diğer bir ödevi de hak ve özgürlükleri baskı altına almamak, herkesin özgürce kendini ifade etmesinin önündeki maddi ve manevi engelleri kaldırmaktır.
Bakanın ağzından 52 milyonluk bir proje olduğu söylenen MOBESE yerine, halkın gerçek ihtiyaçları dikkate alınarak, yangın helikopteri alınabilir, sığınma evi veya kültür-sanat merkezi açılabilir, hastanelerimizin, okullarımızın, yollarımızın nice ihtiyaçları karşılanabilir!
Bizleri gözetleyecek MOBESE’ye NOBESE diyor ve tüm duyarlı örgütleri, insan hak ve özgürlükleri ve kendi memleketimizde irade sahibi olma onurumuz adına, itirazını yükseltmeye çağırıyoruz.”