Baraka Kültür Merkezi, geçtiğimiz gün M.A. Talat’a düzenlenen faşist saldırıyı kınadı. Bildiri de şunlara yer verildi: “hem Kıbrıslı Elen halkından pek çok kesim ELAM’ın bu faşistçe saldırısına karşı tepkisini ortaya koymuştur; hem de Kıbrıslı Türk halkından pek çok kesim, geçmişte Ülkü Ocakları, Genç Mücahitler gibi faşist yapılanmaların yaptığı faşist eylemler karşısında tepkisini ortaya koymuştur. Halklar, kendi faşistlerine göz açtırmamaya çalışarak barışa verdikleri önemi göstermektedirler. İki halkın da faşizme karşı bu haklı öfkesinin sonuç alıcı olması anlamında, Kıbrıs’ın hem kuzeyindeki hem de güneyindeki faşist yapılanmalar amasız kayıtsız kapatılmalı ve çalışmalarıyla faaliyetleri engellenmelidir.”
İşte Baraka’nın bildirisi:
Bölünmüş adamızın iki tarafında da faşizm büyümek ve halklar arası düşmanlığı körüklemek için elinden geleni yapıyor.
Geçtiğimiz hafta, eğitim şurasında alınan kararlar bahane gösterilerek başta KTÖS olmak üzere tüm eğitim sendikalarına yönelik yapılan Türk milliyetçisi faşist eylem, ardından bu hafta Limasol`da Mehmet Ali Talat`ın konferansı bahane edilerek ELAM tarafından gerçekleştirilen faşist saldırı, iki halkın içindeki faşist çevrelerin düşmanlık siyasetini yaymak için elinden geleni yapacağını gösteriyor. Yıllarca hem emperyalizmin müdahaleleri hem de iki halk içindeki faşist çevrelerin politikaları sonucu karşı karşıya getirilen Kıbrıs halkları yine aynı zemine çekilmek isteniyor. Bu çabalar halklar arası fiili temasın bölünmüşlükten ötürü çok sınırlı olduğu koşullarda dahi düşmanlık siyasetiyle halkların barış mücadelesine yeterince zarar veriyor.
Tüm bu göstergeler iki halkın kardeşliğini ve adada barışı savunan kesimlerin önündeki görevleri de belli ediyor. Geçmiş yılların acı deneyimleri ve 40 yılı aşkın süredir süren bölünmüşlük iki halk arası düşmanlık siyasetinin Kıbrıs halklarının değil egemen çevrelerin ve onların yerli işbirlikçilerinin çıkarına olduğunu göstermiştir. Kıbrıslı Türk ve Elenler ada üzerinde neredeyse tüm söz ve yetkilerini kaybederken, “vatan millet” diyerek halkları zehirleyen faşistler bu düzen üzerinden kendi zenginliklerini yaratmışlardır. Bu anlayış biçim olarak farklılık gösterse de adanın iki tarafında da bir güce sahip ve yaptıkları her eylemle birbirlerini büyütüyorlar.
Ancak geçmiş yanlışların ve acı deneyimlerin esareti altında yaşayan bir kuşağın üyeleri olan biz Barakacılar faşizmin her türlüsünün karşısında olduğumuzu, adada barış ve halkların kardeşliği mücadelesinin düşmanlık siyasetine boyun eğmeyeceğini duyururuz. Kıbrıslı Elen ve Kıbrıslı Türk halkları özgür ve bağımsız bir yaşam için barışa muhtaçtır. Bu konuda en büyük görev iki halkın devrimcilerine düşmektedir.
Buna ek olarak, hem Kıbrıslı Elen halkından pek çok kesim ELAM’ın bu faşistçe saldırısına karşı tepkisini ortaya koymuştur; hem de Kıbrıslı Türk halkından pek çok kesim, geçmişte Ülkü Ocakları, Genç Mücahitler gibi faşist yapılanmaların yaptığı faşist eylemler karşısında tepkisini ortaya koymuştur. Halklar, kendi faşistlerine göz açtırmamaya çalışarak barışa verdikleri önemi göstermektedirler. İki halkın da faşizme karşı bu haklı öfkesinin sonuç alıcı olması anlamında, Kıbrıs’ın hem kuzeyindeki hem de güneyindeki faşist yapılanmalar amasız kayıtsız kapatılmalı ve çalışmalarıyla faaliyetleri engellenmelidir
Baraka olarak, adada barış ve bağımsızlık için iki halkın için tüm ilerici ve devrimci unsurlarıyla beraber mücadele etmeye devam edeceğiz.
Yaşamı faşizmin öldürmesine izin vermeyeceğiz.
Ali Şahin
Baraka Kültür Merkezi (a)
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.