Baraka Kültür Merkezi, Başbakanlık önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasının ardından Mobeselerle ilgili itiraz dilekçelerini Başbakanlığa verdi. Kent Güvenlik Yönetim Sistemi Yasası uyarınca vatandaşlar tarafından yapılan itirazlar, İtiraz Kurulu tarafından 30 gün içerisinde yanıtlanmak durumunda.
Baraka Kültür Merkezi aktivistleri, gözetim toplumu yaratması, insan hak ve özgürlüklerine aykırı olması, eylem ve ifade özgürlüğü üzerinde baskı yaratması, tarihi ve kültürel dokuya zarar vermesi, kaldırım işgali ve engelli kişilerin geçişini zorlaştırması, bütçenin halk yararına sağlık ve eğitim için harcanması gibi sebeplerle Mobese kameralarına itiraz dilekçelerini sundular. Başbakanlık önünde yapılan basın açıklamasında “Gözeklen da gözetlenin”, “Zeki Müren de bizi görecek mi?”, “Big brother is watching you”, “Mobeseye NObese” yazılı pankartlarla mesaj verildi. Baraka’dan yapılan açıklamada, itiraz formlarının Başbakanlığın internet sitesinden alınabileceği ve herkesin bu gözetleme kameralarına kendi gerekçeleriyle itiraz edebileceği de vurgulandı.
Basın açıklamasının tam metni ise şöyle:
Lefkoşa’da yaşayanlar gayet iyi bileceklerdir ki neredeyse her caddemiz, her sokağımız ucube kameralarla dolduruldu. Güvenlik bahanesiyle özgürlüğümüzü yok eden bu kameralar, gözetim toplumu yaratılmasına hizmet ediyor, baskı ve kontrol mekanizmasıyla halkı denetim altına alıp sindirmeyi amaçlıyor. Üstüne üstlük bizim ülkemizin yetkilileri mi Türkiye mi bizi gözetliyor bu da belli değil. Çünkü kameraları, TC ile imzalanan ve Meclisteki tüm partilerin oybirliği ile geçen bir protokole dayanarak TC askeri şirketi ASELSAN kuruyor.
2017’de bu konu ilk gündeme geldiğinden bu yana yazıp söylediğimiz gibi;
Mobese kameralarının, suçları önlemede kullanıldığı iddia edilse de yapılan araştırmalar, suçu önlemede hiç bir fonksiyonunun olmadığını; tüm dünyada terör, cinayet, soygun gibi önemli suçların Mobeselere rağmen artış gösterdiğini ortaya koymaktadır. Yolsuzluk, rüşvet, yetkinin kötüye kullanılması gibi suçlar bizzat devlet yetkilileri tarafından işlenmeye devam edilmekte fakat makam odaları kameralarla izlenmemektedir. Öte yandan sokaklarımıza, parklarımıza, meydanlarımıza yerleştirilecek kamera görüntülerinin, kimin tarafından, ne kadar süreyle ve ne amaçla kaydedilip kullanılacağı da büyük bir soru işaretidir. Çünkü imzalanan protokolde, devletin tüm plaka bilgilerimizi TC’ye vereceği açıkça yazmakta ve TC’nin yetkili Bakanı; “ASELSAN bu çalışmaları Türkiye’de yürüttüğü gibi Kıbrıs’ta da yürütecektir. İnanıyorum ki bu protokol bağlarımızı daha da daha da kuvvetlendirecektir” demektedir. 52 milyon liralık bir proje olduğu söylenen Mobeseler yerine, halkın gerçek ihtiyaçları dikkate alınarak, yangın helikopteri alınabilir, sığınma evi ve kültür-sanat merkezi açılabilir, hastanelerimizin, okullarımızın, yollarımızın nice ihtiyaçları karşılanabilirdi!
Kent Güvenlik Yönetim Sistemi Yasası, tüm halka kameralara itiraz etme hakkı vermektedir. Biz de bu hakkımızı kullanmak ve bizi gözetlemek isteyenlere biraz olsun rahatsızlık vermek amacıyla bugün çeşitli gerekçelerle itirazlarımızı dosyalayacağız. Gözetim toplumu inşası, insan hak ve özgürlüklerine aykırı olması, eylem ve ifade özgürlüğü üzerinde baskı yaratması, tarihi ve kültürel dokuya zarar vermesi, kaldırım işgali ve engelli kişilerin geçişini zorlaştırması, bütçenin halk yararına sağlık ve eğitim için harcanması gibi sebeplerle itiraz dilekçelerimizi Başbakanlığa sunuyoruz. Ve 30 gün içerisinde İtiraz Kurulu’ndan bir yanıt bekliyoruz. Şehrin dört bir yanını saran Mobeselerden rahatsız olan tüm halkımızı da Başbakanlığın internet sitesinden edinecekleri formları, kendi gerekçeleriyle doldurarak itirazlarını yapmaya davet ediyoruz.