Baraka Kültür Merkezi, geçtiğimiz gün temeli atılan Akkuyu nükleer santrali hakkında bir basın bildirisi yayınladı.
Bildiride Türkiye’deki baskıcı rejimin hatalarından biri olan bu santralin adamızdaki tüm hayatı ve gelecek nesilleri etkileyeceği ifade edildi ve bilimsel verilere göre muhtemel bir kazanın ilk önce Kıbrıs’ı etkileyeceğinin altı çizildi. Nazen Şansal tarafından yazılan bildiri uluslararası hukukun iyi komşuluk ilkesi gereği Akkuyu’da temeli atılan santralin iptalinin talep edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Aksi halde her türlü ekonomik ve politik ilişkiden önemli olan insan sağlığı yok sayılacağından “iyi komşuluk” ilişkilerinden söz etmek de mümkün olmayacaktır.” sözleri ile son buldu.
Bildirinin tam metni şöyle:
“Türkiye ve Kıbrıs halklarının yıllardır süren mücadelesine, kazanılan davalara, ortaya çıkan usulsüzlüklere, bilim insanlarının ciddi uyarılarına rağmen Mersin Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer güç santralinin temeli yeniden atıldı. Türkiye’deki, insan hakları ve benzeri başka konularda olduğu gibi çevre hakkı konusunda da demokratik ilkelerden uzaklaşan, halkının sağlığını ve geleceğini hiçe sayan, güzelim topraklarını nükleer tehdidi ile kirleten baskıcı yönetim, bu yanlış kararında ısrarcı.
Ülkemizde “Nükleere Hayır Platformu”nda birleşen onlarca örgüt ve binlerce kişinin imzaları ve eylemleri ile nükleere karşı olduğumuzu defalarca vurgulamıştık. Sadece 90km mesafemizde ve hatta deprem riski olan bir bölgede kurulacak bir nükleer santralin, adamızdaki tüm yaşamı ve gelecek nesilleri önemli ölçüde etkileyeceği aşikardır. Çevre mühendisleri rüzgâr akımlarına ve meteorolojik verilere dayanarak yaptıkları bilimsel araştırma sonucunda, olası bir kazanın ilk önce ve yoğunluklu olarak Kıbrıs’ı etkileyeceğini söylemektedir. Herhangi bir kaza olmasa bile Akdeniz’in su sıcaklığının nükleer santrale uygun olmadığı, denizdeki tüm ekosistemlerin olumsuz etkileneceği de bilinmektedir.
Çevrenin korunmasına ilişkin uluslararası hukuk kurallarının en önemlilerinden biri, “ciddi nitelikteki sınır aşan çevresel kirliliklere neden olma yasağı”dır. Bu yasağının çıkış noktasını ise uluslararası hukukta kabul edilen “iyi komşuluk ilkesi” oluşturmaktadır. İyi komşuluk ilkesinin bir gereği olarak devletler, başka bir devletin ülkesinde ciddi nitelikte çevresel zararlar ortaya çıkarma ihtimali bulunan faaliyetleri gerçekleştirmemeli, teşvik etmemeli ve bunlara izin vermekten kaçınmalıdır.
Dolayısıyla hükümetimizden talebimiz; bir an önce Türkiye devletinin yetkililerinden, bu uluslararası hukuk ilkesine uygun davranmasını ve Akkuyu’da yapılacak nükleer santral projesini derhal iptal etmesini istemesidir. Aksi halde her türlü ekonomik ve politik ilişkiden önemli olan insan sağlığı yok sayılacağından “iyi komşuluk” ilişkilerinden söz etmek de mümkün olmayacaktır.”