Bağımsızlık Yolu, Cumartesi günü HAS-DER Gençlik Kulübü’nün düzenlediği Lefkoşa Gençlik Günleri kapsamındaki Barışı Gençlik Kuruyor temalı Yuvarlak Masa etkinliğine katıldı.
Bağımsızlık Yolu adına konuşmacı olarak Şenel Kim’in katıldığı etkinlikte CTP Gençlik Örgütü, Has-Der, Halkın Partisi, TDP Gençlik Örgütü, TKP Gençlik Örgütü, Göç-Taş ve Gençlik Merkezi de yer aldı.
Şenel Kim: Merkeze Güven Artırıcı Önlemler Alınmalı
Bağımsızlık Yolu’nu temsilen konuşan Şenel Kim sözlerine, yeni devletin federal mi kon federal mi olacağı gibi her zaman konuşulan şeylerden konuşmayacağını vurgulayarak başladı. Kim, barış dendiği zaman beklentinin ne olduğunun çoğu zaman bilinmediğini, bu yüzden sadece liderlerin garantörlük ve mülkiyet konuları gibi tartışmamıza sundukları konuları konuştuğumuzu ve bunun da bizi kutuplaştırdığını ifade ederek sözlerine devam etti. Bu yüzden güven artırıcı önlemlerin önemli olduğunu düşündüğünü ancak maalesef liderlerin masada sadece sermayenin çıkarlarını konuşmaktan, merkeze -garantörlük, mülkiyet- gibi konuların alınarak güven artırıcı önlemler konusuna sıranın gelmediğinin altını çizdi.
Kim konuşmasının devamında, “Bizim şu anki yaşamımızı ilgilendiren halkın sorunlarını konuşmamız gerekir. Barışın öznesi olduğumuzu içselleştirip harekete geçmemiz bir zorunluluktur. Egemenlerin güven artırıcı önlemleri uygulamamaları koşullarında bunu bizzat halkın talep etmesi gerekir. Şöyle ki: Aplıç ve Derinya Kapıları’nın açılması, CMC sorununun birlikte çözülmesi, Kapalı Maraş’ın tekrar kullanıma açılması, ELAM ve Ülkü Ocakları gibi faşist yapıların kapatılması hayatidir.” dedi.
“Liderler; İşçi, Kadın, İnsan, LGBTİ, Hayvan Haklarından Bahsetmiyor”
Kim sözlerini “Liderler yeni devletteki işçi, kadın, insan haklarından bahsetmiyorlar. Bu sebeple de halk sanki hayatımızın en kritik noktası bunlar değilmiş gibi bunlara yönelik talepte bulunmuyor. Bir işçi için barış; patrondan korkmaması, örgütlenebilmesi, sigortasının düzenli yatması, mesai saatleri dışında ücretsiz çalıştırılmamasıdır. Bir kadın için evde fiziksel ve psikolojik baskı görmemesidir ve sığınacak bir yeri olmasıdır. Bunların yanında hayvan hakları, LGBTI hakları, doğanın tahribi sorunu da konuşulmalıdır. Halkın da barıştan beklentimizin bu sorunların giderilmesi olması gerekir. Barışın öznesi halklardır bu yüzden önce sermayenin, devletlerin değil halkların sorunlarını konuşmamız lazımdır.” şeklinde konuşarak bitirdi