Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, Bağımsızlık Yolu Dış İlişkiler Sekreter Yardımcısı avukat Cemre İpçiler ve Bağımsızlık Yolu Parti Meclisi Üyesi, Lefkoşa Örgütlenme Sorumlusu avukat Cansu N. Nazlı bu akşam yakalanan firari tutukluya polisin kötü muamele ve işkencede bulunmasına ilişkin açıklama yaptı.
Rahvancıoğlu’nun açıklaması şöyle:
İşkence insanlık düşmanı bir suçtur. Asla, hiçbir koşulda ve kesinlikle kabul edilemez! Bir kişi ne yapmış olursa olsun, suçu ne olursa olsun, işkence bir ceza olarak düşünülemez, uygulanamaz!
Görüyorum ki; kendini ‘demokrat, çağdaş, uygar, evrensel değerlerden yana’ kabul eden bazı kişiler dahi; “ama o da şöyle biriymiş” gibi cümlelerle işkenceyi mazur gösterme yanlışına düşüyorlar. Bizim için nefret uyandırıcı olan tutumun evrensel olduğu ve nefret uyandırıcı tutumların bunlardan ibaret olduğu yanılgısı kadar kör bir yanılgı olamaz. Bir tutum sizin için nefret uyandırıcı olabilir, başka birisi için olamayabilir.
Sizin için nefret uyandırıcı olmayan bir tutum, başka birisi için nefret uyandırıcı olabilir. Siz tecavüzcüye işkenceyi onaylarsınız, başka birileri parkta öpüşen çiftlere işkenceyi onaylar. Bunun sonu yoktur!Çağdaş insanın ayırt edici özelliği nefret uyandırıcı tutumlarda ortak bir listeye sahip olması veya asla nefret duymaması değil; ne hissederse hissetsin kendini yargı mercii yerine koyup işkence veya linç gibi tavırlara girmemesi, bu gibi davranışları asla ve hiçbir koşul altında onaylamamasıdır.
Çünkü işkence, yanlış zannedildiği gibi; çağdaş insanın yapmamayı TERCİH ETTİĞİ, işkenceye maruz kalanın iyiliği için uzak durma kararı verdiği bir tutum değildir. Tam aksine işkence çağdaş insanın yapamayacağı, yaparsa kendi kendini alçaltmış olacağı, kendi insanlık durumu çerçevesinde yapması mümkün olmayan bir şeydir.
Suçluya acıdığımız için değil kendimize yakıştırmadığımız için işkence yapmayız, insanlıktan çıkamayacağımız için işkence YAPAMAYIZ!Bugün bu ülkede, kendi beceriksizliğini kendi utancını, eli kolu bağlı bir mahkuma dayak atarak hafifletmeye çalışan kolluk mensupları hem parçası oldukları kurumun hem de bireyi oldukları toplumun alnına kara bir leke sürdüler. Eğer bu ülkenin yönetenlerinde bir gramcık hukuk ve adalet anlayışı varsa bu toplumun alnına bu utancı sürenlerden hesap sorulur. Eğer yoksa günü gelir bu toplum elbet onlardan hesap sorar…
İpçiler’in açıklaması şöyle:
Yargılanmaktan ve polisten kaçmış da olsa, işlediğine şahit olduğumuz ve diğer işlediği iddia edilen suçlar ne olurda olsun, kimsenin insanlık dışı muameleye maruz kalmasına izin verilemez.
İşkenceyi önlemek devletin İnsan Hakları Sözleşmesi ve İstanbul Protokolü uyarınca görevidir. Şartlar ne olursa olsun, hiçbirimiz kolluk güçlerine ve devlete bu konuda istisna yaratmamalıyız.
Unutmayın bugün yarattığınız istisna, yarın gelir sizi bulur.İntikamın yasalarda yeri yoktur; yasalara aykırı hareket etmenin karşılığı cezalandırma ilke ve prensipleri çerçevesinde belirlenir.
İnsanlık onuruna aykırı muamele ve işkenceye hayır!İşkenceye karşı korumak devletin görevidir!İnsan haklarının istisnası yoktur!
Nazlı’nın açıklaması şöyle:
POLİS SİVİLE BAĞLANMADIKÇA KOL KIRILIP YEN İÇİNDE KALMAYA DEVAM EDECEKTİR!
Görünen buzdağının yalnızca üstündeki kısımdır. İlgili sanık yabancı ve firari olduğu için gösterilen kötü muamele ve işkence oluşturabilecek fiiler( ters kelepçe, hareket etmez pozisyonda oturan kişinin saçından tutma/saçını çekme, boyunda kızarıklıklar) basından gizlenmeye dahi çalışılmamıştır.
Kamuoyu önünde bunları yapabilen polisin kapalı kapılar ardında yapabileceklerini tahmin etmek güç değil. Polis nezaretinde yaşanan şüpheli ölümleri de unutmadık.
Hangi uyruktan/ cinsiyetten/ hukuki statüden olursa olsun, kimseye işkence yapılmasını hoş görmeyeceğiz!Sanık hakları polisin büfede sakladığı çeyiz takımı değildir.
Polisin sanık haklarına ve adil yargılanma ilkelerine uymasının etkin denetimi ancak polisin sivile bağlanmasıyla mümkün olacaktır. Polis sivile bağlanmadıkça etkin soruşturma ve denetim yapılmayacak, kol kırılıp yen içinde kalmaya devam edecektir.
Bu keyfi ve hukuk dışı tutumun bedeliyse en fazla mahkemeden alınacak tazminat kararıdır. Bunun da kötü muamele ve işkenceyi önleyici bir etkisi yoktur.İşkence İnsanlık Suçudur!Sanık Hakları Vardır!Polis Sivile Bağlansın!
