Bağımsızlık Yolu 24 Ocak Çarşamba saat 14.00’da Polis Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı ve geçtiğimiz gün Afrika Gazetesi ve Meclis önünde yaşanan olaylardan ötürü PGM’yi siyah çelenkle protesto etti.
Öncelikle Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu Bağımsızlık Yolu adına bir bildiri okudu. Bildiride “halkımız bu tür şiddet olaylarını görmek istememekle birlikte müsamaha da göstermeyecektir. Halkımız farklı fikirleri benimsese dahi bunları fikir yarışması şeklinde ifade eden, farklılıkları zenginlik olarak gören, kabul etmediği olguları elbette ki protesto edebilen ancak bunu barışçıl bir şeklide dile getiren bir halktır ve bu topraklarda yıllarcabu şekilde yaşamıştır.” ifadeleri kullanıldı. Ayrıca bildiride Polis Genel Müdürü istifaya davet edilirken, halka 26 Ocak Cuma günü yapılacak olan yürüyüşe katılma çağrısı yapıldı.Bildirinin okunmasının ardından PGM binası önüne siyah bir çelenk bırakarak yapılan eylem sonlandırıldı.
Bildiri ise şöyle:
Geçtiğimiz günlerde ülkenin bir gazetesi ve meclisi önünde yaşanan şiddet olayları bizleri derinden üzmüştür. Halkımız bu tür şiddet olaylarını görmek istememekle birlikte müsamaha da göstermeyecektir. Halkımız farklı fikirleri benimsese dahi bunları fikir yarışması şeklinde ifade eden, farklılıkları zenginlik olarak gören, kabul etmediği olguları elbette ki protesto edebilen ancak bunu barışçıl bir şeklide dile getiren bir halktır ve bu topraklarda yıllarca bu şekilde yaşamıştır. Ülkemizde fikirlerin karşısına şiddetle çıkılmasını kabul etmemiştir. Bizler de bu toprakların böyle bir olgunun yaşandığı bir coğrafya haline gelmesini istemiyoruz. Sadece biz değil, geçtiğimiz gün yaşanan olaylara müdahale etmesi engellenen polis emekçilerinin de bu şiddetten rahatsız olduklarını bilmekteyiz. Bu bağlamda Geçici 10. Maddenin kaldırılması, polisin sivile bağlanması ve sendikalaşarak kendi haklarını savunabilmesi için mücadele etmekteyiz. Coğrafyamı dışından gelen emirlerle ülkemizde yaşanan vahşet olayları kabul edilebilir bir durum değildir. Polis genel müdürünün yaşanan bu olaylar karşısında sessiz kalmasıkabul edilemez bir tutumdur ve kendisi derhal istifa etmelidir. Makam sahibi bir kişi halkın vicdanını yaralayan bir olay karşısında yeterli olamıyorsa istifa mekanizmasını hiç geciktirmeden
işletmelidir. Ayrıca sendikaların yapmış olduğu çağrıyla Cumartesi günü barışçıl, demokratik veşeffaf bir şekilde gerçekleşecek olan yürüyüşe; ister burada doğmuş, isterse Türkiye’den veya başka herhangi bir coğrafyadan gelmiş olsun tüm halkımızı daha güzel bir gelecek ve farklı fikirlerin tartışmasının şiddetten uzak yapılacağı bir ülke arzusunu vurgulamak üzere davet ediyoruz.