Bağımsızlık Yolu Omorfo örgütü bugün bir çocuğun askeri mühimmatın patlaması sonucu hayatını kaybetmesine dair açıklama yaptı.
Açıklama şöyle:
“Başta Akçay, Yuvacık ve Mevlevi olmak üzere bölge halkının sürekli şikayetçi olduğu askeri tatbikat kapsamındaki atışlar bugün 13 yaşında bir çocuğun canını aldı.Bölgedeki çiftçilerin ve hayvancıların en büyük sıkıntısı haline gelen ve on yıllardan beridir şikayetçi oldukları bu tatbikatların zararları giderilmediği gibi bu tatbikatlar artık insan canına da malolmaya başlamış durumda. Ekili tarlalara tatbikat adı altında girip çiftçinin bütün sene almak için beklediği ürünleri yerle bir ediyorlar, düşen bombalar yangınlar çıkarıyor, patlamayan bombalar korku saçıyor. Şimdi de bu bombalardan bir tanesi küçücük bir çocuğun canına kıydı!
Bölge halkı artık şikayet etmekten sıkıldı ama yetkililer bir önlem almaktan halâ aciz durumda. Önlem almak bir yana, askere kimse hesap soramıyor, asker de böyle hayati meselelerde bile hesap vermeye tenezzül etmiyor. Patlamayan bombalar için asker arandığında tamam deyip geldikleri olduğu gibi tamam deyip aylardır umursamadıkları da oldu. Geldikleri zamanlarda dahi, bu konuya kalıcı bir çözüm getirmek konusunda en ufak bir adım atmadılar.
Bundan sadece birkaç ay önce tarlasında patlamayan bomba bulan çiftçilerin ısrarla aramalarına rağmen halâ bombalar orda duruyor.Her atış zamanı bölge halkına ve ekinlerine verilen maddi zarar, huzursuzluk ve korku ve belirsizlik ortamı yetmiyormuş gibi şimdi de bu keyfi davranışlar bir çocuğumuzu, küçücük bir evladımızı, daha ömrünün baharındaki Makhir İslamiov’u aramızdan aldı.
Yetkililer tarafından yıllardır görmezden gelinen bu sorunun en sonunda bir çocuğun ölümüyle sonuçlandı. Bunun adı kaza değil, düpedüz cinayettir, gerek idari gerekse askeri yetkililerin sorumlu olduğu, ve yıllardır şikayetçi olan halka kulaklarını tıkamaların sonucu yaşanan bir cinayet..
Bugün 13 yaşında bir çocuk o bombalar yüzünden öldü. Her gün bölgedeki çiftçinin ve hayvancının kullandığı yollarda, tarlalarda bir çocuk öldü. Memlekette hesabı verilmemiş ve sorumluları yargılanmamış o kadar çok acı birikmiş durumdadır ki, bu türden haykırışlarımızı artık “hesabını soracağız” diye sonlandırmak bizim bile canımızı acıtıyor; ama yetkililerin kılı kıpırdamıyor, yüzleri kızarmıyor. Makhir İslamiov’un küçücük canının hesabını soramazsak, bu da bizim utancımız olsun!”