Bağımsızlık Yolu, 29 Mayıs saat 10.30’da Başbakanlık önünde bir basın açıklaması yaparak, 22 Ocak’ta Afrika Gazetesi ve Meclis’e saldırdıkları için hüküm giyen saldırganların tahliye edilmesi kararını veren Şartlı Tahliye Kurulu’nda temsilcisi bulunan Bakanlıklara, hangi yönde oy kullandıklarını sordu.
2 ay ile 6 ay arası hapis cezası verilen hükümlülerin 1’i cezasını tamamlarken, 5’i ise Şartlı Tahliye Kurulu tarafından tahliye edilerek cezalarının yarısını ceza evinde tamamlayarak salıverilmişti.
Saldırırlar Esnasında ve Sonrasında Polis İşlem Yapmadı, Halk Sokağa İnince Yaptı
Bağımsızlık Yolu adına açıklama yapan Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, Afrika Gazetesi ve Meclise yönelik saldırılar esnasında ve sonrasında da bir hafta boyunca Polis’in hiçbir müdahale ve işlem yapmadığını; halkın sokağa dökülmesi sonrasında tutuklamalar yapıldığını vurgularken, ayrıca şiddet eylemlerinde bulunan diğer 9 kişinin hala bulunamadığını ve bu konuda hiçbir açıklama yapılmadığının altını çizdi.
Ağır Cezalık Mesele Alt Mahkemeye Gitti
Rahvancıoğlu, Savcılığın ağır cezada yargılanması gereken ve oraya havale edilen 22 Ocak şiddet eylemleri davası sürecini alt mahkeme olan kaza mahkemesinde yargılanacak şekilde yürüterek tutuksuz yargılama talep ettiğini de ifade etti.
Şartlı Tahliye Kurulu’nun Yapısı, Siyasi İradenin Yargıya Müdahalesini Doğuruyor
Açıklamanın devamında, Şartlı Tahliye Kurulu’nun şiddet uygulayan faşistleri mahkemenin verdiği ceza süresi dolmadan tahliye ettiğini, bunun ise siyasi iradenin yargının bağımsızlığı ilkesini bozması anlamına geldiğini belirtti. Davaya bakan Kıdemli Yargıç’ın ise toplumu büyük bir tartışmanın içinde bırakacak şekilde herhangi bir açıklama yapmadan istifa ettiğini söyledi. Ayrıca Şartlı Tahliye Kurulu’nun yapısı ve işleyişiyle ilgili Yüksek Mahkeme ve Baro Başkanları’nın, hukuk sistemine zarar verir niteliğindeki eleştirilerini de anımsattı.
Mevcut Şartlı Tahliye Kurulu Sağlıklı Bir Biçime Getirilmek Üzere Feshedilsin ve Savcılık’ın Polisin Uzantısı Olmasına Son Verilsin
Yanı sıra, Yargının süreci şeffaf bir şekilde yürüttüğünü ancak Şartlı Tahliye Kurulu’ndaki 7 üyenin 4’ünü oluşturan siyasi iradenin yargıya alenen müdahale ettiğini belirtti.
Açıklamanın sonunda ise Bağımsızlık Yolu olarak Başbakan’dan, Şartlı Tahliye Kurulu’nun feshedilip, bağımsız yargı organlarınca oluşturulacak yeni bir Şartlı Tahliye Kurulu’nun kurulması yönünde çalışma başlatmalarını ve Savcılık’ın Polis’in uzantısı gibi davranan bir organ olmasının sona erdirilerek sağlıklı bir biçimde hukuk sistemine dahil edilmesini talep ettiklerini belirtti.
Şartlı Tahliye Kurulu Kimlerden Oluşuyor?
Şartlı Tahliye Kurulu, İçişleri Müsteşarlığı başkanlığında, Cezaevi Danışma Kurulu Başkanı veya Cezaevi Danışma Kurulu’nun görevlendireceği bir Üye, Başsavcı’nın görevlendireceği bir Savcı, Polis Genel Müdürü’nün I. veya II. Yardımcısı, Merkezi Cezaevi Müdürü veya Muavini, Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi veya Yardımcısı, Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü veya Muavini olmak üzere 7 kişiden oluşmaktadır.