Bağımsızlık Yolu Girne Bölge Örgütü, Alsancak Misafirhanesi adı altında Türkiye’deki gerici Süleyman Ağa cemaatine ait Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği’nin Kıbrıs’ın bazı bölgelerinde izinsiz dini eğitim vermesine ilişkin bir açıklama yaptı.
Açıklamada, devletin ücretsiz kreş hizmeti sağlamamasından dolayı özellikle özel sektör çalışanlarının çocuklarını bu tip gerici merkezlerin kontrolüne bırakmak durumunda kaldığı vurgulandı.
Açıklama şöyle:
Alsancak Misafirhanesi adı altında Türkiye’deki gerici Süleyman Ağa cemaatine ait Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği’nin izinsiz dini eğitim verdiği gerekçesi ile kapatılmasının ardından ortaya çıkan gerici ve şiddet içerikli olaylar kan dondurucudur.
Yeni yıl sebebi ile arkadaşına cetvel hediye eden bir çocuğun, sözde öğretmen olduğunu iddia eden cemaat üyesi tarafından aldığı hediye caiz görülmeyerek cetvelin başında kırılması bu tip gerici yapılardaki fiziksel istismarın sadece su yüzüne çıkmış kısmıdır.
Görüyoruz ki Alsancak bölgesinde kapatılan cemaat yuvası bölgemizde tek değildir. Aynı gerici yapı Karaoğlanoğlu bölgesinde öğrenci yurdu maskesi altında gerici faaliyetlerine devam etmektedir.
İlkokuldan fazla caminin bulunduğu, Sosyal Hizmetler Dairesi’ne ayrılan bütçenin Din İşleri’ne ayrılan bütçenin yanında komik kaldığı, her adım başı yardım derneği, eğitim merkezi, yurt, misafirhane gibi masum isimlerin arkasına sığınıp, kuran kurslarının gerici cemaatler tarafından açıldığı, zorunlu din derslerinin eğitim müfredatında zorunlu olarak çocuklarımıza dayatılmasının giderek arttığı ülkemizde dini gericilik artarak körüklenmektedir.
Devlet görevi olan ve ücretsiz olarak sağlanması gereken okul çağı öncesi çocuklarımızın bırakılabileceği, nitelikli ve ücretsiz kamusal kreşlerin olmayışı ve yine devletin okullarda tam gün eğitim verememesi yüzünden özellikle özel sektörde çalışıp çocuklarını mesai saatleri içerisinde güvenle bırakacak yeri olmayan aileler, ücretsiz olarak sunulan Kuran derslerine yönelmek; bu kursları çocuklarını bırakacakları bir yuva mantığıyla kullanmak zorunda kalıyor.
Bu kurslara katılan çocuklarımız bilimden uzak, tartışmayan, eleştirmeyen tek tip bireyler haline getirilmektedir. Sonuç olarak da fikrini söylemekten çekinen, bireysel düşünce geliştiremeyip bir ağız söylemlerle yetiştirilen çocuklar dinsel gericiliğin onlara dayattığı davranışların dışına çıktığında şiddete kadar varan sonuçlarla karşılaşıyorlar.
Nitelikli, bilimsel, ücretsiz ve herkese eşit eğitim her çocuğun hakkıdır ve bu hakkı devlet sağlamak zorundadır. Devletin görevi cemaatlere kucak açmak değil, cami yapmak değil bilimsel eğitime her bir bireyin ücretsiz olarak ulaşmasının yatırımlarını yapmak ve önünü açarak çocuklarımızın geleceğini güvence altına almaktır. Özel okulların vergilerini silen, sınırsız teşvikler sunan, dinsel gericiliğe ve cemaat yurtlarına göz yuman gelmiş geçmiş hükümetler yaşananların tek sorumlusudur.
Cami Değil Okul istiyoruz!
Ücretsiz Kamusal Nitelikli Herkese Eşit Eğitim!
Dinsel Gericiliğe İzin Vermeyeceğiz!