Bağımsızlık Yolu Girne Bölge Örgütü, Girne’nin doğusundaki TSK’ya ait askeri birlikte meydana gelen cephanelik patlamasıyla ilgili açıklama yaptı.
Açıklamada, patlamanın adamızda yapılan savaş yığınağını gözler önüne serdiği vurgulanırken, “’barış garantisi ve güvenlik’ yalanıyla, ülkemize silah ve asker yığılmasını istemiyoruz” denildi.
Açıklama şöyle:
Dün gece saat 02.00 civarında Girne’ye bağlı Arapköy’de TSK’ya ait mühimmat deposunda yaşanan patlama şehrimize ve adamıza yapılan savaş yığınağını gözler önüne sermiştir. Girne sınırları içerisinde onlarca askeri bölge bulunduğunu düşünürsek, siyasiler tarafından, “kaza” olarak nitelendirilerek yaşananları “geçmiş olsun” dilekleri ile geçiştirmek, olayın üzerini örtmeye çalışmaktan başka bir şey olarak kabul edilemez.
2011 Temmuz ayında Limasol’da 13 kişinin hayatını kaybettiği patlama, bir yıl önce Makhir İsmailov’un patlamamış bir mühimmatın patlaması sonucunda cinayete kurban gitmesi, yaklaşık 2 ay önce Suriye’den atılan S300 füzesinin Taşkent yakınlarına düşmesi ve dün de Girne’de yaşanan patlama, adanın her iki yanındaki gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin, barışa değil savaşa hizmet ettiklerinin kanıtıdır.
Bunun yanında 2018’de Makhir’in cenazesini bile kaldırmayan devlet, Beyköy’de havan atışları sonrası evleri zarar gören köylüleri görmezden gelen aynı devlet, dünkü patlama sonrası vakit kaybetmeden sermayenin yaralarını sarmaya girişmiştir.
Bağımsızlık Yolu Girne Bölgesi olarak şehrimize ve adamıza “barışın garantisi ve güvenlik” yalanı altında, silah ve asker yığılmasını istemiyoruz. Girne’de bulunan yoğun askeri bölgelerin derhal kaldırılmasını ve her an patlamaya hazır mühimmat depolarının boşaltılmasını talep ediyoruz. Dün yaşanan hadisede şans eseri bir can kaybının yaşanmaması bundan sonraki olayda yaşanmayacağı anlamına gelmemektedir. Yaşanacak her türlü hasar, yaralanma ve can kaybının tek sorumlusu devlettir.