Mayıs ayı başında yayınlanan bir karikatürün Ağustos ayı ortasında gündeme getirilmeye çalışıldığına dikkat çeken Bağımsızlık Yolu Genel Sektereri Münür Rahvancıoğlu, “üç ay önce bu karikatüre hiçbir tepki vermeyenler, neden şimdi tepki veriyor?” diye sordu.
Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Rahvancıoğlu, kendisinin hemfikir olmadığı bu karikatürün hem ifade edilmesinin, hem de protesto edilmesinin ifade özgürlüğü olduğunu belirterek konuyla ilgili esas noktaya değindi.
Kıbrıs Gazetesi’nin her dönem egemenlerin çıkarları doğrultusunda yayın yaptığını hatırlatan Rahvancıoğlu, “gazeteye sözde tepki gösterenler ile gazetenin danışıklı dövüş içinde olduğunu düşünmek için her tür makul şüphe vardır” dedi.
“Bu karikatürü savunanlar ciddi anlamda oyuna getiriliyor ve ülkede Türkiyeli-Kıbrıslı geriliminden nemalanmayı hedefleyenlerin ekmeğine yağ sürüyor olabileceklerini düşünmelidirler” diyen Rahvancıoğlu, “Tartışan tarafları biliyoruz. Her ikisi de görüşlerini ifade etsin sıkıntı yok. Esas merak ettiğimiz, TARTIŞTIRANLAR ve bundan siyasi çıkar elde etmeyi planlayanlardır. Onları da konuşmak gerekmiyor mu?” dedi.
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu’nun açıklaması şöyle;
6 Mayıs 2017 tarihinde Kıbrıs gazetesinde bir karikatür yayınlanıyor… Bu tarihten Ağustos ayına kadar bu konu ile ilgili hiçbir şey yaşanmıyor. Aynı karikatür 18 Ağustos 2017 tarihinde bu kez sosyal medyada yayınlıyor. Ve kıyamet kopuyor…
Öncelikle karikatürün verdiği mesaj ile hemfikir olmadığımı belirteyim. Benim ideolojim, kriminal olaylarla etnik-ırksal veya genetik bağlar kurmamı mümkün kılmayan bir muhtevadadır. Yoksulluk, yetiştirilme biçimi, eğitim gibi faktörlerin kriminal meselelerde birincil konumda olduğu bilimsel bir gerçek. Hapisane veya mahkeme kayıtlarına bakacak olsaydık ABD’de renkli insanların suçlu doğduğunu, Filistin’de Arapların suçlu doğduğunu, Türkiye’de mültecilerin suçlu doğduğunu vb söyler durumda olurduk. Bunun adı ırkçılık-kafatasçılıktır. Ama karikatürün çizeri veya yayınlayanları bir fikir ifade ediyor. Bu fikir tartışılabilir, kınanabilir, protesto edilebilir. Fikri ifade eden kadar, bunu reddedenlerin de ifade özgürlüğü vardır.
Diğer yandan eğer ifade edilen TC’den gelen insanların suçlu olduğu değil, Kıbrıs’a girişlerde hiçbir denetim ve kontrolün olmadığı ise (ki buna %100 katılıyorum) o zaman da karikatürün bunu anlatmakta tamamen başarısız olduğunu söyleyebilirim…
Karikatürün içeriğini tartışacak onlarca şey söyleyebilirim. Bunu sonraya bırakıp bence ESAS noktaya değineceğim…
Bu karikatür ÜÇ AY SONRA neden tekrar yayınlandı? Üç ay önce bu karikatüre hiçbir tepki vermeyenler, neden şimdi tepki veriyor?
Bu iki soru bence çok önemlidir. Mayıs ayında ön sayfasını AKP’ye satan ve büyük bir tepki çeken Kıbrıs gazetesi, bu karikatür bağlamında hangi hesapların içindedir? Her dönem egemen güç odakları ile iyi ilişkiler kurmuş ve kktc’nin en sağlam iktidar organı olan bu gazete, sıradan bir gazete değildir. kktc’nin ideolojik bir aygıtıdır, egemenlerin aletidir. Gazeteye sözde tepki gösterenler ile gazetenin danışıklı dövüş içinde olduğunu düşünmek için her tür makul şüphe vardır…
Bu karikatürü savunanlar ciddi anlamda oyuna getiriliyor ve ülkede Türkiyeli-Kıbrıslı geriliminden nemalanmayı hedefleyenlerin ekmeğine yağ sürüyor olabileceklerini düşünmelidirler…
Tartışan tarafları biliyoruz. Her ikisi de görüşlerini ifade etsin sıkıntı yok… Esas merak ettiğimiz, TARTIŞTIRANLAR ve bundan siyasi çıkar elde etmeyi planlayanlardır… Onları da konuşmak gerekmiyor mu?
Münür Rahvancıoğlu
Bağımsızlık Yolu
Genel Sekreteri