Bağımsızlık Yolu, 16 Aralık Cuma günü Sosyal Hizmetler için ayrılan bütçenin, kadına yönelik şiddeti önlemekten ve şiddete uğrayan kadınların sığınabilecekleri bir çatı açmaktan uzak olduğunu vurguladı.
Açıklamada, “Bugün kadınların maruz kaldığı şiddette gelmiş geçmiş hükümetler kadar, devletin sosyal politikalardan elini çekmesine göz yuman, çalışma yaşamında kayıtsızlığı ve güvensizliği teşvik eden yasalara onay veren, kamusal eğitim, sağlık, ulaşım, barınma hizmetlerinin gerilemesi anlamına gelecek bütçeleri oylayan vekillerin de payı vardır.” ifadelerine yer verildi.
Kadın cinayetlerinin politik olduğunun altı çizilirken, ülkede yaşayan herkesin can güvenliğini ve beden bütünlüğünü korumanın devletin anayasal vazifesi olduğu vurgulandı.
Bağımsızlık Yolu’ndan yapılan açıklama şöyle:
Geçtiğimiz yıl bu aylarda, kocaları tarafından art arda aramızdan alınan kız kardeşlerimiz Nilgün, Olesya ve Nejla’yı unutmadık. Başta bu 3 kadın olmak üzere şiddete uğrayan tüm kız kardeşlerimizin hesabını sormaktan geri kalmayacağız. Sosyal Hizmetler için ayrılan ve 16 Aralık Cuma günü onaylanan bütçe, tıpkı geçmiş hükümetlerde olduğu gibi bu yıl da kadına yönelik şiddeti önlemekten ve şiddete uğrayan kadınların sığınabilecekleri bir çatı açmaktan uzaktır.
Kadın cinayetleri politiktir. Bu cinayetlerden ve kadına yönelik şiddet eylemlerinden yalnızca şiddet eylemlerinin failleri değil; devlet de sorumludur. Ülkede yaşayan herkesin can güvenliğini ve beden bütünlüğünü korumak anayasal vazifesi olan devlet, çalışma yaşamı, sosyal güvenlik, ulaşım gibi alanlarda gerekli tedbirleri almayıp önleyici mekanizmalar geliştirmediğinden daha geçtiğimiz günlerde 2’si öğrenci 3 kişi yollarda canını kaybetmiştir.
Toplumsal cinsiyet eşitliği vaatleriyle hükümete gelerek iktidarda olduğu dönemlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı kesintisiz elinde bulunduran Cumhuriyetçi Türk Partisi de bu bakanlık için 2015’te daha düşük bütçe ayırmış ve kadın sığınma evini hayata geçirmemiştir. Aile Yasası’nda kadına yönelik şiddetle ilgili yapılan olumlu sayılabilecek değişiklikler için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’ni yetkilendirdiklerinden bu yasa hayatımızda pek karşılık bulmamış, dahası bu durum Sosyal Hizmetler Dairesi’nin hareket alanını kısıtlamıştır.
Bugün kadınların maruz kaldığı şiddette gelmiş geçmiş hükümetler kadar, devletin sosyal politikalardan elini çekmesine göz yuman, çalışma yaşamında kayıtsızlığı ve güvensizliği teşvik eden yasalara onay veren, kamusal eğitim, sağlık, ulaşım, barınma hizmetlerinin gerilemesi anlamına gelecek bütçeleri oylayan vekillerin de payı vardır.
Evler, sokaklar, iş yerleri; başta kadınlar olmak üzere çocuklar ve emekçiler için güvenli yerler haline gelene dek halkın hak ettiği insanca yaşam koşulları için mücadeleye devam edeceğimizi ve geçtiğimiz sene bugünlerde aramızdan alınan kız kardeşlerimizi anarken sığınma evi talebini yükselteceğimizi kamuoyuna bildiririz.
Bağımsızlık Yolu (a)
Cansu N. Nazlı