Araştırmacı Kudret Akay, 2019 yılında yayınladığı raporda, Kıbrıs’ın kuzeyindeki vergi sisteminin reforme edilmesine yönelik bir öneri sunuyor.
Raporun çıkış noktasını, ülkemizde refahın daha adil paylaşımını sağlamak ve sosyal adaleti güçlendirmek için vergi sisteminde bütünü ile değişiklik yapılması yönünde duyulan ihtiyaç oluşturmakta.
Akay, Maliye Bakanlığı’nın 2018 yılında yayınladığı “Yaşam Kalitesi, Varlık ve Kimlik” başlıklı araştırma raporunun verilerinden hareketle, Kıbrıs’ın kuzeyinde en yüksek gelirli grupların küçük bir azınlık olduğunu, ayrıca zenginler ve fakirler arasında bir gerilim olduğunu, bunun temel sebeplerinden birinin de, ülkede “varlıklı” hale gelen kesimlerin, bu noktaya “büyük oranda yıllardır çarpık işleyen adaletsiz düzenin sonucunda” ulaşmış olmaları olduğunu dile getiriyor.
Bu noktadan hareketle, toplumsal refahın ve zenginliğin adil bir biçimde yeniden dağıtılması için, vergilerin “gelir” üzerinden değil “varlık” üzerinden hesaplanması ve toplanması gerektiğini, yani vergi toplanırken, kişilerin sadece elde ettikleri yıllık gelirin değil, aynı zamanda her türden varlıklarının (örneğin sahip oldukları taşınmaz mallar) da hesaba katılması gerektiğini öne sürüyor.
Akay, ülkemizde çok küçük bir grubun yıllar içerisinde çok büyük bir servetin/varlığın sahibi olmasına katkı sağlayan yasal vergi çerçevesini değiştirerek daha mutlu bir topluma ulaşmanın mümkün olduğunu dile getiriyor. Akay’ın raporunda dikkat çeken bir diğer nokta, raporda paylaşılan, ve kktc Merkez Bankası verilerinden yola çıkılarak hazırlanmış “mevduatların büyüklüğüne göre dağılımı” tablosu.
Bu tabloya göre, bankalarda bulunan 100 bin TL ve üzeri hesapların toplamı, bütün banka mevduatlarının %66.9’unu, yani çok büyük bir çoğunluğunu oluşturuyor. Bu da, ülkedeki parasal zenginliğin ne kadar az elde toplanmış olduğuna ilişkin bir gösterge teşkil etmekte. Akay’ın çalışması, merkezi vergi sisteminin yanında, vergilerin bir kısmının da yerelden toplanması gerektiğini ortaya koyan alternatif bir modeli öneriyor ve bu modelin getireceği faydalar, çalışmada ayrıntılı bir biçimde inceleniyor.
Akay’ın önerdiği bu modelin ülkedeki toplumsal eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasında ne ölçüde başarı getireceği elbette tartışılabilir. Ancak çalışmada ortaya konan temel noktanın, yani verginin sadece “gelir” üzerinden değil ama aynı zamanda “servet” üzerinden hesaplanması noktasının ülkemizde son aylarda gündemde olan “servet vergisi” tartışmalarına olumlu ve yapıcı bir katkı sağlayacağına olan inancımızdan ötürü, bu değerli raporu sayfalarımızda yayınlıyoruz.
Raporun tamamına, indir’e tıklayarak erişebilirsiniz: