Ülkemizde yıllardır kapatılmak istenen, çağdaş ve ilerici öğretmenler yetiştiren Atatürk Öğretmen Akademisi (AÖA)’dan “kurtulmak” için egemenler yine düğmeye bastı.
Aldıkları emir doğrultusunda başta Eğitim Bakanı Özdemir Berova olmak üzere yerli işbirlikçiler, AÖA ve Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) arasında sözde “işbirliği” protokolüne imza atarak akademiyi “LAÜ’nün Lefkoşa kampüsü” haline getirmek için kolları sıvadı.
Akademiyi kapatma girişimlerine karşı yıllardır süren direniş de, bu kez yeni öğrenciler ve yeni yüzlerle, ancak aynı kararlılıkla yeniden başladı.
Bu sabah saat 09.30 sularında Kuğulu Park’ta toplanarak eylemlerine başlayan AÖA öğrencileri, buradan kktc Milli Eğitim Bakanlığı önüne yürüdü.
“Akademi yürüyor, mücadele büyüyor”, “Öğrenciler burada, Berova nerede” gibi sloganların sıklıkla atıldığı eylemde, “Direnmek AÖA’nın kaderinde var”, “özdEMİR TC’nin”, “Okuluma dokunma, eğitimi satma” şeklinde pankartlar taşındı.
AÖA Öğrencileri Eğitim Bakanlığı önünde bir basın açıklaması okuyarak, gerek 2006 yılında gerek 2010 yılında AÖA’nın, defalarca kapatılmakla, özelleştirilmekle yüz yüze kaldığını, ama o zamanki öğrencilerin halktan ve örgütlerden aldığı destek ile verdiği mücadeleler sayesinde bugüne kadar tüm dayatmalara göğüs gerip ve görevini yapmaya devam ettiğine dikkat çekti. Öğrenciler bu kez yine okullarının kapatılmasını engellemek amacıyla her türlü mücadeleyi vermeye hazır olduklarını vurguladı.
AÖA öğrencilerinin açıklaması şöyle;
“Değerli basın emekçileri; Atatürk Öğretmen Akademisi öğrencileri olarak bu gün burada Eğitim Bakanlığı önünde bulunma amacımız, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Sn. Özdemir BEROVA’nın 14 Temmuz 2017 tarihinde, LAÜ ile AÖA arasında yapılan protokole imza atarak okulumuz akademinin geleceğini tehlikeye atmasıdır.
Bizler bugün buraya Sn. Berova’ya aldığı talihsiz karara tepkimizi göstermek için gelmiş bulunmaktayız.
Sn. Özdemir Berova, 6 Nisan 2017 tarihinde AÖA’yı ziyarete gelmiş ve AÖA Yönetim Kuruluyla okulun geleceği için ülkemizdeki vakıf üniversitelerinden birisiyle işbirliğinde bulunacaklarını basına duyurmuştu. Ama maalesef Sn. Berova’nın bu konuda AÖA Yönetim Kurulu ile birlikte aldığı karar, AÖA’nın geleceğini parlak günlere değil tamamen karanlık günlere sürükleyen bir karar olmuştur.
AÖA, 1937’den beri planlı bir şekilde öğrenci alarak devletimizin okul öncesi kurumlarına ve ilkokullarına öğretmen yetiştiren bir kurumdur. AÖA’nin varlığı Kıbrıs Türk toplumunun günümüze kadar gelmiş yapısının hem mimarı hem de bu yapının gelecek nesillere aktarılmasındaki en önemli taşıyıcısıdır.AÖA, zamanla piyasalaşan eğitim sistemi içerisinde; parasız, bilimsel, demokratik eğitim verme yapısını karşısına çıkan her türlü zorluğa rağmen kaybetmeyen, ülkemizin tek yükseköğretim kurumudur.
Gerek 2006 yılında gerek 2010 yılında AÖA, defalarca kapatılmakla, özelleştirilmekle yüzyüze kalmış ama o zamanki öğrencilerin halktan ve örgütlerden aldığı destek ile verdiği mücadeleler sayesinde bugüne kadar tüm dayatmalara göğüs germiş ve görevini yapmaya devam etmiştir. Evet Sn. Özdemir Berova, AÖA maalesef geçmişte de devletinin birçok eğitim bakanıyla kapatılmamak için mücadele etmiş ve direniş göstermiştir. Ve bu gün yine bizler AÖA öğrencileri olarak okulumuzu kapatmaya sürükleyecek bu protokole karşı AÖA’nın tarihinde olduğu gibi mücadele edeceğiz.
Unutulmasın ki, AÖA’nin kapatılmaması için verilen her mücadelenin sonunda galip gelen taraf AÖA’yı koruyanlar olmuştur ve aynı zamanda bilinsin ki; AÖA’nın varlığını sürdürebilmesi için bizler yine kazanana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. İmzayı atarken AÖA’nin karanlığa doğru giden günlerini düşünmeyen Sn. Özdemir Berova ve AÖA Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Hüseyin Yaratan’a seslenip imzalanan bu protokolün derhal iptal edilmesini talep eder, mücadelemizde kazanan taraf olana kadar pes etmeyeceğimizi saygılarımızla belirtiriz.”
AÖA Öğrencileri
Eylemde konuşan KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil ise, “ısrarla ve inatla AÖA kapatılmak isteniyor. Bu asilimile ve entegrasyon Politikalarıyla bağlantılıdır. Sanayi Holding’in, KTHY’nin kapatılmasından farksız değildir. AÖA mezunları İngiktere’de ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde tanınan bir diplomaya sahiptir. Mezunlar AÖA diploması ile Avrupa’da master, doktora yapıp, oralarda çalışabiliyorlar. Bakanın “burdan mezun olanların diplomaları tanınmıyor, biz tanınsın diye, YÖK’e bağlamak için bunu yapıyoruz” demesi yalandır. Okulumuzun emek ve sendika düşmanı LAÜ’ye bağlanmasını istemiyoruz. Bizim derdimiz halkımızın varlığıdır. Halkımızın varlığı ise okulumuzun varlığıyla bağlantılıdır. 1937 yılından beri bu kurum, bu toplumu alnının akıyla temsil etmiştir, taşımıştır ve taşımaya devam edecektir. Ne bakanın, ne de bağlı olduğu kirli merkezlerin bunu değiştirmeye gücü yoktur” şeklinde konuştu.
Elcil’den sonra konuşan öğretmen Tuncer Özbahadır ise yapılmak istenenin Türkiye’de büyüyen gericiliğin Kıbrıs’ın kuzeyinde de önünün açılması için eğitim kurumlarını zaptetme çabası olduğunu belirterek, Kıbrıslı Türklerin çocuklarına, angoniciklerine güzel günler bırakmak adına bu saldırılara karşı mücadeleye devam edeceğini belirtti.