Kıbrıs’ın kuzeyinde, siyasi mücadele açısından belki de en önemli sorunlardan biri, çeşitli mücadeleler arasında ortaklaşmanın kurulamamasıdır…
Bu ortaklaşmaya duyulan ihtiyaç, basit bir “hade gelin hep birlikte olalım” anlayışından değil, ayrı ayrı sorunlara dair verilen mücadelelerin çözümünün hakkıyla gerçekleşmesinin tek yolunun, bu mücadelelerin ve bu mücadelelerin dert ettiği sorunların birbiriyle ilişkisinden geçiyor olmasından kaynaklanmaktadır…
Ormanın bütününe bakıp tek tek ağaçlarla ilgilenmemek ne kadar tehlikeliyse, tek tek ağaçlara takılı kalıp ormanın bütününü görmemek de o kadar tehlikelidir…
Bu türden düşünce biçimlerine, Kıbrıs’ın kuzeyinde fikirlerin beyan edildiği pek çok mecrada sık sık rastlayabilirsiniz…
Şimdiyse elimizde, çok yakın bir zaman diliminde gerçekleşmiş ve pek çok insanın haklı bulup ortak olduğu iki önemli mücadele var: plajlardan ve denizlerden ücretsiz yararlanma hakkı ile Kıbrıs’ın kuzey sahillerini doğrudan etkileyecek olan Mersin Akkuyu’daki nükleer tesise karşı verilen mücadele…
Bu iki mücadele de, hayata doğrudan dokunan sorunları ele aldıklarından, çok kısa bir zamanda toplumun çeşitli kesimlerinden geniş destek görmüş ve ses getirmiştir…
Şimdi nükleere karşı oluşan duyarlılığı beleşe deniz eylemlerine bulaştırmaya, beleşe deniz eylemlerinin neşesini, gücünü ve heycanını da nükleere karşı oluşan duyarlılıkla buluşturmaya ihtiyaç var…
Özellikle beleşe deniz eylemi gerçek anlamını, nükleere karşı mücadeleyi sahiplenmekte bulacatır…
Çünkü olası bir nükleer patlamada (ki Türkiye gibi “iş kazası” cehennemi olan bir ülkede, böyle bir kazanın olmaması şaşırtıcı olacaktır), ister parayla ister beleşe, girilecek ne bir deniz, ne de havlumuzu sereceğimiz bir sahil kalacaktır…
Yani sahillerimiz ve denizimiz üzerindeki tek tehlike, bu haklarımızı gasp eden sermaye ile ona çanak tutan devlet değil, aynı zamanda Akkuyu’daki nükleer tesistir de…
Deniz ve sahil hakkımız gerçek anlamını nükleere karşı bir mücadeleyi de sahiplenerek bulacakken, nükleere karşı mücadele de, bu aralar yaşadığı durağanlaşmasının üstesinden, beleşe deniz coşkusuna ortak olarak gelecektir…
Unutmayalım, Akkuyu’da nükleer, beleşe denizi da etkiler!
Celal Özkızan
