TC Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, çeşitli Türkiye yetkilileri ile gerginlik yaşayan ve onurlu bir duruşla seçimlerde desteğini aldığı kitleyi tatmin eden yeni cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, görevinin ilk gününden geri adım sinyalleri verdi.
Müzakereci olarak çeşitli isimlerin adı geçerken Akıncı, hiç beklenmedik bir şekilde CTP-BG Dışişleri Bakanı Özdil Nami’yi müzakereci olarak atadı. Nami, Akıncı’nın seçim süresince sıkça dillendirdiği Maraş’ın güven arttırıcı bir önlem olarak açılması söyleminin aksine Maraş’ın bütünlük bir antlaşma imzalanmadan kesinlikle açılamayacağını söylüyor. Ayrıca Akıncı; Navtex konusundaki gerilim hakkında da kktc ve TC hükümetlerine eleştirel tavır takınırken, Nami tam zıt bir siyasi tavırla Kıbrıslı Elen liderliği suçlayarak AKP’ye sahip çıkıyordu.
Öte yandan AKP’ye yakınlığı ile bilinen Türkiye’deki Star gazetesine röportaj veren Akıncı; Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak “garantörlük konusunun tartışılamayacağını” ve Kıbrıslı Elen liderliği hakkındaki yorumlarıyla sağ bir söyleme doğru kaydığı dikkat çekti.
Cumhurbaşkanlığı devir töreni için adaya gelen Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ardından yaşanan bu gelişmeler yeni Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Erdoğan ile yaşanan demeç krizinin arkasından geri adım attığını gösteriyor.
Nami’nin müzakereci olarak atanması kararı ve Star gazetesine verilen demeçler, seçim boyunca Akıncı’ya destek veren geniş kesimlerin beklentileriyle taban tabana zıtlık taşıyor. Destekçi kitlesinin beklentileriyle ters bir politik hat izlemesi halinde arkasındaki kitleyi de kısa zamanda yitirteceğini görmek çok da zor değil. Ayrıca sağ bir anlayışla barış mücadelesinde yaratılacak hayal kırıklığının sorumluluğu ise Akıncı’nın omuzlarında olacaktır.
