AKEL Merkez Komite Basın Sözcüsü Yorgos Lukaidis yaptığı açıklamada 16 Kasım günü Kıbrıs’ın güneyinde yaşanan ırkçı saldıralara karşı “Milliyetçiliğin, şovenizmin ve ırkçılığın yönlendirdiği az sayıdaki bu kişiler hasta ideolojileri ve yaptıklarıyla halkımızın kurtuluş mücadelesine hiçbir katkıda bulunmamakta, bilakis işgalin ve bölünmenin sürmesini isteyenlerin değirmenine su taşımaktadırlar.” ifadelerini kullandı.
Lukaidis, Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetini sert biçimde eleştirirken yaşanan ırkçı saldırıların sorumlusunun bunu yaptıkları politikalarla destekleyen ve önlem almayan mevcut hükümetdir vurgusunu yaptı.
Ayrıca Lukaidis “AKEL, aşırı Sağ unsurların küstahça saldırılarına maruz kalan Kıbrıslı Türk yurttaşlarımıza yönelik dayanışmasını ve yakınlık duygularını dile getirmektedir.” dedi.
Kıbrıslı Türklere yapılan saldırılara karşı AKEL M.K. Basın Sözcüsü Yorgos Lukaidis tarafından yapılan açıklama tamamı şöyle:
Bugün işgale ve yasa dışı devlete karşı sözde gösteri yapan bazı faşist unsurların Kıbrıslı Türk yurttaşlarımıza yaptıkları saldırıları AKEL en sert biçimde mahkûm etmektedir.
Milliyetçiliğin, şovenizmin ve ırkçılığın yönlendirdiği az sayıdaki bu kişiler hasta ideolojileri ve yaptıklarıyla halkımızın kurtuluş mücadelesine hiçbir katkıda bulunmamakta, bilakis işgalin ve bölünmenin sürmesini isteyenlerin değirmenine su taşımaktadırlar.
Bunun için toplum, siyasal güçler ve devlet faşist unsurların ortaya koydukları her tür yasa dışı faaliyete karşı koyarak, faşist unsurları ve onların insanlık dışı ideolojilerini siyasi olarak tecrit etmelidir.
Kıbrıs sorununun çözüm perspektifi açısından bu kritik dönemde, aşırı Sağ unsurların bu tür faaliyetlerinin ölçülemeyecek zararlara yol açtığı koşullarda, bu unsurların dışlanması gereksinimi daha zaruri hale gelmektedir.
Kıbrıs sorununda önemli gelişmelerin arifesinde, halkımızın ve öğrenci gençliğin çözüm ve yurdumuzun yeniden birleşmesi perspektifine hazırlanmasına hükümetin yoğunlaşmasının beklendiği bir dönemde, hükümette olanlar ne yazık ki yaptıkları ve bir dizi eksiklikleriyle aksi yönde hareket etmektedirler.
Kıbrıslı Elenlerin ve Kıbrıslı Türklerin barış içinde bir arada yaşamaları kültürünün geliştirilmesini okullarda yılın eğitim hedefi olarak belirlemeleri yerine, öğrencilerin ırkçı, milliyetçi ideolojiyi ve faşist faaliyetleri örnek almaları için Grivas’ın saklandığı sığınağa gönderilmelerini kararlaştırdılar.
Demokrasiye ve yasallığa saygı gösterilmesi gereksinimine yanıt veren faaliyetleri geliştireceklerine, hükümette olanlar demokrasiyi korumak için direnenleri anma günü olan 7 Aralık’ı önemsizleştirmeyi tercih ettiler. Seçilmiş Cumhurbaşkanı Makarios’u öldürerek demokrasiyi yıkmaları emriyle Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na saldıran komandoların anısına anıt yapılması için on binlerce avro tahsis etmeyi tercih ettiler.
Tüm bunlar ve daha bir o kadarı, hükümette olanların milliyetçilik, şovenizm ve hoşgörüsüzlük olgularının korunması ve güçlendirilmesinde sorumlulukları olduğunu gözler önüne sermektedir.
AKEL, aşırı Sağ unsurların küstahça saldırılarına maruz kalan Kıbrıslı Türk yurttaşlarımıza yönelik dayanışmasını ve yakınlık duygularını dile getirmektedir. Şimdiden parti kadrolarımız Likavitos Polis karakoluna giderek, saldırıya uğramış olan Kıbrıslı Türklerden bazılarıyla görüştüler. Böylesi saldırıları mahkûm eden AKEL’cilerin tümünün ve Kıbrıslı Elenlerin büyük çoğunluğunun dayanışma duygularını kendilerine ilettiler.
Son olarak da, Kıbrıs’taki aşırı Sağ örgütlerin faaliyetleri konusunun 2014 Haziranında ve Eğitim Bakanı’nın yukarıda belirttiğimiz kabul edilemez hareketlerine ilişkin konunun da geçen hafta AKEL tarafından Meclis’e götürüldüğünü hatırlatıyoruz.