ADSIZ*-FATİH BAYRAKTAR

Geçen yıl bugün bir ilke sahne olmuştu Lefkoşa sokakları. LGBT bireyler ve onların haklarına duyarlı yüzlerce kişi Onur Yürüyüşü’ne katılmışlardı. Bugün de saat 16.00’da “Adsız” olarak  gerçekleşecek gökkuşağının yedi rengini taşıyan yürüyüş. Onur Yürüyüşü’nün kökeni 1969 yılında ayrımcılığa maruz kalan bir grup eşcinselin polise karşı dört gün süren ve LGBT hakları mücadelesinde dönüm noktalarından biri sayılan direnişlerine dayanıyor. O günlerde başlayan Onur Haftası ve ona bağlı düzenlenen yürüyüşler 1970’lerden beridir düyanın birçok yerinde, 1993’ten beridir de Türkiye’de yapılıyor. Bu tarihler bile Kıbrıs’ın kuzeyinin oldukça geç kalmış bir günü yaşadığının göstergesi. Oysa Onur Yürüyüşü’nün anlamı insanın bedeninden ve varoluşundan duyduğu onura gönderme yapması. Biliyoruz ki bu onur duyuş insanın en temel haklarından biri. Bu yüzden Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan  LGBT bireylerin yıllarca en temel insan haklarını yaşayamadıklarını yalnızca bu onur yürüyüşlerinin düzenlenememesine bakarak bile görebilir ve anlayabiliriz.

Yakın geçmişte yapılan yasal düzenlemelerle Kıbrıs’ın her iki yarısında da eşcinsellik artık bir suç değil. Bu yasa değişikliğinin yarattığı özgüvenin ve özgürlük ortamının da yürüyüşün yapılmasında önemli bir etken olduğunu vurgulamak gerek. Ancak yasal değişimin halktaki dönüşümü henüz başaramadığı da bir gerçek. Bu değişimin ve dönüşümün yıllar alacağını hepimiz biliyoruz. Bugün eşcinsellere en geniş hakları tanıyan tüm ülkeler bir zamanlar homofobik yasalar tarafından yönetiliyorlardı.  O yüzden atılan bu adımların günlük değil geleceğe yönelik olduğunu da bilmek gerek.

Geçen yılki yürüyüşte birçok LGBT birey vardı ancak onların haklarına duyarlı olanlar biraz daha fazlaydı. Örneğin Kuir Kıbrıs, örneğin Feminist Atölye, örneğin Baraka Kültür Merkezi, örneğin Doğu Akdeniz Üniversitesi Psikoloji Öğrencileri Kulübü… Belleklerde yer edinen bu kadar coşkulu bir yürüyürşten sonra eminim ki bu yıl çok daha fazla LGBT birey yürüyüşe katılacak. Hele hele geçen yıl hiçbir olumsuz tepki oluşmamışken ve medyamız önemli bir sınavı geçerek yürüyüşü tüm güzel yönleriyle aktarmışken bu yıl için daha yoğun bir katılım beklemek hayalcilik olmasa gerek.

Geçen yıl yürüyüşte Türkiye’den gelen LİSTAG (LGBTT Aileleri İstanbul Grubu) üyeleri de vardı. Bir gece önce  8. DAÜ Psikoloji Günleri çerçevesinde gala gösterimi gerçekleştirilen “Benim Çocuğum” belgeselinin kahramanları yani. Onlar anne baba olmanın ötesinde çocuklarının ve onlar gibi olan binlercesinin hakları için mücadele eden bir grup gönüllü aktivist. Günlerinin çoğu Türkiye’yi dolaşıp aileleri bilinçlendirmeyle geçiyor. Çünkü LGBT hakları mücadelesi ailelerin desteği olmadan olmuyor. Kıbrıs’ın kuzeyinde geliştirilmesi gereken yönlerden biri de bu. Yani  öncelikle ailelerin kabulunun sağlanması, sonra da onları mücadeleye çekecek araçların oluşturulması.

Son noktada hala daha eşcinselliği hastalık olarak değerlendiren ve değiştirmeye çalışanlara birkaç söz söylemek gerek. Bunu yapan kim olursa olsun ister hekim, ister psikolog, ister sosyal hizmet uzmanı, yapılan etik dışıdır. Etik dışıdır çünkü olmayan bir hastalık düzeltilmeye çalışılmaktadır. Etik dışıdır çünkü ümit tacirliği yapılarak insanlardan haksız kazanç elde edilmektedir. İşte bu yüzden de ailelerin bilinçlendirilmesi çok önemli. Çünkü aileler eşcinsellik hakkında bilgi sahibi oldukça, bu yapılanların korkunçluğunu daha iyi kavrayacaklar. Yani sözün kısası Kıbrıs’ın kuzeyinde mücadele daha yeni yeni başladı. Safları sıklaştıralım arkadaşlar…

*“ADSIZ Etkinlik” özelde cinsiyet ve cinsel kimliklerin, genelde ise tüm kimlik farklılıklarının birlikte kutlanabildiği bir mekan yaratmak adına yapılacak bir sokak buluşmasıdır. Etkinlikler, Kuğulu Park’tan (Girne Kapısı yanı) Lefkeliler Hanı’na (Büyük Han arkası) doğru devam edecek olan “Homofobi, Bifobi ve Transfobi Karşıtı Yürüyüş” ile başlayıp Lefkeliler Hanı ve çevresinde, müzik, forum, sokak oyunları gibi etkinliklerle devam edecektir.

Cinsel, sınıfsal, etnik, inançsal, vücutsal yapabilirlik ve yaş kimliklerimizin zenginliğinden yola çıkarak, ayrımcılık ve şiddete karşı olan herkesin sokağa sahip çıkarak bir arada eğlenebilecekleri bu etkinliğin adını önceden belirleyerek kalıplaştırmak yerine, “ADSIZ Etkinlik” olarak tanımlamayı tercih ettik.

ADSIZ etkinlik, müzik, açık pano, sokak oyunları ve küçük grup sohbetleri aracılığıyla katılımcıların kaynaşma ve aktif katılımının destekleneceği etkinlikler yanında, katılımcıların getireceği oyunlar (hoola- hoop, poi, yoyo, ip, uçurtma vb.) veya alanda geliştirilecek toplu oyunların da cesaretlendirildiği bir buluşma olarak kurgulanmıştır. Hep birlikte var edip eğleneceğimiz bu gün için 16 Mayıs Cumartesi saat 16:00da Lefkoşa Kuğulu Park’ta buluşmak üzere.” (Etkinliğin sosyal medya sayfasından alınmıştır)

Fatih Bayraktar