Telekomünikasyon şirketi Verzon’da çalışan 40 bin işçinin güvencesizleştirmeye, işten çıkarmalara ve sendikal faaliyetin engellenmesine yönelik saldırılara karşı çıktığı grev ikinci haftasında
Massachusetts’den Virginia’ya büyük telekomünikasyon şirketi Verizon’da çalışan 40 bin iletişim işçisinin 13 Nisan’da başlattığı grevde ikinci haftaya girildi. Bu ABD’de son on yıldır gerçekleşmiş olan en büyük grev olarak nitelendiriliyor.
Greve çıkan işçilerin çoğu Amerika İletişim İşçileri Sendikası (CWA) ile Uluslararası Elektronik İşçileri Birliği tarafından temsil edilen tekniker ve çağrı merkezilerinde çalışan müşteri temsilcilerinden oluşuyor. Kablosuz teknolojilerin yükselişe geçmesi ile birlikte şirket yönetimi kablolu ağların operasyonundaki iş gücü maliyetini düşürmeye yönelmiş, sözleşmesi geçen senenin Ağustos ayında biten işçilerin sözleşmelerini yenilememişti. On aydır süren görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine işçiler genel greve çıkma kararı aldı.
Sendikal örgütlenme engellenmek isteniyor
Verizon şirketi iş gücü maliyetini düşürmek için Meksika ve Filipinler gibi iş gücünün ucuz olduğu ülkelerdeki çağrı merkezlerini arttırmayı ve çağrı merkezlerindeki sendikal örgütlenmeyi engelleyen önlemleri hayata gerçirmeyi hedefliyor. İş güvencesizliğinin yanı sıra işçiler şirketin emeklilik fonu birikimini belli bir senede dondurma, sağlık sigortası primlerinde kesintiye gitme gibi planlarına da karşı çıkıyorlar. İşçiler şirketin emek gücünü ucuzlaştırmaya ve esnekleştirmeye yönelik politikalarına karşı grevi sürdürmeye kararlı olduklarını belirtiyorlar.
Grevi değerlendiren Georgetown Üniversite’sinden Joe McCartin hareketin büyüklüğü ve coğrafi yayılımı düşünüldüğünde “Fight for $15” mücadelesi gibi bu grevin de ABD’de daha militan bir işçi hareketini tetikleyebileceğini iddia ediyor.
Ondokuz yıldır Verizon’da çağrı merkezinde çalışan ve sözleşmesi yenilenmeyen diğer işçiler gibi işten çıkarılma tehdidi ile karşı karşıya olan Genea Martin grev ile ilgili şu sözleri sarf ediyor:
Daha önce de greve çıkmıştık ancak bu sefer ki farklı. Daha önce greve çıktığımız zaman en fazla bir ya da iki hafta süreceğini düşünürdük. Ama bu sefer ne kadar uzun sürerse sürsün hazırız, sonuna kadar gideceğiz.
Her ne kadar Verizon şirketi yetkilileri internet üzerinden sağlanan teknik destek hizmetleri dolayısıyla şirketin greve karşı daha dirençli olduğunu iddia etse de bu grevin sadece telekomünikasyon sektörü ile kısıtlı kalmayacak bir etkiye sahip olduğu ve ABD’de başka sektörlerdeki sınıf mücadelelerini de tetikleyecebileceği öngörülüyor. Telekomünikasyon sektörü iş güvencesizliği, taşeronlaşma ve esnek çalışma saatleri dolayısıyla sömürünün en yüksek olduğu sektörlerden birisi. Bu nedenle de grevin asgari ücret mücadelesi Fight For 15 gibi diğer sektörlere de sıçrayabilecek birleşik bir sınıf hareketini ateşleyebileceği iddia ediliyor.