UBP, CTP, YAŞLILAR VE ÇOCUKLAR-MÜNÜR RAHVANCIOĞLU

UBP ile CTP’nin bir koalisyon hükümeti kurması olasılığı özellikle solda ciddi bir tepki ile karşılaştı…

Bu tepkinin farklı versiyonları mevcut: Şaşıranlar, kızanlar, sevinenler, hayal kırıklığına uğrayanlar, normal karşılayanlar, savunanlar ve bence en ilginci şaşıranları küçümseyenler var…

***

Şaşıranların davranışları temel olarak şöyle özetlenebilir:

“Yıllarca birbirine karşı konumlanmış iki parti nasıl olur da ortak olur?”

Özellikle, sol kökenli insanlar açısından bu sorgulama CTP’ye yöneltilmiş durumdadır…

O CTP ki, parti olarak varoluşunu UBP’nin temsil ettiği pratiğin, fikirlerin ve tarihin karşısına yerleştirmiştir. Yıllarca muhaliflerini “UBP’nin ekmeğine yağ sürmekle”, “statükoya fayda sağlamak”la suçlamıştır…

CTP kadroları, üyeleri, sempatizanları, yıllarca UBP zulmü ile inlemiş, işsiz kalmış, tutuklanmışken; nasıl olur da, şimdi UBP ile ortak bir noktada buluşulabilir?

CTP’nin temsil ettiğini iddia ettiği değerleri benimseyen bireyler bu durumu normal karşılayamamıştır, CTP’li olsunlar veya olmasınlar, CTP’nin bu pratiği karşısında derinden sarsılmışlar, etkilenmişler, şaşırmışlardır…

***

Şaşırmak küçümsenir, en iyi ihtimalle alaycı bir gülüşle karşılanır.

Bunun yerine; “ben söylemiştim”, “ben biliyordum”, “böyle olacağı belliydi zaten” gibi tepkileri vermeye daha çok eğilimliyiz.

Ancak özellikle “bilmek”, “öngörmek”, “yol göstermek” ile kendini ilişkilendiren solcular açısından bu tür tepkiler daha sık görülebilir.

Solcular genel olarak öyle bir tavır içerisindedirler ki; ne kadar yenilirlerse yenilsinler, olguların gidişine yönelik “bilgi” hali hazırda ellerinde olduğu için kendilerini “anlaşılamayan ama haklı” olarak görürler. Çabalarını da “halka kendilerini anlatmak” üzerine kurarlar.

Bir noktadan sonra “bu halk bizi anlamıyor”, “bu halk için değmez” şeklindeki tepkileri en çok da solculardan görmek mümkündür…

Solcular; kızar, anlatır, çözümler, öngörür ama şaşırmaz!!!

Çünkü bu tür bir solculuk algısına sahip olanlar için, solculuk ve bilmek eşanlamlı kelimelerdir. Solcular bilir! Bilen kişi de şaşırmaz!

Şaşırmak çocukça bir tepkidir! Solcular ise “halkın öğretmenleridir”!

***

Şaşırmak, gerçekten de çocukça bir tepkidir. Ancak çocuklar için bir şeyi bilmek ile o şeye şaşırmak arasında herhangi bir çelişki yoktur.

Çocuklar bilebilir, ama şaşırmaya da aynı şekilde devam edebilir…

Bir ağaç, bir kelebek, kayan bir yıldız karşısında derin bir şaşırma tepkisi geliştiren genellikle çocuklardır. Çocuklar ve gençler, yeniliklere daha derinden bir ilgi gösterirler. Şaşırmak da bununla bağlantılıdır zaten.

Şaşırmadıklarında dahi, yeniye yönelik “normal”, “olağan” “sıradan” tepkisi vermezler.

Bu yüzden de, çocuklar ve gençler öğrenmeye daha yatkın olurlar…

Elbette şaşırmaya devam etmeyi beceren yaşlılar da, sıkıcılıkta sınır tanımayan gençler de mevcuttur. Böyle yaşlılarla vakit geçirmek, sıkıcı gençlerle birlikte olmaktan çok daha öğreticidir…

Şaşırma becerisini yitirmeyenler, yaşı ne olursa olsun öğrenmeye devam edenlerdir.

Şaşırma durduğunda, öğrenme de durur…

Oysa şaşırma yeteneğini kaybeden ve “her şeyi zaten bilenler”; “sıkıcı”, “monoton” ve “bunaltıcı” olurlar. Yaşam enerjisi de, öğrenme becerisi de, değiştirebilme iradesi de “şaşırma” duygusu ile birlikte yitip gider…

Yaşınız ne olursa olsun böyledir bu…

***

CTP Parti Meclisi, UBP ile bir koalisyona yeşil ışık yaktığında; uzunca bir süreden beridir gidişatın bu yönde olduğunu zaten bilsek de, “asla böyle bir şey olamaz” diyen kadim CTP tabanı kadar şaşırdık biz de bu duruma…

Şaşırmamız, bilmiyor olmaktan kaynaklanmıyor. Duygularımızı henüz kaybetmemiş olmamızdan, biliyor olmamıza rağmen kabul edemiyor oluşumuzdan ileri geliyor..

Ve bu kahrolası düzende; “zaten biliyor” olmak, zannedildiği kadar önemli bir şey değildir. Çünkü sakallı bir yaşlı adamın da dediği gibi “bugüne kadarki filozoflar dünyanı çeşitli şekillerde yorumlamışlardır, oysa aslolan onu yorumlamak değil değiştirmektir.”

Münür Rahvancıoğlu

Baraka Aktivisti