İŞ NEDİR, İŞÇİ KİMDİR, YASAL HAKLARIMIZ NELERDİR?

İş Nedir?

İş, insanlara faydalı olacak mal veya hizmetlerin üretilmesidir. İçinde yaşadığımız kapitalist düzende insanlığa faydalı olsun veya olmasın her iş; patronların para kazanması için yapılır hale gelmiştir. Sermaye zenginlerde olduğu için işi kuran da sermaye sahibi olmuş, işi yapan emekçi ise patronun yanında adeta bir köle haline gelmiş. Bu düzen değişmediği sürece de bu kölelik ilişkisinin değişmesi imkansızdır. Çünkü kendini sol da gösterse sağ da gösterse tüm hükümetler, patronların çıkarını savunmaktadır.

İşçi Neden Çalışmaya Gerek Duyar?

İş Yasası’nın 2. Maddesi’nde “işçi” ve “işveren” şöyle tanımlanıyor:

“İşçi, bir hizmet akdine dayanarak herhangi bir işte ücret karşılığı çalışan kişiyi anlatır.

“İşveren, işçi çalıştıran gerçek ve tüzel kişileri anlatır.”

İşçi yaşamak için çalışmak zorundadır. İşçi kazanacağı maaşı ile hayatını devam ettirir ve bunu emeğini satarak yani çalışarak yapar. İşçiler işsiz kaldıklarında yaşam standartları düşer ve ihtiyaçlarını karşılayamazlar. Ama her şey bununla bitmez. Patronlar da kar etmek için işçi çalıştırmak zorundadırlar. Yani patronlar kar etmek için işçilere ihtiyaç duyarlar. Patron emeği sömürmezse kar edemez.

İşçi Patrona muhtaç değil midir?

İşçi patrona muhtaç değildir. İşçi sadece çalışmaya muhtaçtır. Dünyada birçok örneği olduğu gibi, patronsuz da çalışmak mümkündür ve patronlar olmadan da emekçiler yaşamlarını devam ettirebilirler.

Asıl muhtaç olan patrondur. Çünkü patron birilerini çalıştırmazsa kar edemez. İşçiler olmazsa, patronların işi yürümez. Oysa işçi illaki bir özel patronun yanında değil, bir kooperatifte, işçilere ait bir iş yerinde, kamuya ait bir işletmede de çalışabilir. İşçi patronsuz da olsa çalışarak hayatını kazanabilir. Ama patronun mutlaka işçilere ihtiyacı vardır.

O zaman neden patron güçlü, işçi güçsüzdür?

Bu kapitalist düzenin kanunudur. Kapitalist düzen patronların düzenidir. İşçilerin haklarını savunan yasalar varmış gibi görünür ama hükümetler her zaman patronları savunur. İşçiler bölünmüştür, örgütsüzdür ve zayıftır. Oysa patronlar hem örgütlüdür hem de hükümetler, polis ve basın onlardan yanadır.

Birçok işçi de haklarının, gücünün bilincinde değildir. Kendi emeğini patronun gözünden görür. “Bana patron ekmek veriyor” der. Oysa patrona ekmeğini veren işçilerdir. Bu yüzden işçiler kendi aralarında genç-yaşlı, kadın-erkek, yerli-yabancı diye bölünmeye son vermeldirler. İşçiler birleşmediği sürece, patronlar güçlü olmaya devam edecektir. İşçilerin birliği sendikadır.

İşçiler ne yapmalı?

İşçiler haklarını bilmeli yani BİLİNÇLENMELDİR. Bu yazı dizisi yasal haklarımızı anlatmak için başlamıştır.

İkinci olarak, patronların bizi bölmesine kendi aramızda bizi birbirimize düşürmesine izin vermemeliyiz.

Üçüncü olarak, örgütlenmeli veya örgütlenmemizi kolaylaştırması için hükümetlere baskı yapmalıyız.

Bilmeliyiz ki; patron işyerini para kazanmak için kurmuştur. Para kazanmak için işçiyi düşük ücretle ve kötü koşullarda çalıştırmak zorundadır. Düzüş ücret ve uzun çalışma saatleri patroonların kar etmek için kullanmak zorunda oldukları iki yöntemdir. Dolayısıyla işçi ile patron arasında uzlaşmaz bir çelişki vardır. Patronlar ancak işçiler bilinçli ve örgütlüyse yani başka şansları yoksa işçinin haklarını verirler. Bunu yapmaya kendi kendilerine ikna olmazlar. Avrupa’da bugün işçiler biraz rahatsa bu zamanında verdikleri mücadeleler ve sendikal direnişlerden dolayıdır. Onun için biz de bilinçlenmeli, örgütlenmeli ve haklarımızı aramalıyız ki daha iyi koşullara kavuşalım…

Peki patron bir işçiyi işten durdurunca ne yapmalı?

Bir kere işyerini ayakta tutan sermaye, işçilerin ödenmemiş emeğidir. İşçilerin emeği ve çalışması o iş yerini ayakta tutar. Bu nedenle öncelikle işyerindeki işçiler birlik olup, patronun karşısına dikilmelidirler. Arkadaşlarının yanında olmalıdırlar.

Peki işçiler daha böyle bir örgütlülük kuramamışlarsa ne yapacaklar?

Böyle bir birliktelik için mutlaka uğraşılmalıdır. Çünkü örgütlü ve birlik olmaktan daha garanti hiçbir çözüm yoktur. Bağımsızlık Yolu tarafından “Sendikasız Çalıştırılmak Yasaklansın” kampanyası bu amaçla başlatıldı. Hükümete baskı yaparak bu hakkımızı almak, bizim güvencesiz koşullarımıza son verecektir. Ama mevcut koşullarda da yasal bazı haklarımız vardır. Sendikamız yoksa, sendikal haklar kazanılana kadar, bu haklarımızı da bilmeliyiz.

Yasalarda işçileri koruyan haklar var mıdır?

Yasalar esas olarak patronların çıkarlarını korumak için patronlar tarafından yapılır. Ama yasanın yapıldığı zamanda dünyada ve ülkede işçi hareketinin gücü oranında işçilere de bazı haklar verilir. Sendikalar bu hakları almak için en çok çalışan işçi örgütleridir.

Şimdiki yasalarda işçilerin ne hakları var?

Ülkemizdeki yasalarda patronlara birçok haklar verilmiştir. Ama işçilerin de azımsanamayacak hakları vardır. Patronlar işçilerin bu haklarını öğrenmelerini istemez, birçok yasa maddesi hiçbir zaman uygulanmaz ve sadece görüntüde kalır. Basın ve hükümet işçilerin haklarını görmezden gelir ve sürekli patronların “zor durumda” olduğundan söz eder. Böylece patronlar rahatça yasaları kendi işlerine geldiği gibi uygulayarak işçiyi zararlı çıkarmaya çalışırlar. Ayrıca patronlar kendi yaptıkları yasa dışı işler için, işçiyi korkuturlar ve onlara bunu gizlemelerini yoksa ceza göreceklerini söylerler. Oysa patronun işyerinde yasa dışı her uygulaması işçiyi değil patronu bağlar. İşçilerin hakları ise asla kaybolmaz. Bunları ilerleyen yazılarımızda ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.

Peki Yasalar işçileri Türkiyeli–Kıbrıslı diye ayırır mı? Türkiyelilerin hakları Kıbrıslılardan daha mı azdır?

Yasalar işçileri ayırmaz. Çalışma hayatındaki yasalara göre; ücret karşılığı çalışan herkes işçidir. Ve işçi olmaktan kaynaklı haklarını patron işçilere vermek zorundadır.

Vatandaş olan işçilerin tek farkı “Çalışma İzni”ne gerek duymadan heryerde çalışabilmeleridir. Yabancı uyruklu işçiler bir işyerinde çalışmak için o iş yeri üzerinden  “Çalışma İzni” almalıdırlar. “Çalışma İzni” almak işçinin yararınadır ve patronun sorumluluğudur. “Çalışma İzni” olmaması işçinin suçu değildir. “Çalışma İzni”ni çıkarmayan patron suçludur ve ceza o patrona verilir. Ancak işçiler de “Çalışma İzni” almak için patronu  sıkıştırmalıdırlar. Çünkü “Çalışma İzni” olan işçi birçok haklarını güvence altına alır. “Çalışma İzni” konusunu bir sonraki yazımızda daha ayrıntılı inceleyeceğiz.

kktc’de işçilerin yasal hakları nelerdir?

Sonraki yazılarımızda ayrıntıları ile anlatacağımız bu haklardan bazıları şunlardır: İşçi işten nasıl ayrılmış olursa olsun çalıştığı günlerin karşılığı olan maaşına (yövmiyesini) kimse el koyamaz. Patron işçinin maaşından ne sebeple olursa olsun kesinti yapıp bu parayı cebine atamaz. Her işçinin haftada 1 gün istirahat hakkı vardır. İşçiyi işten durduracak olan patron yasal sürelere göre bunu işçiye önceden yazılı olarak bildirmeli veya bu sürelerin karşılığı olan maaşını ödemelidir. Her işçinin ücretli izin hakkı vardır. Patron her işçi için sigorta ve ihtiyat sandığı parası yatırmak zorundadır ve bunu işçinin maaşından kesemez. Resmi tatil günlerinde kimse çalışmaya zorlanamaz. Resmi tatil günlerinde gönüllü olarak ek mesai yapmayı kabul eden işçilere günlük yövmiyesinin 1.5 katı ödeme yapılmalıdır. Günde 8 saatten haftada 40 saatten fazla çalışan işçilere günlük yövmiyesinin 1.1 katı ödeme yapılmalıdır. Bu oran hafta sonları için 1.5’dir. Vatandaş olsun olmasın her işçiye sözleşme yapılması zorunludur. Kayıt dışı olarak çalıştırılan işçiler için patrona ceza yazılır, işçiye ceza yazılmaz. Her işin güvenliğinden patron sorumludur. Makinelerin, işin ve işçinin zarar görmemesi için kask, eldiven, bot ve inşaatlarda iskelelerin sağlam ve bakımlı olması patronun sorumluluğudur. Kadın işçilerin doğumdan önce ve sonra izin hakları vardır. Ve daha inceleyeceğimiz birçok hak vardır…

Bu haklar nasıl kullanılır?

Yasada yazıyor diye hiçbir patron işçilere haklarının tamamını vermez. Haklarımızı aramanın en garanti yolu örgütlenmek ve birlikte mücadele etmektir. Bunun için de “sendikasız çalıştırılmak yasaklanmalıdır.” Biz ilerleyen yazılarımızda bu hakların her birini teker teker inceleyeceğiz ve hangi durumda ne yapılması gerektiğine ışık tutacağız…

Be the first to comment

Leave a Reply