ADL-ÖZEL
Arabahmet Kültür Evi’nden sonra sermaye şimdi de gözünü Arabahmet İlkokulu’na dikti.
Arabahmet Kültür Evi’nin özelleştirilerek Girne Amerikan Üniversitesi’ne verilmesinin ardından şimdi de bölgede, mahalle halkının tepkisine yol açan başka bir sorun yaşanmakta. Ve bu sorun içerisinde yine GAÜ adı telafuz edilmekte. 1964’ten beri okul olarak hizmet veren 50 yıllık Arabahmet İlkokulu, eğitime uygun fiziki koşulların olmaması, binanın sağlıksız olması gibi gerekçelerle kapatılmaya çalışılıyor. Duyarlı öğretmenlerin ve okula sahip çıkan velilerin mücadelesiyle şimdilik bu plan askıya alınmış gibi görünse de sermayenin bölgeye göz diktiği ve öncelikle Belediye ile Devletin elindeki binaları istediği her alanda hissedilmekte. Surlariçi’ndeki rantsal dönüşüm, yıkımlar, özelleştirmeler ve piyasaya açma hazırlıkları ile yakın gelecekte bölge halkının hayatını olumsuz etkileyecek gibi duruyor. Arabahmet İlkokulu öğretmenlerinden ve aynı zamanda sendikacı Ersen Öndeş ile okulun kapatılmasına karşı verilen mücadele ve bölgede olanlar hakkında konuştuk.
“Öğrencilerin ve ailelerin hayatı bu bölgede gerçekten zor. Okul kapatılıp çocukların başka okullara gönderilmesi durumunda daha da zor bir duruma girecek.”
“Eğer Tuncer’e veya Atatürk’e gönderilirlerse, çok daha uzak mesafeler olduğu için, birincisi okula vaktinde yetişemeyecek bu çocuklar. İkincisi yollarda sokaklarda bin bir türlü tehlikeyle karşılaşacaklar. İki tane ana cadde geçecek bu çocuklar. Trafik sorunu zaten malum adamızda. Bir de Bakanlığa bir toplantıda bu konuyu söylediğimizde “o da bir eğitim” demeleri kabul edilir şey değil.”
“Hiç bir şekilde ailelere danışılmadan, sorulmadan, fikirleri alınmadan okulu kapatma yönüne gidilmesi ailelerin tepkisine neden oldu.”
“Bakanlığın planı, bu okulun Girne Amerikan Üniversitesi’ne verilmesidir. Bizim aldığımız duyum bu…”
“Arabahmet Kültürevi yakın geçmişte GAÜ’ye verildi. Ve şimdi bu okul kapatılmak isteniyor ve GAÜ’ye verileceği de söyleniyor. Bunun bütünlüklü bir proje olduğu ve Arabahmet İlkokulu’nun da bu bütünün parçalarından bir olduğu benim tahminim.”
“Eğitimde özel sektör son on yılda kendini daha da çok göstermeye başladı. Özellikle Yakın Doğu Üniversitesi’nin ve bağlı kurumların açılmasından sonra özel sektör, devleti hegemonyasına almış durumdadır. Para konuşur derler ya hani, istedikleri gibi Bakanlığı yönlendiriyorlar.”
Arabahmet Kültür Evi’nin özelleştirilerek Girne Amerikan Üniversitesi’ne verilmesinin ardından şimdi de bölgede, mahalle halkının tepkisine yol açan başka bir sorun yaşanmakta. Ve bu sorun içerisinde yine GAÜ adı telafuz edilmekte. 1964’ten beri okul olarak hizmet veren 50 yıllık Arabahmet İlkokulu, eğitime uygun fiziki koşulların olmaması, binanın sağlıksız olması gibi gerekçelerle kapatılmaya çalışılıyor. Duyarlı öğretmenlerin ve okula sahip çıkan velilerin mücadelesiyle şimdilik bu plan askıya alınmış gibi görünse de sermayenin bölgeye göz diktiği ve öncelikle Belediye ile Devletin elindeki binaları istediği her alanda hissedilmekte. Surlariçi’ndeki rantsal dönüşüm, yıkımlar, özelleştirmeler ve piyasaya açma hazırlıkları ile yakın gelecekte bölge halkının hayatını olumsuz etkileyecek gibi duruyor. Arabahmet İlkokulu öğretmenlerinden ve aynı zamanda sendikacı Ersen Öndeş ile okulun kapatılmasına karşı verilen mücadele ve bölgede olanlar hakkında konuştuk.
Arabahmet İlkokulu’nun kapatılacağını nereden, nasıl öğrendiniz? Konuya bakışınız nedir?
Bizim ülkede her zaman olduğu gibi, bir yasa çıkarılacağında, önemli bir değişiklik yapılacağında önce bunu dedikodu olarak duyurup halka hazmettirmeye çalışırlar. Bir iki yıl öncesinden söylenmeye başladı okulun kapatılabileceği. Biz ilk duyduğumuzda, bir çalışma olmadığını da öğrendik ve çok ciddiye almadık. Bir nabız yoklamaydı. Öğretmenlerin, sendikanın, okul müdürünün nabzını yokladılar. İki yıl bu şekilde devam etti. İki yıl her okul açılacağı dönem bu söylenti çıkarıldı. Nasıl ki her yıl Aralık ayı yaklaşırken 13. maaşların ödenmeyeceği söyleniyor, öyle bir söylenti gibiydi. Fakat bu senenin başında Bakan okulu ziyaret etti ve görmüş ki eğitime elverişli bir ortam yok. Doğrudur, eğitime çok elverişli imkanları yok okulumuzun. Ama eğitime elverişli bir ortam yoksa bu okulu kapatmak mı gerekir? Devlet tarafından finanse edilerek okulun, makyajlama değil, tadilattan geçirilmesi gerekmez mi? Gerekir… Ama belli ki olayın arkasında daha farklı boyutlar var. Bakan, okulu gezip ortamın yetersiz olduğunu gördükten sonra okul müdürüne ve Daire Müdürü’ne görev verdi okulun kapatılması yönünde çalışma yapsınlar, proje üretsinler diye. Onlar da öğrencilerin büyük çoğunluğunun Şht. Tuncer İlkokulu’na, bazılarının da Atatürk İlkokulu’na gideceği konusunda bir çalışma yaptılar. İşin bir boyutu daha var, öğretmen boyutu… Oradaki öğretmenlerin ne olacağı da bizim kafamızda soru işareti. Öğretmenlerin, Lefkoşa’da ihtiyaç olan okullara gönderileceği söyleniyor. Lefkoşa okullarında ihtiyaç varsa nakil sırasında bekleyen öğretmenler vardır. Onları nakil sırasına göre göndeririz. Bir anda damdan düşer gibi, başkalarının önünü keserek Lefkoşa okullarına gitmemiz de başka sorunlar yaratacak.
Genelde göçmen aileler ve yoksul aileler yaşıyor Arabahmet’te. Okulun kapatılması, mahalle halkının hayatına nasıl yansıyacak?
Öğrencilerin ve ailelerin hayatı bu bölgede gerçekten zor. Okul kapatılıp çocukların başka okullara gönderilmesi durumunda daha da zor bir duruma girecek. Gözlemimize göre yüzde doksan, hatta yüzde doksanın üzerinde göçmen aileler yaşıyor burada ve genelde özel sektör çalışanı bu insanlar. Annesi babası çalışan çocuklarımız var, sabahları kendileri kalkar, hazırlanır, büyük olan daima liderlik yapar ve kardeşler hazırlanıp yürüyerek okula gelirler. Eğer Tuncer’e veya Atatürk’e gönderilirlerse, çok daha uzak mesafeler olduğu için, birincisi okula vaktinde yetişemeyecek bu çocuklar. İkincisi yollarda sokaklarda bin bir türlü tehlikeyle karşılaşacaklar. İki tane ana cadde geçecek bu çocuklar. Trafik sorunu zaten malum adamızda. Bir de Bakanlığa bir toplantıda bu konuyu söylediğimizde “o da bir eğitim” demeleri kabul edilir şey değil. Herhangi bir çocuğumuza bir şey olursa kim ödeyecek bunun vebalini? Empati yapıp, o ailelerin yerine kendilerini koyup hiç düşündüler mi acaba?
Geçen hafta bir eylem yapıldı. Arabahmet İlkokulu öğrencileri ve velileri Eğitim Bakanlığı’na bir yürüyüş gerçekleştirdi. Nasıl düzenlendi bu eylem? Bir sonuç alındı mı?
Geçen haftaki eylem aslında önceden planlı bir şey değildi. Daire Müdürü ve okul müdürünün ailelere bilgilendirme toplantısı yapıp okulun kapatılacağını söylemeleri üzerine spontane bir tepki oluştu. O toplantıda aileler ciddi bir huzursuzluk yaşadı. Hakaretlere varan söylemler bile oldu. Araya giren bir kaç kişinin aileleri uyarmasıyla daha ciddi bir tatsızlık olmadı, eylem yönüne gidildi. Orada okul müdürü ve İlköğretim Dairesi Müdürü kınandı. Çünkü hiç bir şekilde ailelere danışılmadan, sorulmadan, fikirleri alınmadan okulu kapatma yönüne gidilmesi ailelerin tepkisine neden oldu. Daha sonra, hem bir sendikacı hem de okulun öğretmeni olarak, sendikadan bir iki arkadaşla okula gittik ve daha doğru bir tepki verilmesi, istiyorlarsa eylem sürecine gitmeleri yönünde ailelerle konuştuk. Çünkü müdüre bağırma çağırmayla, hakaretle bir sonuca varılamayacaktı. Bunun emrinin yukarıdan geldiğini, Bakan’ın okul müdürüne ve İlköğretim Dairesi müdürüne bu şekilde bir görev veridğini anlattık ailelere. Onlar da okuldan Bakanlığa yürüdüler. Daha sonra okula geri geldiler ve Bakan’ın kendilerine okulun kapatılmayacağını konusunda söz verdiğini söylediler. Tabii ben hiçbir siyasiye güvenmem. Ama bir Bakan çıkıp da diyorsa, basına da açıklaması var Arabahmet İlkokulu’nda eğitim mevcut şartlarla devam edecek diye… Biz de bunu inandırıcı bulmak isteriz tabii…
Okulun GAÜ’ye verileceği yönünde bir söylenti var…
Biz bu konuyu her telafuz ettiğimizde Bakanlık bunu şiddetle yalanladı. Özel bir üniversiteye verilmeyeceği, eğitim kurumu veya kültürel sportif bir kurum olarak orasını kullanmak amacında oldukları söylendi. Ama kafalarında farklı planlar olduğu için güzel de yalan söyleyemiyorlar aslında. Yalanın güzeli çirkini yoktur, yalan hep çirkindir fakat süsleyip de bir yalanı söyleyemiyorlar.
Nedir sizce Bakanlığın planı?
Bakanlığın planı, bu okulun Girne Amerikan Üniversitesi’ne verilmesidir. Bizim aldığımız duyum bu… Biraz geriye gidecek olursak, okulun karşısında bir bina var. Ziraat ambarı olarak da kullanılan bir binaydı bu. Geçtiğimiz senenin başında bu binayı satın alıp tadilatını yapan bir kişi var. Okuldan bir arkadaşımıza dedi ki “Bu okul da benimdir, hatta dava açtık biz, davamız şu anda mahkemede görüşülüyor”. Biz orasının devlete ait olduğunu biliyorduk. Ben bu olayı araştırdım. Tapu Dairesi’ne gidip okulun binasının kime ait olduğunu öğrenmeye çalıştık. Bu bilgiyi bize söylememeye çalıştılar, ısrarlarımız sonucunda öğrendik ki bu okul hiç bir özel şahsa değil, devlete aittir.
Ne zamandan beri bu bina okul olarak kullanılıyor?
1964’ten sonra okul haline dönüştürüldü. 50 yıldır bu okul hizmet veriyor. Nice avukatlar, doktorlar, şu anda siyaset hayatını sürdüren bir çok insan mezun olmuş bu okuldan. Tapunun bize binanın devlete ait olduğu bilgisini vermesi bizim elimizi daha da güçlendirdi. Adamın orda bir oyun yaptığı belli oldu. Okulun karşısındaki tadilatı yapılan gayet büyük bina, bir yıldır kiralanmadı, satılmadı. Orada o bina bomboş bir şekilde duruyor ve ofis olmaya çok elverişli bir binadır orası. Belli ki bütünlüklü bir projenin bir parçasıdır Arabahmet İlkokulu’na yapılmaya çalışılanlar. Bu kanıya nereden vardım? Arabahmet Kültürevi yakın geçmişte GAÜ’ye verildi. Ve şimdi bu okul kapatılmak isteniyor ve GAÜ’ye verileceği de söyleniyor. Bunun bütünlüklü bir proje olduğu ve Arabahmet İlkokulu’nun da bu bütünün parçalarından bir olduğu benim tahminim.
Son olarak eklemek istedikleriniz…
Bakanlığın bir eğitim politikası yok, hiç de bugüne kadar olmadı. Her gelen siyasi, kendine göre, kendi yöntemlerine yakın çözümler üretmeye çalıştı ve eğitimi bir yap boz tahtası gibi kullandı. Burada başka bağlantıların olduğunu söylemek isterim. Şu an Kıbrıs’ta yapılanları Türkiye’nin bir Sünni İslamlaştırma projesi olarak görüyorum. Buradaki halkın Kıbrıslı Türklerin ihtiyacı var mıydı, yok muydu bir araştırma yapılmadan bir Külliye açılıyor, gayet büyük bir yatırım yapılıyor. Bu Sünni İslamlaştırmanın çok önemli bir parçası da eğitimdir. İlahiyat Koleji’nin açılmasıyla Arabahmet gibi bir bölgedeki çocukların da oraya çekilmesi hedeflenmektedir. Bu, bizim kendi öğrencilerimizden aldığımız bi duyum. Çocuklar elinde tanıtım broşürleriyle gelip bize anlatıyorlar: “geldiler evimize, bize okullarını tanıttılar, bizleri ikna etmeye çalıştılar” diye söylüyorlar. Diğer yandan eğitimde özel sektör son on yılda kendini daha da çok göstermeye başladı. Özellikle Yakın Doğu Üniversitesi’nin ve bağlı kurumların açılmasından sonra özel sektör, devleti hegemonyasına almış durumdadır. Para konuşur derler ya hani, istedikleri gibi Bakanlığı yönlendiriyorlar.
“Okulumuz kapatılmasın!”
Bölge sakinleri ne dedi?
Uğur Sarı – Arabahmet Mahallesi Muhtarı
Buradaki insanların hiçbiri okulumuzun kapanmasını istemez. Pek çoğu fakir insanlardırlar. Şht. Tuncer İlkokulu uzak, kim götürecek, nasıl götürecek bu çocukları? Aileler hep çalışır, çocuklar kendileri okula gider burada. Bu mahallede bir okul olmalı, okulumuz kapanmamalı ama mutlaka tamir edilmeli, düzenlenmeli.
Figen Tatlı – Veli
Bir hastalık olursa ben çocuğuma nasıl yetişeyim? Çocuk bu, hasta olur, düşer bir yerine bir şey olur. Okulumuz kapanır da uzak bir okula giderse bu çocuklar, okulun kapısına ambulans da mı koyacaklar? Bunun yağmuru var, soğuğu var, sıcağı var, nasıl gidecek çocuklar? Bize “okulun imkanları yetersiz, sağlıksız” diyorlar. Bu okul 64’ten beri varmış. 64’ten beri sağlıklıydı da şimdi mi sağlıksız oldu! O kadar avukat, doktor, mühendis yetiştirmiş bu okul.
Uğur Tatlı – Veli
Biz sekiz kardeşiz ve hepimiz Arabahmet İlkokulu’nda okuduk. Şimdi çocuklarım bu okulda okuyor. Esas amacın bir üniversiteye verilmesi olduğunu duyduk. O üniversite çok meraklıysa burayı alıp hizmet vermeye, alsın okulu tamir etsin, sonra da çocuklara bıraksın. Arabahmet Kültür Evi’ni aldın, okulu da elleme, çocuklara bırak bari!
Yağız Emre – 2. Sınıf Öğrencisi
Daha uzak bir okula gitmek benim için çok yorucu ve zor olurdu. Okulum kapanırsa çok üzülürüm.
Emir Efe – 4. Sınıf Öğrencisi
Okulumdan ve öğretmenlerimden çok memnunum. Evime yakın olduğu için hemen gidebiliyorum. Okulun kapanmasını veya başka okula gitmeyi tercih etmem. Uzak olursa nasıl yürüyeceğim her gün?
Emine Şanverdi – Veli
Okulumuzun kapanmasına çok karşıyım. Mahalle olarak tepki gösterdik zaten. Benim servis ücreti ödeyecek durumum yok. Ben çocuğumu güvenliğini nasıl sağlayacağım? Her bölgenin bir okulu var, olmayanların da olması lazım. Bizimkini kapatmaya çalışıyorlar. Okul sağlıksızmış! Madem çocukların sağlığını düşünüyorlar, çocukların oyun oynadıkları yere otopark yapacaklarına çocuk parkı yapsınlar. Mahallemizde çocuklara yer bırakmadılar.
Ayegül Şanverdi – 2. Sınıf Öğrencisi
Ben başka okula gitmek istemiyorum. Uzak yolllarda yürümekten korkuyorum.
Yusuf Özbulayır – Eski Okul Aile Birliği Başkanı, Mahalleli
Okula ağaçları biz diktik, büstü biz yaptırdık. Şimdi de okula sahip çıkılması gerek. Velilerin, okul aile birliğinin okulla daha çok ilgilenmesi, eksikleri tamamlatması lazım. Okulun çok yetersizlikleri var, ilgi az. Sadece kapatmama değil, bu eksiklerin giderilmesi için de uğraşılmalı.
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.